Türkiye Kürdistan Demokrat Partisinin Kurulması

İçişleri Bakanlığının ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca da Türkiye Kürdistan Demokrat Partisinin (T-KDP) kuruluşu onaylandı.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Siyasi Partiler Sicil Bürosu'nca verilen, "partinin tüzel kişiliğini kazandığı" yönündeki karar, bölgede "Kürdistan" ismi ile dernek kurmak isteyenleri umutlandırdı.

İl Dernekler Masasına yaptıkları başvuru, "isim ve tüzüğü anayasaya aykırı" olduğu gerekçesiyle kuruluşu onaylanmayan Kürdistan Sanayici ve İşadamları Derneği kararın emsal olmasını beklerken, bir grup avukat da Kürdistan Hukukçular Derneğini kurmak için resmi başvuru yapmaya hazırlanıyor.

T-KDP Kurucu Genel Başkanı Mehmet Emin Kardaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, partilerinin kuruluşuna yönelik verilen kararı memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.

" Türkiye'de, 'Kürdistan' ismi ile bir partinin kuruluşunun anayasa tarafından tescil görmesi sevindirici bir olay ve milattır. Bunda mutlaka çözüm sürecinin etkisi vardır" diyen Kardaş, Türkiye'de olumlu değişimler yaşandığını kaydetti.

Kardaş, çözüm sürecinin başarısında hükümetin büyük katkıları olduğunu dile getirerek emeği geçenlere teşekkür etti.

-"Karar emsal olacaktır"-

Kürdistan Sanayici ve İşadamları Derneği (KÜRDSİAD) Genel Sekreteri Hüseyin Bardakçı, bir süre önce Diyarbakır Valiliği Dernekler Masasına yaptıkları başvurunun derneğin, "İsim ve tüzüğünün Anayasaya aykırı olduğu" gerekçesiyle reddedildiğini hatırlatarak karara itiraz edip yeniden başvuruda bulunduklarını bildirdi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, T-KDP ile ilgili verdiği kararı olumlu bulduklarını anlatan Bardakçı, başvuru sonucunun yakında açıklanacağını, T-KDP'ye verilen kararın emsal olmasını beklediklerini belirtti.

Gelişmeleri çözüm sürecine bağladıklarını anlatan Bardakçı, "Böyle bir karar elbette ileri bir adımdır ancak yeterli değildir. Sonuçları kurumların başındaki kişilere bırakmamak gerekir. Bunun anayasal güvenceye kavuşturulması talebimizdir. Yargıtayın verdiği bu kararı önemli buluyoruz. Daha önce Kürdistan ismini kullandıkları için insanların cezaevinde yattığını, işkence gördüğünü biliyoruz. İçişleri Bakanlığı ve Yargıtayın bu kararı son derece ileri bir adımdır" değerlendirmesini yaptı.

-Kürdistan Hukukçular Derneği da başvuru yapacak-

Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da faaliyet gösteren bazı avukatlar ise Kürdistan Hukukçular Derneğini kurmak için Diyarbakır Valiliği Dernekler Masası'na resmi başvuruda bulunacak.

Derneğin kurucu üyelerinden avukat Serhat Eren, "Kürdistan Hukukçular Derneği"ni Türkiye'de yaşayan, farklı etnik kimliğe, inançlara ve dillere sahip kişilerin uğradıkları hak ihlallerine karşı durmak amacıyla kurmak istediklerini söyledi.

T-KDP için verilen kararın kendileri için önemli olduğunu anlatan Eren, şöyle konuştu:

"100 yıllık sorun olan Kürdistan meselesinin kavram itibarıyla da kabul edilmiş olması önemli. 100 yıllık bir meselenin hem İçişleri Bakanlığı hem de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kabul edilmesi çok önemli bir aşama katedildiğini gösteriyor. Bu bize belki de ışık tutacak, bizim derneğimizin kuruluşunu kolaylaştıracak bir adımdır. Biz de Kürdistan Hukukçular Derneği olarak başvurumuzu yapacağız. Bakanlığın ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının verdiği karar bizim için önemli bir kapı aralamıştır. Bizim derneğimizin de 'Kürdistan' ismiyle kabul edileceğini düşünüyoruz."

Eren, Yargıtay tarafından verilen kararın Türkiye'de hukukun normalleşmesi adına önemli bir adım olduğunu sözlerine ekledi.

Derneğin kurucu üyelerinden avukat Gülşen Özbek ise dernek tüzüklerinin eşitlik ilkesine dayandığını, dernekte kadın çalışmalarını ön planda tutmak istediklerini belirtti.

Özbek, çalışma prensibi olarak hiyerarşik yapılanmadan ziyade daha çok kolektif çalışmayı sağlayacak bir sistem oluşturmaya çalıştıklarını anlatarak, "Derneğimizde eş başkanlık sistemini oluşturduk. Bu yönüyle de Türkiye'de bir ilk olma özelliği taşıyoruz" şeklinde konuştu. - Diyarbakır