Türkiye'de 9 Yılda 661 Kimyasal Uyuşturucu Türü Tespit Edildi"
Antalya Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Caner Çiçek, son 11 yılda "bonzai" adı verilen 238 farklı kimyasal uyuşturucu tespit edildiğini bildirdi.
Antalya Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Caner Çiçek, son 11 yılda "bonzai" adı verilen 238 farklı kimyasal uyuşturucu tespit edildiğini bildirdi.
Çiçek, Sivil Düşüncü Derneğince Antalya Büyükşehir Belediyesi Konferans salonunda gerçekleştirilen "Uyuşturucu ile Mücadele" söyleşisinde, toplumun mutluluk anlayışının farklılaştığını söyledi.
Mutluluğun dışarıda, suni şeylerle değil, toplumsal değerlerde aranması gerektiğine işaret eden Çiçek, toplumda "Uyuşturucu ilkokula kadar düştü" gibi yanlış bir algı bulunduğunu dile getirdi.
Çiçek, "Müdürlük olarak ilkokuldaki hiçbir çocuğa işlem yapmadık. Çocuk Şube Müdürlüğü de yapmadı. Böyle psikolojik bir algı var. Biz Avrupa'ya göre uyuşturucu kullanımında daha düşük oranlardayız." dedi.
Uyuşturucu bağımlıların tamamı sigara kullanıyor
Son günlerde "bonzai" konusundaki haberlerin sıkça yapıldığına dikkati çeken Çiçek, şöyle konuştu:
"(Bonzai) ismiyle uyuşturucu ülkemize girdi. 'Hoş' gözükmesi için bu ismi buluyorlar. İçeriği kimyasal maddelerden ibaret. Türkiye'de 2008-2017 yıllarında 661 kimyasal uyuşturucu türü tespit edildi. 661 kimyasal uyuşturucudan 238'i 'bonzai' ismiyle bilinen kimyasal maddeler. Türkiye'de, jandarma ve polis bölgesinde 2016'da 19 bin 838 olayda 1 ton 285 kilo 'bonzai' denilen uyuşturucu yakaladık. Geçen yıl 143 ölüm gerçekleşti. Bu ölümlerden 63'ünde sadece 'bonzai' tespit edilmiş. Uyuşturucu bağımlısı olduğunu belirlediğimiz bütün kişiler sigara kullanıyor. Büyük çoğunluğu da alkol kullanıyor."
Uyuşturucunun önüne geçmenin en önemli yolunun, sevgi olduğunu anlatan Çiçek, çocuklara sevgi gösterilmesi tavsiyesinde bulundu.
"Uyuşturucu türlerinin birine daha uzak ya da daha yakın olmamalıyız"
Akdeniz Üniversitesi Alkol ve Madde Bağımlılığı Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü (AMATEM) Prof. Dr. Murat Kuloğlu, ise Türkiye'de sürekli artan uyuşturucu sorunuyla karşı karşıya olduklarını kaydetti.
Uyuşturucuyla mücadelenin gönül işi olduğuna dikkati çeken Kuloğlu, bu sorunun, hükümetin katkılarıyla devlet politikası haline geldiğini dile getirdi.
Sentetik uyuşturucunun sürekli gündeme geldiğine işaret eden Kuloğlu, uyuşturucuyu sadece sentetik uyuşturucuya indirgemeden, genel bir yaklaşım içerisinde olmaları gerektiğini ifade etti.
Kuloğlu, her türlü bağımlılığı hastalık olarak kabul ettiklerini belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sentetik uyuşturucu tabii ki bir sorun. Bu madde daha kolay elde edilebiliyor, ulaşılabilirliği daha kolay. Burada önemli olan insanları eğiterek zararlarını anlatıp caydırıcılığı ön plana çıkartmak. Ayrım yapmadan bütün maddelere eşit bakarak mücadele etmeliyiz. Bazı hastalar 'Ben eroin kullanmıyorum, esrar kullanıyorum' diyerek sanki daha iyi bir şey yapıyormuş gibi anlatıyor. Biz uyuşturucu türlerinin birine daha uzak ya da daha yakın olmadan davranmamız gerekiyor. Medyanın da buna dikkat etmesi gerekiyor. Hiçbir zaman bir maddeyi daha ön plana çıkarmadan her türlü bağımlılıkla mücadele etmeliyiz."
Antalya İl Milli Eğitim Şube Müdürü Ramazan Sarıgöl, uyuşturucuyla mücadelenin terörle mücadele kadar önemli olduğunu vurguladı. Bu mücadelenin en önemli ayaklarından birisinin de eğitim olduğunun farkında bulunduklarını aktaran Sarıgöl, uyuşturucuyla mücadeleye önemli bir kaynak aktardıklarını dile getirdi.
Sivil Düşünce Derneği Başkanı Hidayet Gültekin ise uyuşturucuyla mücadelenin "Benim başıma gelmez. Benim çocuğum kullanmaz" demeden sürdürülmesi gerektiğini söyledi.
Söyleşiye Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Abdullah Çalışkan ile Antalya Müftü Yardımcısı Osman Demirel de katıldı.