Türkiye'de Kuş Gribi Vakası: Uzmanlar Durumun Kontrol Altında Olduğunu Belirtti

Avrupa ve Amerika ülkelerinde artış gösteren kuş gribi vakaları Türkiye'de de görülürken uzmanlar gerekli önlemlerin alındığını, sektör ve insan sağlığı açısından herhangi tehdidin söz konusu olmadığını bildirdi.

Tarım ve Orman Bakanlığından yapılan açıklamada, Konya'nın Meram ilçesinde yumurta üretimi yapan bir işletmede kuş gribi vakasına rastlandığı bildirildi.

Olay üzerine bölgenin karantinaya alındığı ve ilk ölüm vakasından itibaren tespiti yapılan veya bulaşma riski olan hayvan, yumurta ve yemlerin imhasına başlandığı belirtilerek, ülkede salgın olarak nitelendirilebilecek bir durumun söz konusu olmadığı ifade edildi.

Sektör temsilcileri ve akademik camia da konuya ilişkin gelişmelere odaklandı.

Yumurta Üreticileri Merkez Birliği (YUM-BİR) Başkanı İbrahim Afyon, AA muhabirine, Türkiye'nin 2005'ten bu yana bu virüsle yaşamayı öğrendiğini söyledi. Konya'nın Meram ilçesindeki işletmede denetimler sırasında çıkan hastalık üzerine bölgenin derhal karantina bölgesi ilan edildiğini belirten Afyon, Bakanlık başta olmak üzere valilik ve il müdürlüğünün orada çalışmalara devam ettiğine dikkati çekerek, "Şu anda durum kontrol altında. Sektör adına korkulacak bir durum yok. Oradaki hayvanların, yemlerin ve ham maddelerin giriş çıkışları kesinlikle önlendi. İnsanlar panik yapmasın. Piyasadaki yumurtalarımız kesinlikle ari bölgelerden gelen yumurtalardır." dedi.

"Sektör olarak tecrübeliyiz"

Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (BESD-BİR) Başkanı Naci Kaplan da Türkiye'nin göçmen kuşların göç yolu üzerinde bir ülke olduğuna işaret ederek, Meram bölgesindeki yumurtacı tavuklarda ilkbahar ve sonbaharda yabani kuşlardan bulaştığı öngörülen hastalık tespit edildiğini bildirdi.

Bakanlığın hızla hastalığın tespit edildiği 10 kilometre çapındaki alanı karantinaya aldığını ifade eden Kaplan, hastalıklı hayvanların da itlaf edilmesi kararı verildiğini belirtti.

Kaplan, "Broiler" diye tabir edilen etlik veya sofralık yumurta üreten diğer tesislerde herhangi bir risk bulunmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Etlik piliç ve diğer illerdeki yumurtacı kanatlı üretiminde herhangi bir problem söz konusu değil. Oradaki hayvan varlığı itlafı devam ediyor. Ardından hızlıca o bölgede dezenfeksiyon işlemleri yapılacak ve karantina süresi devam edecek. Daha önce böyle vakalar yaşandığı için sektör olarak tecrübeliyiz. Herkes müsterih olsun, her şey kontrol altında."

"İnsan sağlığıyla ilgili herhangi tehdit söz konusu değil"

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akan da kuş gribinin dünyanın her yerinde görülebildiğini ve son dönemde vaka sayısının arttığını söyledi.

Özellikle, Kuzey ve Orta Avrupa ile Kuzey Amerika ülkelerinde vakanın çok olduğu bilgisini veren Akan, aynı zamanda Türkiye'de de böyle bir vakanın ortaya çıkmasının normal olduğunu bildirdi.

Akan, Türkiye'nin böyle bir vakayla karşılaşmasına rağmen olayın bilgi, becerisi ve tecrübesiyle Bakanlık tarafından kontrol edilmesinin büyük bir avantaj olduğunu belirterek, "Geçmiş yıllarda da kuş gribi vakalarını yaşadık. Sektörün deneyimi var. Bakanlığın bu konuda dünya standartlarında uygulamaları bulunuyor. Önlemler alındığında hastalığın herhangi bir tehlikesi yok. Şu an için insan sağlığıyla ilgili herhangi bir tehdit söz konusu değil. Dünyada vaka sayısı düşük, herhangi bir olumsuz durum beklenmiyor." diye konuştu.

Bakanlığın hem merkez hem de taşra teşkilatının hastalıkla ilgili yapılması gerekenleri iyi uyguladığını vurgulayan Akan, sektörün de Bakanlık ile beraber hareket ederek, hastalığın bir an önce kontrol altına alınması ve takibinin yapılması gerektiğini ifade etti.

Akan, ülkenin iç tüketimi karşılarken aynı zamanda ihracatçı bir konumda olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Böyle bir vaka çıktığında ihracatın bazı ülkelere yapılması engelleniyor. O nedenle hem bu vakaların kontrolü hem de bundan sonraki sürecin izlenmesi, iç tüketimin devamlılığı ve artan ürünlerin yurt dışı pazarlara sunulması için önemli bir süreç. Bunları koruyup kontrol etmek, Bakanlığın nezdinde sektörün de sorumluluğunda. İnsan sağlığına herhangi bir olumsuzluk olmadan bu sürecin atlatılacağını düşünüyorum."