Türkiye Dünyada 10.Sırada
İTÜ Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatma Arslan "Ülkemizde 60 civarında maden türünde üretim yapılmaktadır."
Dünyada 132 ülke arasında toplam maden üretim değeri itibariyle 28.sırada yer alan ülkemiz, maden çeşitliliği açısından ise 10.sırada bulunuyor."
132 ÜLKE ARASINDA 10.SIRADAYIZ
4 Aralık Dünya Madenciler Günü dolayısıyla İTÜ Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr.Fatma Arslan bir açıklama yaparak, madencilik sektörünün önemine dikkat çekti. Arslan, madencilik sektörünün gerek ekonomiye doğrudan yaptığı katkılar, gerekse ekonominin diğer alanlarına, özellikle imalat sektörüne sağladığı girdiler nedeniyle özel bir öneme sahip olduğunu dile getirerek Türkiye'nin maden alanında dünyanın önde gelen ülkeler arasında yer aldığını söyledi. Arslan, yaptığı açıklamada, günümüzde dünyada yaklaşık 90 çeşit madenin üretimi yapılmaktayken ülkemizde 60 civarında maden türünde üretim yapıldığının altını çizerek şunları söyledi: " MTA verilerine göre, dünyada 132 ülke arasında toplam maden üretim değeri itibarıyla 28'inci sırada yer alan ülkemiz, maden çeşitliliği açısından ise 10'uncu sırada bulunmaktadır. Dünyada üretimi ve ticareti yapılan 90 çeşit maden ve mineralden sadece 13'ünün ekonomik ölçekteki varlığı henüz saptanamamıştır. Ülkemiz 50 çeşit madende kısmen yeterli kaynaklara sahipken, 27 maden ve mineralin günümüzde bilinen rezervleri ve kaliteleri ekonomik madencilik için yetersizdir. Ülkemizin, maden kaynakları ve çeşitliliği bakımından kendi kendine kısmen yeterli olan ülkeler arasında yer aldığı söylenebilir."
MADENCİLİK CAZİP BİR SEKTÖR
Madencilik sektörünün ilk yatırım maliyetinin yüksek olması ve ulusal anlamdaki yasal düzenlemeler, sektörün daha çok büyük ölçekli şirketler tarafından domine edilmesine neden olduğunu ifade eden Dekan Arslan, bununla beraber çeşitli borsalarda Maden ürünlerinin ticaretinin yapılması da küresel anlamda yatırımcılar için sektörü çekici hale getirdiğini belirtti. 2011 yılında ülkemiz toplam ihracatından madencilik sektörü %2,9 pay almıştır, diyen Arslan, ülkemiz madenciliğinde ihracata konu başlıca ürünlerin dünya üretim miktarlarına bakıldığında, bor, feldspat ve manyezit üretiminde Türkiye'nin ilk üç üretici ülkeden biri olduğu görülüyor, ifadesini kullandı.
SEKTÖRÜN SORUNLARI
Madencilik sektörü, ülke sanayisinin temel taşı olduğuna değinen Arslan, sektörün sorunlarını şöyle sıraladı:
Avrupa'da yaşanan mali krizin ülkemiz üzerinde etkilerinin hissedilmesi ve reel sektörler içinde krizlerden en çok etkilenen sektörlerin başında maalesef madencilik sektörü gelmesi ve dolayısıyla gerek arama ve gerekse işletme yatırımlarında ciddi bir duraklama yaşanması,
Maden ürünlerinin en büyük alıcısı konumundaki Çin'in taleplerinin giderek azalması, sıkışıklığa düşen firmalara baskılar yapılarak fiyatların aşağıya çekilmeye zorlanması,
Hala maden atıklarının yönetimi ile ilgili yönetmeliğin çıkarılamamış oluşu,
16 Haziran 2012 tarih ve 28325 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Başbakanlık Genelgesi'yle MİGEM tüm ruhsat ve işletme izinlerinin verilmesi işlemlerini durdurulmasıyla madenciliğin ana unsurlarından olan ruhsat ve işletme izinlerinin zamanında alınamaması şeklinde sıralayabiliriz.
SEKTÖRÜN TEŞVİĞE İHTİYACI VAR
Ülkemizde de madencilik sektörünün yeri ve önemi gün geçtikçe artmakta, konuya ilişkin yapılan yeni düzenleme ve girişimler, sektörün gelişmesine katkı sağladığını hatırlatan Arslan, ülkemiz madenciliğinin ekonomimize katkısının arttırılması, istikrarlı bir büyümenin sağlanması ve istihdamın arttırılması gibi sosyal yararların elde edilmesi için, arama ve işletme süreçleri başta olmak üzere tüm madencilik yatırımları ve faaliyetleri daha fazla teşvik edilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Arslan, sözlerini şöyle tamamladı: "Ayrıca ülkemizin madencilik geleceği açısından, çıkarılan madenlerin herhangi bir katma değer eklenmeksizin doğrudan satışa konu edilmesinden ziyade katma değeri yüksek madencilik ürünlerinin üretilmesine ve işlenmiş ürün kapasitesinin, ürün çeşitliliğinin ve ürün kalitesinin geliştirilmesine yönelik entegre madencilik yatırımların desteklenmesine önem verilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede madencilik sektöründeki sorunların doğru ve gerçekçi bir biçimde saptanması, sağlıklı ve kalıcı çözümler bulunması gerekir. Madenlerin tükenebilir doğal kaynaklar oldukları ve madencilik çalışmalarının ülke yararları doğrultusunda yapılması gerektiği de göz ardı edilmemelidir. Tüm madencilerin Dünya Madenciler Günü'nü kutlar, madenciliğin gelişmesine yönelik tüm atılımların gerçekleşmesini dileriz.
NEDEN 4 ARALIK DÜNYA MADENCİLİK GÜNÜ OLARAK KUTLANIYOR
Bilindiği üzere 4 Aralık tarihi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de "Dünya Madenciler Günü" olarak kabul edildi. Uzun bir süreden beri ülkemizin belli başlı metropollerinde ve çeşitli maden işletmelerinde kutlanıyor. 4 Aralık tarihi, madenciliğin piri olarak kabul edilen Santa Barbara'ya adanmış olup, Roma İmparatorluğu zamanında babasının gazabından kaçarak, madencilerin çalışmakta olduğu bir mağaraya sığınan ve bu madenciler tarafından azize kabul edilen Santa Barbara'nın aynı zamanda İzmit'te yaşamış olması ve efsanenin geçtiği mekânların Anadolu olmasının da ayrı bir önemi vardır. Madencilerin koruyucu azizesi olarak kabul edilen Santa Barbara'nın 4 Aralık tarihinde bu mağaraya yerleşmesi ve mağarada çalışmakta olan madencileri koruyor olması, önce Anadolu'da daha sonrada Avrupa ve tüm dünyada "Dünya Madenciler Günü" olarak kutlanılmaktadır.