Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

"Türkiye'de Düşman Ceza Hukuku Uygulanıyor"

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Avukat Turgut Kazan, Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'a "duruşmadan men" cezası verilmesinin, sözlülük ilkesine açıkça aykırı olduğunu belirtti.

Basın Konseyi Yüksek Kurul Üyesi Avukat Turgut Kazan, Ergenekon davasında yargılanan Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'a "duruşmadan men" cezası verilmesinin, sözlülük ilkesi ile savunma ve adil yargılanma hakkına açıkça aykırı olduğunu belirtti Basın Konseyi Yüksek Kurul Üyesi Avukat Turgut Kazan, Ergenekon davasında yargılanan Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'a "duruşmadan men" cezası verilmesinin, sözlülük ilkesi ile savunma ve adil yargılanma hakkına açıkça aykırı olduğunu belirtti. Kazan, Türkiye'de yargılama adı altında, "düşman ceza hukuku" uygulandığını savundu.

Kazan, Konsey merkezinde düzenlenen basın toplantısında, Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit ile Silivri'de tutuklu gazeteciler Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'la yaptıkları görüşmeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özel yetkili mahkemeler sürecinde yaşananların, Türkiye'de AİHM kararları ışığında hukukun değil, "düşman ceza hukuku" anlayışının uygulandığını gösterdiğini belirten Kazan, "Bu anlayışa göre, tehlikeli sayılan kişilere, yurttaş ceza hukuku, yani çağdaş usul kuralları uygulanmaz, uygulanamaz. Çünkü onlar ve avukatları düşmandır. Kendilerine savunma ve adil yargılanma hakkı tanınmaz, tanınmamalıdır. Hepsi düşman ceza hukuku uygulanarak, bertaraf edilmelidir. Türkiye'de yargılama adı altında yapılan budur" dedi. Özkan ve Balbay'ın usule ilişkin söz isterken, disiplin gerekçesiyle 16 oturum duruşmaya katılmaktan men edilmelerinin düşman ceza hukuku uygulamasının yeni bir örneği olduğunu kaydeden Kazan, kararla tam bir keyfiliğe imza atıldığını ifade ederek şöyle devam etti:

"Balbay ve Özkan sadece usule ilişkin söz istemişlerdir. Böylesine doğal bir istek sorun yaratmış ve "el kol hareketi yaptıkları, uyarıları dikkate almadıkları, yargılamayı aksattıkları' gerekçesiyle 16 oturum duruşmaya katılmaları yasaklanmıştır. Bir kere, sanıklarla müdafilerin anlatımlarına göre, bu tespitler doğru değildir. Kamera kayıtları var. El kaldırılarak söz istenir. Ceza yargılaması sözlüdür. "Dilekçe verin' denilmez, denilemez. Söz istemek bir haktır. Yargılamayı aksatmaz. Bu nedenle, karar sözlülük ilkesi ile savunma ve adil yargılanma hakkına açıkça aykırıdır."

-"MEN KARARI BİR OTURUM İÇİN VERİLEBİLİR"-

Kazan, yargılamada duruşmanın tekliğinin esas olduğunu belirtirken, söz konusu kararda "duruşmalara katılma" ifadesinin kullanılmasının da kesinlikle yanlış olduğunu savundu. Kazan, 3.yargı paketi denilen 6352 Sayılı Yasa'nın 105/6. maddesiyle, CMK'nun 252. maddesinin kaldırıldığını anımsatarak, buna göre artık Özel Yetkili Mahkemelerin asla bir oturum dışında men kararı veremeyeceklerini kaydetti. Kazan, "Dolayısıyla, men kararı ancak bir oturum için, yani yargılamanın aksatıldığı kabul edilen o oturum için verilebilir. Durum açıktır. Ama Özel Yetkili Mahkeme bu olayda da, yasa değişikliğini yok sayarak, keyfi bir uygulama yapmıştır. Yaşadığımız bu yeni örnek, özel yetkili mahkemelerin adaletine asla güvenilemeyeceğini bir kez daha göstermiştir" dedi. - İstanbul

Kaynak: ANKA / Güncel
title