Türkiye Gayrimenkul Sektörünün Londra Çıkarması
GYODER'in yabancı fonlara yönelik planladığı 'roadshow'ları başladı.
GYODER (Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği) ve T.C. Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA) işbirliğinde ve HSBC Bank Sponsorluğunda, Türkiye gayrimenkul sektörünün uluslararası piyasalarda tanıtımı amacıyla düzenlenen roadshow'ların ilki, dünyanın en önemli finans merkezlerinden biri konumundaki Londra'da gerçekleştirildi. SPK ile İMKB'nin de katılımıyla düzenlenen ve çok sayıda yabancı yatırımcının ilgi gösterdiği roadshow'da, ülkemizin değişen yatırım iklimi ve buna bağlı cazip fırsatlar da tüm detaylarıyla anlatıldı.
İngilizlerin ünlü finans merkezi Canary Wharf'ta düzenlenen ve büyük ilgi gören roadshow'ların ilkinde; yabancı büyük sermaye gruplarını Türkiye'ye çekebilmek amacıyla, ülkemizin değişen yatırım iklimi ve buna bağlı cazip fırsatlar da tüm detaylarıyla anlatıldı. İstanbul Finans Merkezi, 3'ncü havaalanı, otoyollar, hızlı tren ve 'Kanal İstanbul' gibi mega projeleriyle uluslararası pazarın ilgi merkezine dönüşen ve kentsel dönüşüm, mütekabiliyet yasalarıyla önemli bir büyüme trendi yakalayan Türkiye gayrimenkul sektöründeki fırsatlar yabancı yatırımcılara tanıtıldı.
GYODER (Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği) ve T.C. Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA) işbirliğinde, "Türkiye gayrimenkul sektörünün uluslararası piyasalarda tanıtımı" amacıyla planlanan roadshow'ların ilki, dünyanın en önemli finans merkezlerinden biri konumundaki Londra'da gerçekleştirildi. 8 Kasım 2012 tarihinde gerçekleştirilen ve büyük ilgi gören Roadshow'a, önemli yabancı yatırımcı ve fonlardan 85 temsilci katıldı.
YATIRIMCILAR VE FONLARDAN TÜRKİYE'YE BÜYÜK İLGİ
Türkiye gayrimenkul sektöründe son dönemde yaşanan olumlu ve önemli gelişmelerle beraber uluslararası tanıtım faaliyetlerine ağırlık veren GYODER, Cityscape Global 2012'de üstlendiği aktif rolün ardından, önemli uluslararası finans merkezlerini kapsayan roadshow'larına da, T.C. Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı işbirliğinde Londra ile başladı. SPK ve İMKB'nın katkıları ile HSBC Bank sponsorluğunda, Londra'da 8 Kasım 2012 tarihinde yapılan toplantıya, önemli yabancı yatırımcı ve fon temsilcilerinden oluşan 85 kişilik bir grup katıldı. Büyük ilgi çeken toplantıda, Türkiye ekonomisinin ve gayrimenkul sektörünün istikrarlı gelişimi ortaya konulurken, sektörün kısa, orta ve uzun vadeli hedefleri ile birlikte barındırdığı önemli potansiyel de anlatıldı.
TÜRKİYE VE İSTANBUL, ULUSLARARASI CAZİBENİN ODAĞINDA
Toplantının açılış töreninde ev sahibi olarak yer alan GYODER Başkan Yardımcısı Özlem Gökçe konuşmasında; GYODER'in çalışmalarına da yer vererek, Türkiye gayrimenkul sektöründeki gelişmelere değindi. Gayrimenkulde gelişmekte olan trendleri Avrupa nezdinde inceleyen PricewaterhouseCoopers (PwC) ve Urban Land Institute (ULI) tarafından bu yıl hazırlanan rapora da dikkat çeken Gökçe, "Rapor, Türkiye'nin, gayrimenkul alanında bölgesel ve uluslararası bir cazibe merkezi olduğunu ortaya koydu. Yine bu rapora göre, İstanbul mevcut ve yeni yatırımların yanı sıra gelecekteki potansiyeli ile Münih, Varşova, Berlin ve Stockholm'ü gerisinde bırakarak Avrupa'da ilk sırada yer alıyor" dedi. Gökçe, ayrıca Cityscape Global 2012 ve MIPIM 2013'te Türkiye'nin "Onur Ülkesi" seçilmesinin, Türkiye gayrimenkul sektörünün uluslararası yatırımcılar nezdinde bir cazibe merkezi haline geldiğinin somut göstergeleri arasında olduğunu vurguladı.
