"Türkiye İş Ahlakı Zirvesi 2019"
Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, kamu ile işi olan herkesin avukatı olduklarını belirterek, "Halkın derdini anlatabileceği mekanizmaların olması olağanüstü bir şey. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) önemli bir kuruluş.
Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, kamu ile işi olan herkesin avukatı olduklarını belirterek, "Halkın derdini anlatabileceği mekanizmaların olması olağanüstü bir şey. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) önemli bir kuruluş. Siz müracaat ediyorsunuz, kimi şikayet ettiyseniz bilgisini ona gönderiyor. Her şey açık ve böylece o yönetici de kendisine çeki düzen vermek zorunda kalıyor." dedi.
Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği'nin (İGİAD) düzenlendiği Türkiye İş Ahlakı Zirvesi 2019'da "Kamu ve Özel Sektörde İş Ahlakı, Hukuk ve Adalet İlişkisi" başlıklı oturum Hukuk Vakfı Başkanı Muharrem Balcı'nın moderatörlüğünde gerçekleşti.
Oturumda konuşan Malkoç, insanın görevinin adaleti temin etmek ve ahlakı ayakta tutmak olduğunu söyledi. İnsanın doğruyu, yanlışı, akıl ve adaletle ayırt edilebildiğini ifade eden Malkoç, bu zirvede konuşulanların toprağa atılan tohumlar olduğunu belirtti. Malkoç, "Halkın derdini anlatabileceği mekanizmaların olması olağanüstü bir şey. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) önemli bir kuruluş. Siz müracaat ediyorsunuz, kimi şikayet ettiyseniz bilgisini ona gönderiyor. Her şey açık ve böylece o yönetici de kendisine çeki düzen vermek zorunda kalıyor. 'Benim yaptığım bu işten Cumhurbaşkanı'nın haberi oldu' düşüncesinde oluyor. Bu denetim ve halkla ilşkiler açısından olağanüstü bir şey, başka ülkelerde bu mekanizma yok." diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı ve kamu denetçiliği, kurumunun kurulmasının önemini anlatan Malkoç, şunları kaydetti:
"Kamu denetçiliği, kamu hizmetlerinin hızlı, etkin, verimli yürümesi ve kamu görevlilerinin kendilerine emanet edilen vazifelerinin iyi yapılıp yapılmadığını denetlemek için kurulmuş olan muazzam bir müessesedir. 3 senedir Anadolu'yu şehir şehir dolaşıp kamu denetçiliği kurumunu anlatmaya çalışıyorum. Kamu denetçiliği kurumunun 4 temel özelliği şunlardır, birincisi Türkiye'de kamu hizmetlerinde iyi yönetim ilkelerinin yerleşmesi, ikincisi kamu hizmetleri kalitesinin artılması, üçüncüsü insan haklarının kamil manada yerleşik uygulanması, dördüncüsü hak arama duygusunun yaygınlaşmasıdır. Biz bunu yapabilirsek şu an sorun olarak gördüğümüz konuların yarısını halletmiş oluruz."
Kamu denetçiliği kurumunun görevlerinden birinin de şeffaf, insan odaklı, denetlenebilir bir idarenin oluşuma katkı vermek olduğuna dikkati çeken Malkoç, sözlerine şöyle devam etti:
"Biz halkın ve işverenlerin avukatıyız. Kamu ile işi olan herkesin avukatıyız. Bu anlamda devlet ile minnet arasında bir barış köprüsüyüz. Biz mahkeme değiliz, 'evet karar veriyoruz', 'yargı değiliz evet karar veriyoruz', biz idareyi denetliyoruz. Nasıl mı? Kanunda 'şikayet üzerine denetleyeceksin' demiş. Mahkemeye intikal eden işlere bakamıyoruz, onun dışında elektrik, su idaresi, belediye hizmetleri, valilik, il müdürlükleri, hepsiyle ilgili şikayetleri alıyoruz. Adalete ulaşmada 3 unsur önemlidir. Birincisi kolay olması, ikincisi ucuz veya bedava, üçüncüsü de adaletin hızlı olmasıdır. Kamu denetçiliği kurumuna yapılan başvuruların yüzde 80'i elektronik ortamda yapılıyor. Başvurulardan harç, başvuru, bilirkişi parası almıyoruz hepsini kendimiz karşılıyoruz. İnsanımız yeter ki derdini anlatsın ve şikayetini yazsın, altındaki isim ve imza da doğru olsun. Yasa düzenleyeciliği kurumla ilgili açık hüküm koymuş. 'Kamu denetçiliği kurumuna başvuru yapıldıktan sonra kurum en geç 6 ay içinde karar verir.' diyor. 2019 yılı, 31 Ekim itibarıyla bize yapılan başvuruların toplamı 17 bin 145'tir. 2019 yılında verdiğimiz karar sayısı 18 bin 527'dir. Yani bu yıl yapılan müracaattan daha fazla karar vermişiz."