Haberler
Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

CHP lideri Özel'den çok konuşulacak Öcalan iddiası: Bir günde izin çıkaracak

Özel'den bomba Öcalan iddiası

Sıla bebek davasında iddianame hazır! İşte cani anne için istenen ceza

Sıla bebek davasında iddianame hazır! İşte anne için istenen ceza

Yenidoğan Çetesi davasında Başhekim Fetin Rüştü Yıldız, Fırat Sarı'ya para ödediklerini itiraf etti

Sanık sandalyesine oturan başhekimden Fırat Sarı'yı zora sokacak itiraf

Türkiye'de Karasal Yayıncılığın Geleceği Konferansı"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

RTÜK Başkan Vekili Esat Çıplak, karasal yayın ihalesine ilişkin olarak, "Sırf ihale yapılmış olması için ihale yapılması doğru değil. Önemli olan bir ihale yapmak değil sektörün sorunlarına çare olarak çözümler üretmektir.

RTÜK Başkan Vekili Esat Çıplak, karasal yayın ihalesine ilişkin olarak, "Sırf ihale yapılmış olması için ihale yapılması doğru değil. Önemli olan bir ihale yapmak değil sektörün sorunlarına çare olarak çözümler üretmektir." dedi.

Esat Çıplak, Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliğinin (RATEM) Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle düzenlediği "Türkiye'de Karasal Televizyon Yayıncılığının Geleceği Konferansı"nda yaptığı konuşmada, 2013 yılında bir karasal yayın ihalesi yapıldığını ancak bu ihalenin iptal olduğunu hatırlattı.

Buna ilişkin yönetmeliğin geçen yıl yeniden düzenlendiğini ancak bunun da henüz yürürlüğe girmediğini aktaran Çıplak, "Tabii ki hayat devam ediyor, sektör çalışmalarına devam ediyor, teknoloji ilerliyor. Buna göre bu yapılanı yeniden kurup yeniden organize edip ona göre önümüze bakmamız gerekiyor. Sırf ihale yapılmış olması için ihale yapılması doğru değil. Önemli olan bir ihale yapmak değil sektörün sorunlarına çare olarak çözümler üretmektir ve bu üreteceğimiz çözümlerde hem sektörün önünü açsın hem de teknolojik gelişmelere uyum sağlasın... İleride bunu niçin yanlış yaptık, bunu niçin eksik yaptık diye bir tereddüde düşülmeyen bir ihale gerçekleşsin." dedi.

Teknolojinin gelişmelerin önünde durulmasının mümkün olmadığını dile getiren Çıplak, "Temsil ettiğim kurumun ortaya koyduğu düzenlemeler de teknolojik gelişmeleri takip ederek buna gerekli çözümleri üretme çabası içinde olduğumuzu da bilmenizi isterim. Bu bağlamda teknolojideki gelişmeleri dikkate alarak sektörün tüm paydaşlarının kafa kafaya vermesi ve ülkemiz sektörü için en uyumlu çözümün bulunması elzem olduğunu düşünüyorum. Bu toplantının da çözüm odaklı olacağını ve sektörün sorunlarına çözüm bulmaya hizmet edeceğini umuyorum." diyerek konuşmasını tamamladı.

RATEM Başkanı Gürsoy

RATEM Başkanı Yusuf Gürsoy da Fetullahçı Terör Örgütü'nün 15 Temmuz darbe girişiminin akamete uğratılmasının televizyon yayıncılığının önemini artırdığını vurguladı.

