Türkiye-Bosna-Hersek-Sırbistan Üçlü Balkan Zirvesi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Balkan ülkelerinin liderlerinin benimsediği vizyoner yaklaşımın geçmişe değil geleceğe bakan zihinsel bir dönüşümün kapısını araladığını belirterek, "Balkanlarda oluşmasına katkı sağlamak için elbirliğiyle çalıştığımız pozitif atmosfer, üçlü zirve sürecinin artık kriz çözme ve tarafları buluşturma aşamasından, kurumsallaşma ve ortak projeler üretme safhasına geçmesine ilişkin olarak bizlere umut aşılamaktadır" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye-Bosna-Hersek-Sırbistan Üçlü Balkan Zirvesi'nin Çankaya Köşkü'nde gerçekleşen üçüncü toplantısının genel katılımlı oturumunda yaptığı konuşmaya, "değerli dostlarım" diye hitap ettiği Sırbistan Cumhurbaşkanı Tomislav Nikoliç ile Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Nebojsa Radmanoviç, Konsey Üyeleri Zeljko Komsiç ve Bakir İzzetbegoviç'i Türkiye'de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek başladı.

Türkiye'nin, Balkanlarda kalıcı barış ve istikrarın tesisi için Sırbistan ve Bosna-Hersek ile ilişkilere büyük önem verdiğini vurgulayan Gül, bu çerçevede Şubat ayında Sırbistan Cumhurbaşkanı Nikoliç'i, Ocak ayında da Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konsey Üyesi İzzetbegoviç'i Ankara'da ağırladığını, bölgeyi ilgilendiren konularda çok faydalı görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyledi.

"Esasen bölgenin karanlık mazisiyle özdeşleştirilen 1992-1995 yıllarındaki savaşın ve 1999'da Kosova'da yaşananların üzerinden çok zaman geçti" diyen Cumhurbaşkanı Gül, aradan geçen sürede bölgede önemli gelişmeler yaşandığını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Memnuniyetle ifade etmeliyim ki Balkan ülkelerinde iş başına geçen liderlerin çoğu bu acı tarihle yüzleşmek ve geçmişin tatsız hatıralarını geride bırakmak için vizyoner bir yaklaşım benimsemişlerdir. Böylelikle geçmişe değil geleceğe bakan zihinsel bir dönüşümün kapısı aralanmıştır.

Bu vesileyle büyük cesaret, samimiyet ve kararlılık örneği gösteren Sırbistan liderliğini takdirle anmak isterim. Bu adımlar şüphesiz memnuniyet vericidir. Geleceğe dönük olarak üçlü bir işbirliğinin zemini oluşturulmaktadır.

Ancak Balkanlarda hala yapılacak işler de mevcuttur. Üçlü Zirve süreci tam da bu, daha fazlasını yapma arzu ve iradesinin tezahürüdür. Türkiye, Bosna-Hersek ve Sırbistan arasındaki üçlü işbirliği, üçlü zirveler sürecini İstanbul'da başlattığımız Nisan 2010'dan çok daha kapsamlı ve ileri bir noktaya erişmiştir. Süreç sayesinde diyalog ve işbirliğimizin temelleri her geçen gün güçlenmektedir."

-"Görüşlerin açıklık ve samimiyetle dile getirildiği bir platform"-

Sürecin, halkların ve bölgenin yararı gözetilerek herkesin görüşlerini açıklık ve samimiyetle dile getirdiği önemli bir platform vasfını taşıdığına işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, üçlü işbirliğinin bölgesel istikrar ve işbirliğine de katkıda bulunduğunu, uluslararası toplum tarafından da takdirle izlendiğini belirtti.

Görüşmelerin "geleceği birlikte inşa etmek" teması üzerinde yapılacağını dile getiren Gül, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu çerçevede üçlü işbirliğimizi yeni ufuklara nasıl taşıyabileceğimize dair bir kez daha samimi fikir teatisinde bulunacağız.

Balkanlarda oluşmasına katkı sağlamak için elbirliğiyle çalıştığımız pozitif atmosfer üçlü zirve sürecinin artık kriz çözme ve tarafları buluşturma aşamasından kurumsallaşma ve ortak projeler üretme safhasına geçmesine ilişkin olarak bizlere umut aşılamaktadır."

Görüşmelerde, tüm Balkan ülkelerinin Avrupa ve Avrupa-Atlantik kurumlarıyla bütünleşme çabaları ve sürece ekonomik boyutun dahil edilmesi üzerinde durulacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, bu iki konunun Balkanlarda kalıcı barış, huzur, istikrar, güven ve refah ortamı oluşturulmasının en güçlü teminatı olarak görüldüğünü kaydetti.

Cumhurbaşkanı Gül'ün konuşmasının ardından oturum basına kapalı devam etti. - ANKARA