Türkiye'nin İlaç Ortamı Görücüye Çıkacak
Selma Bıyıklı Adabaş - Yeni yatırımcıların çekilmesi amacıyla Türkiye'nin ilaç araştırmalarında sahip olduğu kapasite, ABD'de düzenlenen fuarda görücüye çıkacak.
Selma Bıyıklı Adabaş - Yeni yatırımcıların çekilmesi amacıyla Türkiye'nin ilaç araştırmalarında sahip olduğu kapasite, ABD'de düzenlenen fuarda görücüye çıkacak.
Sağlık Bakanı Mehmet Müezinoğlu'nun da temaslarda bulunacağı fuarda, Türkiye'deki yatırım ortamı ve teşvik paketi tanıtılacak.
Biyoteknoloji alanında faaliyet gösteren çok sayıda şirket, enstitü, kamu kuruluşu ve patent ofisini bir araya getiren, dünyadaki en büyük biyoteknolojik buluşmalardan biri olan Uluslararası Biyoteknoloji Konferansı, 22-25 Nisan tarihleri arasında ABD'nin Şikago şehrinde düzenleniyor.
AA muhabirinin Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu yetkililerinden aldığı bilgiye göre, Türkiye, Biyoteknoloji Konferansına geniş bir heyetle katılıyor.
Biyoteknolojik ürünler alanında ticari işbirliğine olanak sağlamak, ülke ve firmaların biyoteknolojik yöntem ile geliştirdikleri ilaç, kozmetik, tanı veya tedavi cihazları, yakıt, gıda ve savunma silahları gibi ürünler ile bu ürünleri geliştirmede kullandıkları yöntemleri tanıtarak pazar gelişimini hedefleyen fuarda, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da temaslarda bulunacak.
Türkiye'den kamu ve özel sektör temsilcilerinin katılacağı fuarla ilgili koordinasyonu "Türkiye Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı" yürütüyor.
-Teşvik paketi tanıtılacak-
Fuar kapsamında düzenlenecek "International Market Briefings" konulu oturumda, Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (ISPAT) Başkanı İlker Aycı başkanlığında, Ekonomi Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan İlaç Strateji Belgesi taslağı, özel sektör temsilcilerinin de katılımıyla "Türkiye'de Yatırım ortamının Koşulları" konulu oturumda anlatılacak. Ekonomi Bakanlığı yetkililerinin yeni teşvik paketine dikkat çekeceği oturumda, Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkan Yardımcısı Dr. Hakkı Gürsöz ise sağlık alanında geliştirilen innovatif sağlık politikalarını tanıtacak.
"Increasing Access to Medicines Session" konulu, soru-cevap şeklinde yapılacak oturumda, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu temsilcisi Eda Cindoğlu, Meksika ve Brezilya'dan yetkililerle ilaca erişim ve ruhsatlandırma konularında sorulara cevap vererek, kurumun politika ve yeni yapısını anlatacak.
-Katılımcılar-
Biyoteknoloji Konferansına Türkiye'den Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, Sosyal Güvenlik Kurumu, TÜBİTAK, Hazine Müsteşarlığı, Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD), İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS), Abdi İbrahim, İslab, Koçak Farma, Mene Research, Nobel İlaç, Dr. Zeydanlı Life Sciences, Sentegen Biotech, Bionkit Bionano Technologies, Deva, Ilko Medicine ve BioIstanbul katılıyor.
-Türkiye'nin payı binde bir-
Sağlık Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, Türkiye'nin ilaç ve medikal malzeme ihracatından aldığı pay ancak binde 1'ler seviyesinde. Biyoteknoloji patent sayıları da dünya ortalamasının son derece altında.
10. Beş Yıllık Kalkınma Planı taslağına göre, "Gelişmekte olan ekonomilerin pazar potansiyelinin de artmasıyla ilaç üreticileri için daha çekici hale gelmesi, sektörde yaşanan önemli bir gelişme."
Bu bağlamda, yabancı yatırımları çekmek kadar yatırımın niteliğinin de tartışılması gerektiği belirtilen taslakta, "Türkiye'nin, yatırımcıların daha düşük katma değerli yatırımları yapmak için seçtiği bir pazar olma konumunu değiştirip yüksek katma değerli yatırımları çekmek için ilaç sanayini ilgilendiren tüm politikaların gözden geçirilmesi gerekiyor" ifadesi alıyor.
Küresel hastalık trendleri ve bunların tedavi yöntemleri incelendiğinde, ilaç sanayinde biyoteknolojinin öneminin giderek arttığı ifade edilen taslakta, Türkiye'nin orta ve uzun vadede, teknoloji transferini ve geçiş sürecini tamamlama hedefi olması gerektiği belirtiliyor.
Taslakta, mevcut durumda, Türkiye'nin bu konudaki donanımı ve yaptığı yatırımların yetersizliğine de dikkat çekiliyor.
Sağlık Bakanlığı yetkilileri, biyolojik kaynaklar ve genetik çeşitlilik açısından büyük bir zenginliğe sahip Türkiye'nin, kendi ihtiyaçları ve büyüyen pazarının yanı sıra coğrafi konumu itibarıyla büyüyen pazarlara yakınlığı açısından kritik bir konumda olduğuna işaret etti.
Bakanlık yetkililerine göre, Türkiye'nin avantajlarını kullanabilmesi ve büyüyen biyoekonomi içerisinde yer bulabilmesi için biyoteknolojiye özel yol haritası ve finansal destek mekanizmaları oluşturulması, fikri mülkiyet ve patent gibi konularda yasal düzenlemeler yapılması ve beyin gücü ile insan kaynağının hazırlanması gerekiyor.
Yayıncı: Ertuğrul Cingil - ANKARA