Medyanın, Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca yaşanan hemen her kriz, kargaşa ve darbe süreçlerinde aktif rol üstlendiğini ve sonuca doğrudan tesir ettiğini aktaran Gürsoy, sözlerine şöyle devam etti:

"Genel ve geleneksel olarak özellikle darbe teşebbüslerine uyumlu hareket eden medya, 15 Temmuz 2016 gecesi patlak veren darbe girişiminde ise sokaklara dökülen halkla birlikte hareket etmiştir. Kurumsal medyanın takındığı tavır, diğer bireysel ve kitle iletişim araçlarıyla güç kazanmış ve darbe girişiminin akamete uğratılmasına yardımcı olmuştur. Bu süreçte Türk medyası da üzerine düşen görevi fazlasıyla yerine getirmiş, açık hedef konumunda bulunmasına rağmen demokratik düzene kast eden tüm faaliyetlerle ilgili doğru ve zamanında bilgilendirme yaparak bu girişimin başarısız olmasında önemli rol oynamıştır. Türkiye, 2005 yılından bu yana sürdürdüğü Avrupa Birliği ile üyelik müzakereleri sürecinde güçlü demokrasiye sahip olma yolunda niyet ve çabalarını her fırsatta göstermiştir. Darbe girişimine karşı toplumun tüm kesimlerinin ortak tepkisini ülkemizin bu yolda ne kadar çok yol aldığını göstermesi açısından çok sevindirici olduğunu düşünmekteyiz. Türkiye'nin güçlü demokratik yapıya inancını ve hukukun üstünlüğüne olan bağlılığını her fırsatta göstereceğinden eminiz."

Yayıncılık sektörünün uzun yıllar gündeminde olan karasal sayısal yayına geçiş konusunda bir ilerleme kaydedilememesi sebebiyle Türkiye'de televizyonların büyük kısmının uydu yayınına yöneldiğini aktaran Gürsoy, "Yayıncı kuruluşlar uydudan yayına geçmek için başvurdukları ulusal ve yerel farkı olmaksızın tek tip tarifeyle karşılaşmaları da güncel bir sorunumuzdur. Tüm kanalların aynı kapasiteyi kullanmaları ve aynı kapsam alanına yayın yapmaları sebebiyle uydu hizmet sağlayıcı kuruluş Türksat'ın yerel ve tematik kuruluşlara farklı tarife uygulayabilmesi için de bir dayanak oluşturması gerekmektedir. Bunun da RTÜK'ün yayın içeriği ve temalarına göre lisanslama çeşitlendirmesi yani spor, eğlence, haber ve yerel içerik ve benzeriyle mümkün olacaktır. Aksi takdirde maddi imkanlar nedeniyle uydu yayınına geçemeyen özellikle yerel televizyonlar karasal yayınla erişebilecekleri izleyici de bulamayacakları için ticari iletişim girdileri elde edemeyecek dolayısıyla varlıklarını devam ettiremeyeceklerdir." ifadelerini kullandı.

Reklam gelirinde RTÜK payının düşürülmesi nedeniyle RTÜK'e teşekkür eden Gürsoy, "Gönül isterdi ki bunların tamamen özellikle RATEM'in önerisi doğrultusunda yüzde 1'e indirilmesi ve telif havuzundan bunun karşılanması şeklindeki önerinin hayata geçirilmesiydi. Ancak bunun da önemli bir ilerleme olduğunu ifade etmeliyiz." diye konuştu.

Sektör temsilcilerinin katıldığı konferansta Televizyon İzleme Araştırmaları Anonim Şirketi (TİAK) Genel Müdürü Dursun Güleryüz, Radyo İzleme Araştırma Kurulu (RİAK) Genel Müdürü Olcay Akay, RTÜK Kamuoyu Yayın Araştırmaları ve Ölçme Dairesi Başkanı Şemsettin Gürpınar, Digital Video Broadcasting (DVB) İcra Kurulu Üyesi Stan Baaijens, DVB Proje Direktörü Peter Siebert, Avrupa Yayın Birliği Teknoloji ve İnovasyon Proje Koordinatörü Marcello Lombardo ve BR Eski Prodüksiyon ve Teknik Direktörü Herbert Tillmann da yer aldı.

Kaynak: AA / Güncel
title