"Türkiye'nin Anayasa Sorunu" Adana'da Tartışıldı
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr.İbrahim Kaboğlu, "Eğer hukuk devletinin kurulması amaçlanıyor ise güç dengeleri değil, bütün aktörlerin katılımıyla anayasa hazırlanır ve elden gelindiğince uzlaşma"...
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, "Eğer hukuk devletinin kurulması amaçlanıyor ise güç dengeleri değil, bütün aktörlerin katılımıyla anayasa hazırlanır ve elden gelindiğince uzlaşma süreci işletilir" dedi.
Prof. Dr. Kabaoğlu, Adana Barosu tarafından Seyhan Oteli'nde düzenlenen ' Türkiye'nin Anayasa Sorunu' başlıklı konferansta 20. yüzyılda Fransa, Almanya, İtalya, İspanya ve Portekiz'de yapılan anayasaların genellikle kopma dönemleri sonrasında hazırlanan anayasalar olduğunu belirterek, "Bizde de 1961 ve 1982 anayasasında olduğu gibi. 21. yüzyıl anayasaları daha çok anayasal düzenin devamlılığından hazırlanan ve hazırlanmakta olan anayasalardır" diye konuştu.
Kopma döneminde ise Mısır ve Libya'da anayasa hazırlandığını, hatta Suriye'de de hazırlanabileceğini söyleyen Prof. Dr. Kaboğlu, şöyle devam etti:
"İsviçre, Finlandiya, Macaristan'da anayasal süreci, düzenin devamlılığı esasında anayasa hazırladılar. Türkiye'de de şimdi anayasal düzenin devamlılığı sırasında anayasa hazırlıyoruz. Kopma dönemi sonrasında hangi güç dengeleri ortaya çıkmışsa onlar belirleyici oluyor ama anayasal düzenin devamlılığı sırasında hakim olan güç dengeleri değil, bütün taraflar devreye giriyor şu anda Türkiye'de olduğu gibi. Kopma dönemi sonrasında belirleyici olan güç dengeleri ve onların hedefidir. Bizde 1961 ve 1982 anayasası birbirine benzer ortam ve koşullarda teknik anlamda hazırlandığı halde 1961 anayasası daha özgürlükçü, 1982 anayasasının hedefi daha otoriter, daha doğrusu güvenlikçi bir yaklaşım söz konusudur. Eğer hukuk devletinin kurulması amaçlanıyor ise güç dengeleri değil, bütün aktörlerin katılımıyla anayasa hazırlanır ve elden gelindiğince uzlaşma süreci işletilir. İsviçre anayasayı halkla başladı, halkla bitirdi. Finlandiya ise parlamentoda uzlaşma sağladı. Macaristan ise parlamentoda çoğunlukla aşırı milliyetçi, birçok uzmana göre ırkçı, dinsel motifli bir anayasa hazırlattı ve şimdi Avrupa'nın gündeminde Macaristan'ı demokratik yola nasıl sokacağız tartışmaları var."
Konferansta konuşan Yrd. Doç. Abdullah Sezer de, yeni anayasanın haklar ve özgürlükler konusunda günün ihtiyaçlarına cevap verilebilir, demokratik olması gerektiğini, anayasanın hazırlanış yöntemleri hakkında ise halkla başlayıp halkla bitirilmesi gerektiğini kaydetti.
Çok sayıda avukat, stajyer avukat ve hukuk fakültesi öğrencisinin yanı sıra öğretim elemanının katıldığı konferansın sonunda Adana Baro Başkanı Avukat Mengücek Gazi Çıtırık, Prof. Dr. Kaboğlu ve Yrd. Doç. Dr. Sezer'e plaket ve çiçek takdim etti. - ADANA