Gayrimenkul sektörünü etkileyen mevzuatlarda son yıllarda yaşanan gelişmelerede değinen Gökçe, yürürlüğe giren 'Kentsel Dönüşüm yasası' ile önümüzdeki 20 yıllık bir süreçte 7,5 milyon konutun yenilenmesinin hedeflendiği belirtti. Gökçe, mütekabiliyet yasasındaki değişiklikler ve yabancıya satışın kolaylaştırılması sonucunda da, halihazırda 2,5 milyar dolar seviyesinde olan gayrimenkul sektöründeki Yabancı Doğrudan Yatırımının, orta vadede 10 milyar dolar seviyesine çıkmasının beklendiğini kaydetti.
TÜRKİYE KÜRESEL KRİZDEN GÜÇLÜ ÇIKTI
Türk ekonomisinin son on yıllık dönemde kaydettiği gelişme ve genel performansı üzerinde duran T.C. Londra Büyükelçisi Ünal Çeviköz, 2008 yılında başlayan ve halen yansımaları hissedilen küresel krize karşın, Türk ekonomisinin kayda değer büyüme oranları sağlamaya devam ettiğine dikkat çekti. Çeviköz; Türk ekonomisinin bu performansının, İstanbul'un uluslararası finans merkezi haline getirilmesi ve Türkiye'nin ortaya koyduğu 2023 vizyonunun, ülkemizi yabancı yatırım açısından cazip hale getirdiğini söyledi. Gayrimenkul ve inşaat sektörlerinin de giderek gelişmekte olan potansiyeli ile yabancı yatırım açısından önemli olanaklar sunduğunu belirten Büyükelçi Ünal Çeviköz, halihazırda Türk piyasasında oldukça aktif konumda olan İngiliz firmalarının ve yatırımcılarının, gayrimenkul sektörlerindeki yatırımlarını da arttırmasının beklenildiğini belirtti.
"GAYRİMENKULE HEM YASAMA HEM PROJELERLE DESTEK VERİLİYOR"
TYDTA Başdanışmanı Hasan Pehlivan, konuşmasında uluslararası doğrudan yatırımların Türkiye'nin ekonomik kalkınmasındaki rolüne dikkat çekerken, bu yatırımlar arasında özellikle emlak sektörünün önemini vurguladı. Şimdiye kadar yürürlüğe giren diğer iyileştirme yasalarının, sektöre toplam 26 milyar ABD doları yabancı sermaye girmesine yardımcı olduğunu belirten Pehlivan, sözlerine şöyle devam etti: "Son on yılda, Türkiye'de kişi başına düşen milli gelirin üçe katlanmasını sağlayan ekonomik dönüşüm sayesinde, Türkiye 800 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaşmış, kamu borç ve giderleri kontrol altına alınarak yatırımcılar için güvenli bir ortam oluşturulmuştur. Çok kısa bir süre önce dünyanın önde gelen kredi değerlendirme kuruluşlarından Fitch Ratings de Türkiye'nin kredi notunu 'yatırım yapılabilir' seviyesine çıkararak bu durumu tasdik etmiştir."
Açılış konuşmalarının ardından gerçekleşen "Türkiye'nin Ekonomik Görünümü" başlıklı panelde, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Kurumsal Yatırımcılar Daire Başkanı Tevfik Kınık, "Türkiye Pazarına Genel Bakış"; İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkan Yardımcısı Mustafa Kemal Yılmaz, "Türkiye'deki Stok ve Bono Pazarı"; T.C. Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA) İngiltere Kıdemli Danışmanı Ahmet İplikçi ise "Türkiye'deki Yatırım Fırsatları ve Ekonomik Bakış" adlı sunumlarını gerçekleştirdiler.
