TİHEK Başkanı Muharrem Kılıç göçmen meselesinin uygarlıkları sınadığını belirtti

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç, Türkiye'nin düzensiz göçmen meselesindeki olumlu ve pozitif tavrının bütün dünya uluslarına örnek teşkil ettiğini söyledi.

Prof. Dr. Kılıç, bir toplantı için geldiği Edirne'de, AA muhabirine göç olaylarının tüm dünya ülkelerini yakından ilgilendirdiğini ifade etti.

Uygarlığın temel sınanma meselelerinin başında göçmen meselesinin geldiğine dikkat çeken Kılıç, batı dünyasının göçmenlere karşı dışlayıcı politikalar uyguladığını dile getirdi.

Batı dünyasının kendi ürettikleri insan hakları politikalarına ters düşen davranışlarda bulunduğunu savunan Kılıç, şunları kaydetti:

"Uygarlığın temel sınama meselelerinden bir tanesi göçmen meselesidir. Burası aslında er meydanı. Üretilmiş olan bütün Batı merkezci değerlerin paradoksal bir biçimde, üretmiş oldukları değerlerle çelişir bir biçimde bir pratik ortaya koyuyorlar.

Yani sığınmacılara dışlayıcı bir politika ortaya koymakla aslında bu değerleri gerçek anlamda içselleştirmediğinizi de ortaya koymuş oluyorsunuz. O açıdan Batı dünyası için göçmen meselesi büyük bir sınama alanı, bütün dünya için bir sınama alanı."

"Batı üzerine düşeni yapmıyor"

Kılıç, Avrupa'ya gitmeye çalışan düzensiz göçmenlerin sınır hattında insan hakları ihlalleriyle karşılaştığını belirtti.

Yunanistan tarafından geri itildikten sonra 19 göçmenin donarak yaşamını yitirdiğini anımsatan Kılıç, "Bu insanlığın vicdanını yaralayan, kanatan bir durum. Burada kimse bağışık değil, burada herkes vicdanen sorumlu. O açıdan ülkelerin oturup ulusal politikalarını değerlendirmeleri ve neyi yanlış yaptıklarını düşünmeleri lazım." dedi.

Kılıç, göçmen meselesinde Türkiye'nin diğer ülkelerden pozitif olarak ayrıştığını vurguladı.

Türkiye'nin 4 milyona yakın düzensiz göçmene ev sahipliğini yaptığını aktaran Kılıç, başta Batı ülkeleri olmak üzere diğer ülkelerin üzerine düşeni yapmaktan uzak olduğuna dikkati çekti.

"Türkiye göçmen meselesinde diğer ülkelerden ayrılıyor"

İnsan haklarını temel alan uygulamalarıyla göçmen meselesinde Türkiye'nin diğer ülkelerden ayrıştığını belirten Kılıç, şunları kaydetti:

"Türkiye burada diğer ülkelerden pozitif olarak ayrışıyor. Batı uygarlığına mensup ülkelerin ortaya koymuş olduğu dışlayıcı politikaya rağmen, bu dışlayıcı politikanın karşısında gerçekten vicdan merkezli, insaniliği esas alarak sığınmacılara davranıyor. İnsan haklarının özünü teşkil eden, hiçbir yurttaşlık bağı olmasa dahi her insanın eşit olduğu, haklar bakımından eşit olması gerektiği fikriyle hareket ediyor. Türkiye'nin göçmen meselesindeki olumlu tavrı, pozitif ayrışan tavrı bütün dünya uluslarına örnek teşkil etmekte.

Yaklaşık 4 milyona yakın sığınmacı Türkiye'de barınıyor. Böyle bir ülkenin yurttaşları olarak ne kadar gurur duysak azdır. Bu gerçekten taşınılması kolay bir yük değil. Gayrisafi milli hasılası yüksek birçok batı ülkesinin bu noktada oldukça dışlayıcı ve seçkinci bir tutum sergilediğini görüyoruz. Oldukça sembolik rakamlarda sığınmacıyı ve onları da dini mensubiyetlerine, mesleklerine göre seçerek kabul ediyorlar. Bu seçmece durum da insan haklarının felsefesine tümüyle aykırılık teşkil ediyor."