Türkiye'den Milyonlarca Hikaye" Adlı Panel Düzenlendi
Film yapımcısı Timur Savcı, Türkiye'nin tarihi sürecinden dolayı kendilerine kaynak olabilecek inanılmaz hikayelerin bulunduğunu belirtti.
Film yapımcısı Timur Savcı, Türkiye'nin tarihi sürecinden dolayı kendilerine kaynak olabilecek inanılmaz hikayelerin bulunduğunu belirtti.
Uluslararası Berlin Film Festivali (Berlinale) vesilesiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ve TRT'nin desteğiyle Uluslararası Boğaziçi Sinema Derneği tarafından Berlin'de " Türkiye'den milyonlarca hikaye" başlıklı panel düzenlendi.
Panelde, Türkiye'nin film yapımcılarına vadettiği kültürel zenginlik ve hikaye çeşitliliği Türk ve yabancı sinemacılara anlatıldı.
Savcı, Türkiye'de film ve dizi endüstrisinde son yıllarda inanılmaz bir yolun katedildiğini belirtti.
Türkiye'nin müthiş bir hikaye kaynağına sahip olduğunu ifade eden Savcı, "Tarihsel sürecimizden dolayı burada bize kaynak olacak inanılmaz hikayeler var." dedi.
Savcı, yabancıların da bunu fark etmesini sağlamak gerektiğini kaydetti.
Türkiye'deki çeşitliliğe dikkati çeken Savcı, " Türkiye'ye baktığınızda, ne doğu diyebilirsiniz Türkiye'ye, ne batı diyebilirsiniz. Türkiye Türkiye'dir ve milyonlarca içeriğe gerçekten ev sahibi bir ülkedir." şeklinde konuştu.
Savcı sözlerini şöyle sürdürdü:
"Baktığımızda bizim Mevlana'mız da var, Atatürk'ümüz de var, Fatih'imiz de. Yakın tarihe ve uzak tarihe baktığımızda hepsi çok sinematografik hikayeleri olan, insana ilham verici hikayeleri olan çok büyük karakterlerimiz var. Bunun yanında küçük insan hikayelerimiz var. Çünkü bizde hala komşuluklar var. Küçük şeyler için büyük acılar var. Birlik beraberlik var. Ne kadar küreselleşsek de kendi özgün mutfağımızı koruma çalışmalarımız var."
"İnsanlık adını verdiğimiz sofraya bizden bir şeyler koyabilmek çok değerli bir durumdur"
Yönetmen Derviş Zaim de Türkiye'nin bulunduğu coğrafyaya işaret ederek "Çelişkilerin olduğu, çok farklı coğrafyalara yayılan bir kültürün, tarihin mirasçılarıyız. Bunun da hikayelerimize yansımaması düşünülemezdi. Yansıyor, yansıdı. Yansımaya devam edecek." dedi.
Zaim, "Türkiye'den çıkma ihtimali olan hikayeleri beraberce yapmak ya da bizim dışarıya çıkmamız, başka ülkelerin hikayelerine de katılmamız heyecan vericidir. Desteklenmesi gereken bir şey. İnsanlık adını verdiğimiz sofraya bizden bir şeyler koyabilmek çok değerli bir durumdur. Yapmamız gereken şeylerden bir tanesi budur." değerlendirmesinde bulundu.
Türk sinemasının başarısını sadece gişede kesilen biletle veya Oscar alınıp alınmamasıyla değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulayan Zaim, "Görünürlük önemlidir. Görünür olalım ama bunlar sabun köpüğü gibi de olabilir. Seni bir gün alkışlarlar, ertesi gün havai fişekleri toplarlar giderler. Unutulur gidersin. Önemli olan, temel sağlamsa, arkadan gelecek şeyler bir kaynak tarafından beslenecek gibi duruyorsa, dert etmene gerek yoktur. Ödüller, farkındalık, seyirci beğenisi, dışarıya satma, bunun doğal sonucu ve uzantısı olacaktır. Kaynağı sabit tut. Gerisi gelir zaten." ifadelerini kullandı.
Panele çok sayıda Türk ve yabancı sinemacı katıldı.