FİTCH RATİNGS'İN BBB- (YATIRIM YAPILABİLİR ÜLKE) NOTU DA KONUŞULDU
Sunumunda Türkiye ekonomisine yönelik genel verileri ortaya koyan Kınık, fırsatlar ve son gelişmelere de değindi. Tevfik Kınık, kredi derecelendirme kurumu Fitch Ratings'in Türkiye'nin notunu BB+'dan (durağan görünüm), BBB-'ye (yatırım yapılabilir ülke) yükselttiğine de dikkat çekti. Kınık, kentsel dönüşüm, İstanbul Finans Merkezi, Ticaret Kanunu, Mütekabiliyet ve Sermaye Piyasaları Kanun Taslağı'na da dikkat çekerek, Türkiye'nin içinde bulunduğu önemli süreci vurguladı.
İMKB Başkan Yardımcısı Mustafa Kemal Yılmaz gerçekleştirdiği sunumda, kurumun gelişim sürecini, bugünkü durumunu ve sunduğu fırsatları detaylarıyla aktardı.
TÜRKİYE OECD'NİN EN HIZLI BÜYÜYEN ÜLKESİ
TYDTA İngiltere Kıdemli Danışmanı Ahmet İplikçi ise, sunumunda öncelikle Türkiye'nin makroekonomik göstergelerde yakalamış olduğu başarıyı rakamlarla anlattı. İplikçi, Türkiye'nin, son on yılda ortalama %5,2'lik reel büyüme ile "OECD'ye üye ülkeler arasında en hızlı büyümeyi kaydeden ülke" olduğunu belirtti. İplikçi, bu büyüme oranının OECD ve PwC kaynaklarına göre; hem kısa hem de uzun vadede devam edeceğini ve Türkiye'nin, tahmin edilenden daha kısa sürede dünyanın en büyük on ekonomisi arasına gireceğini ifade etti. İstanbul'un uluslararası şirketler için bir cazibe merkezi haline geldiğini, Coca-Cola, GE ve GlaxoSmithKline gibi uluslararası birçok markanın İstanbul'u bölgesel yönetim merkezi olarak seçtiğini de vurgulayan İplikçi, bunda 200'ün üzerinde destinasyona direkt uçuş yapan Türk Hava Yolları'nın da büyük katkısı olduğunu belirtti. İplikçi sözlerine şöyle devam etti:
"Ajansımız, yatırım ortamının tanıtımı ve Türkiye'ye gelecek veya Türkiye'de mevcut yatırımcılara yatırım öncesi, yatırım aşaması ve yatırım sonrası ihtiyaç duydukları bilgilendirme ve yönlendirmede 'tek durak ofis' yaklaşımı ile baş koordinatör olarak, ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği içindedir. Son iki yılda belli ülke, sektör ve firmalar hedeflenerek, özel stratejilerle yatırımcıların Türkiye'de yatırım yapmaları sağlanmış ve bu konuda şimdiye kadar çok çarpıcı sonuçlar elde edilmiştir. Ajans olarak Ankara ve İstanbul ofislerinde görev yapan son derece nitelikli personelimizin yanı sıra 20'ye yakın gelişmiş ve gelişmekte olan ülkedeki danışmanımız ile kesintisiz hizmet vermekteyiz."
Günün ikinci panelinde ise GYODER Başkan Yardımcısı Özlem Gökçe ve GYODER Yönetim Kurulu Üyesi Dr. M. Emre Çamlıbel, Türkiye gayrimenkul sektörünün tüm detaylarına ilişkin GYODER sunumunu paylaştı. Sunumda Türkiye gayrimenkul sektörünü yönlendiren ekonomik gelişmelere yer veren Gökçe ve Çamlıbel, yabancıları yakından ilgilendiren mütekabiliyet yasasına ve yasanın olası etkilerine de değinerek, Türkiye gayrimenkul sektörünün 2023 vizyonu ile devam ettiler. "Türkiye gayrimenkul sektörünün uluslararası piyasalara entegre olması ve sürdürülebilir ve çevre uyumlu bir şekilde büyümesi öngörülmektedir" diyerek, Türkiye'deki hızlı büyüme potansiyelinin altını çizen Gökçe ve Çamlıbel, ticari gayrimenkul piyasasını İstanbul'daki AVM ve ofis bina yatırımları gibi detaylı örneklerle anlattı ve Avrupa ülkelerindeki yatırımlarla da karşılaştırmalı olarak paylaştılar.
