Türkiye Kamu-Sen Kırşehir İl Temsilcisi Bilal Türk Açıklaması
Türkiye Kamu-Sen Kırşehir İl Temsilciliği, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun 2020-2021 yıllarını içeren maaş ve özlük haklarına ilişkin verdiği kararla ilgili yaptığı açıklamada, verilen kararın hayal kırıklığı oluşturduğunu belirtti.
Türkiye Kamu-Sen Kırşehir İl Temsilciliği, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun 2020-2021 yıllarını içeren maaş ve özlük haklarına ilişkin verdiği kararla ilgili yaptığı açıklamada, verilen kararın hayal kırıklığı oluşturduğunu belirtti.
Hakem Kurulu Kararının açıklanmasının ardından açıklamada bulunan Türkiye Kamu-Sen Kırşehir İl Temsilcisi Bilal Türk, "2020-2021 yıllarını içeren maaş ve özlük haklarına ilişkin karar, kamu çalışanlarında büyük bir hayal kırıklığı oluşturdu. Kanunun yürürlüğe girdiği 2012 yılından beri uyardığımız üzere, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun, kamu görevlilerinin ve emeklilerin sorunlarını çözecek nitelikte olmadığı bir kere daha ortaya çıkmış oldu. Çoğunluğu atanmışlardan oluşan bir Hakem Kurulu'nun objektif bir karar veremeyeceğine ilişkin kaygıların boşuna olmadığı görüldü" dedi. Verilen kararla birlikte kamu görevlilerinin ekonomik cendereye sokulduğunu ifade eden Türk, açıklamasını şöyle sürdürdü;
"Kamu görevlileri yeni bir ekonomik cendereye sokulmuş oldu. Hakem Kurulunun verdiği bu karar ekonomik gerçeklerle karşılaştırıldığında hem bu karara sebep olanlar hem de toplu sözleşme sürecini sulandıran yetkili konfederasyon kamuoyu vicdanında sorgulanacaktır. Zaten memurlar, emekliler ve aileleriyle birlikte sayıları 20 milyona ulaşan bir kesimin geleceğini belirleyen bu önemli sürecin, bir fazla üyeyle dahi yetkili olmuş konfederasyon başkanının iki dudağı arasına terk edilmesi başlı başına bir garabet unsuruydu. Milyonlarca çalışanımız sözleşmelilere kadro, 3600 ek gösterge, vergi dilimlerinin adil bir biçimde düzenlenmesi, yardımcı hizmetlilerin sorunlarının çözülmesi, mülakat uygulamasından vazgeçilerek liyakat ilkesine göre hareket edilmesi, emeklilerin maaşlarının yükseltilmesi gibi hayati konuların dahi tartışılmadığı bir toplu sözleşme sürecine tanıklık etti. Haliyle havanda su dövmekten başka bir işe yaramayanlar, iki yılda bir gelen bu ve benzeri sorunların tartışılarak bir sonuca bağlanması fırsatını tepmiş oldu. Bütün bu olumsuzluklar yanında hizmet kollarına ilişkin taleplerin de aynı dönemde gündeme getirilme zorunluluğu, toplu pazarlıkların içinden çıkılamaz bir hale gelmesine ve tam bir keşmekeşe dönmesine yol açtı." - KIRŞEHİR