GYODER adına konuşan Gökçe ve Çamlıbel "Gelişmekte olan AVM yatırımlarında, Avrupa ülkelerine göre geride olmakla birlikte bu durumun sektör açısından bir fırsat olduğunu ve bu alandaki potansiyelin değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz" dedi. Sunumda yabancı sermayenin gözünden Türkiye emlak sektörünün değerlendirmesine de yer veren Çamlıbel ve Gökçe, Türkiye emlak sektörünün uluslararası sıralamadaki konumunu grafikler üzerinden katılımcılarla paylaştılar. Konuşmalarının sonunda "Türkiye ekonomisi ve emlak sektöründe çok belirgin bir büyüme ile karşı karşıyayız. Mütekabiliyet yasası ve kentsel dönüşüm projeleri ile emlak sektörü, çok büyük bir ivme kazanma noktasındadır. Global ekonomik kriz süresince ekonomik ve politik olarak istikrarlı bir duruş sergilemiş olmamız ve bunun neticesinde gelen not artışı da, yabancı yatırımcı gözünde ülkemizi cazip hale getirmiştir." dedi.
"Türkiye'deki yatırım olanakları" başlığını taşıyan son oturumda ise Emlak Konut GYO Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Sur, Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Ali Dumankaya, Tahincioğlu Holding Başkanı ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk-İngiliz İş Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Özcan Tahincioğlu, HSBC Bank PLC Yönetim Direktörü ve Global Gayrimenkul Finans Başkanı Matthew Webster ve Çalık GYG Genel Müdürü Doç. Dr. Feyzullah Yetgin konuşmacı olarak yer aldı.
Türkiye'nin son on yıldır en çok büyüyen ekonomilerin başında geldiğini ve önümüzdeki on yıl içinde ise en büyük on ekonomi içinde yer alacağını belirten Haluk Sur, "Gayrimenkul sektörü de, Türkiye'nin bu büyüme dinamiğine paralel bir şekilde gelişmeye devam ediyor" dedi.
Geçmişe oranla pazar şartlarının ve ihtiyaçlarının değiştiğini belirten Ali Dumankaya, bu gelişmelerin endişe yaratmaması gerektiğini, Türkiye'de büyük projelerin söz konusu olduğunu da belirterek yabancı yatırımcı ve fonlara, işbirliği çağrısında bulundu.
Öte yandan, Türkiye'de kentsel yenileme projelerine de dikkat çeken Doç. Dr. Feyzullah Yetgin, bu tür projelerin artması ile, yabancı büyük fonların prestijli projelere girmesinin daha kolay olacağını söyledi.
İstanbul'un önemine değinen Özcan Tahincioğlu ise, Türkiye'nin inanılmaz değişimi karşısında yabancı fonların da bir an önce pozisyon almaları gerektiğini, yoksa ileride daha yüksek meblağlar ödeyerek pazara girilebileceğini belirtti.
Para transferindeki risklerin, daha sıkı ve şeffaf bir biçimde denetlenmesi gerektiğini belirten Matthew Webster de, "Bankaların, oluşabilecek kur risklerine karşı uzun dönemde yapılandırılabilmesi; bunun için de Türkiye'nin yeni düzenlemeleri uygulamaya alması gerekli" açıklamasında bulundu.
ROADSHOW'LARIN ROTASI; KATAR, ENDONEZYA, MALEZYA
GYODER'in planladığı roadshow'ların yakın dönemdeki rotası ise; uluslararası büyük fonların bulunduğu önemli finans merkezlerinden Katar, Singapur ve Malezya olarak planlandı.