Haberler
Esed rejimiyle çatışan muhalif gruplar Halep kent merkezine girdi

Türkiye sınırı kan gölüne döndü! Muhalif gruplar kent merkezinde

Katıldığı organizasyonda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdıran protesto

Salondaki protesto Erdoğan'ı kızdırdı: Siyonistlerin ağzı, dili olma

Yenidoğan çetesi soruşturması kapsamında kapatılan 13 özel hastaneye kayyum atandı

İstanbul'da 13 özel hastaneye kayyum atandı

CHP lideri Özgür Özel hakkında soruşturma başlatıldı

CHP lideri Özgür Özel hakkında soruşturma başlatıldı

Türkiye Barış Meclisi, Çözüm Sürecini Değerlendirdi

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türkiye Barış Meclisi, 21 Mart'ta Diyarbakır'daki Nevruz kutlamasında okunan Abdullah Öcalan mektubuyla başlayan süreci değerlendirmek için basın toplantısı düzenledi.

Türkiye Barış Meclisi, 21 Mart'ta Diyarbakır'daki Nevruz kutlamasında okunan Abdullah Öcalan mektubuyla başlayan süreci değerlendirmek için basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Barış Meclisi Sözcüsü Hakan Tahmaz, Avukat Sedat Yurttaş, Akademisyen Maya Arakan, Avukat Eşber Yağmurdereli, eski Bakan Ziya Halis, Yazar Ümit Aktaş, eski İstanbul Tabip Odası Başkanı Gençay Gürsoy ve Yönetmen Özcan Alper katıldı.

"ÇÖZÜMÜN ÖNÜ AÇILMALI, GERİLİME DÖNÜŞTÜRÜLMEMELİDİR"

Toplantıda konuşan Tahmaz, sürecin, Kürt sorununun çözümü için çok önemli bir fırsat ve başlangıç olduğunu belirterek, "Ancak çekilmenin güvenlikli gerçekleşmesi, çözüm sürecinin hızını ve gelişmesini belirleyecektir. Bu konu bir an önce taraflarca netleştirilmeli, çözümün önü açılmalı, gerilime dönüştürülmemelidir. Gerek 1999 yılında yaşananların yarattığı güvensizlik, gerekse Oslo ve Habur süreci sonrasında yaşananların bu konuyu çok daha fazla hassas hale getirdiği görülmelidir. Bu konuda sorumluluk siyasi iktidardadır. Hükümet, TBMM'de bulunan partileri sürece ortak ederek sorunu çözüme kavuşturmalıdır. Bu noktada CHP de ciddi bir sınavla ve sorumluluk karşı karşıya. CHP, ikircikli ve süreci zora sokan tutumları terk etmelidir. Şeffaflık, toplumsal barışın güvencelerinden biridir" diye konuştu.

"HEYECANI VE BEKLENTİYİ BELİRLİ ÖLÇÜDE TUTMAK SÜRECE FAYDALI OLACAKTIR"

Akademisyen Maya Arakan da "Şu an bir çekilme başlaması söz konusu. Bu tabi ki, önemli bir aşama. Ancak bir siyasal uzlaşma aşamasının olması gerekiyor bundan sonra. Silahların bırakılmasının görüşülmesi gerekiyor. Hangi şartlarda, ne şekilde silahlar bırakılacak? Daha sonra siyasallaşmanın görüşülmesi gerekiyor ve en nihayetinde sosyal ve ekonomik entegrasyonun nasıl sağlanacağının da görüşülmesi gerekiyor. Bunun da hem korucu sisteminin nasıl tasviye edileceği, hem dağdakilerin gelip, burada nasıl siyaset yapabilecekleri, bu siyaset yolu açılırken ekonomik yolun nasıl açılacağının da saptanması gerekecek. Dolayısıyla aslında biz daha çok çok başındayız ve sanırım heyecanlarımızı ve beklentilerimizi de ona göre belirli ölçülerde tutmamızın hem bize hem de sürece faydası olacaktır. Tabii ki, sevineceğiz, umutlanacağız çok doğal. Fakat aşırı bir umut ve hayalcilik, endişem odur ki, en ufak bir çıkmazda veya sorunda büyük bir hayal kırıklığı ve toplumsal bir infial olarak yansımasın. Buna dikkat etmek gerekiyor" diye konuştu. "Akil İnsanlar" konusunda son zamanlarda bir çok spekülasyonun yapıldığını söyleyen Arakan "Herkes kendi Akil İnsan listesini oluşturmaya başladı. Ancak hem AKP'nin, hem BDP'nin söylediği henüz kendilerinin öyle bir listesinin olmadığı. Dolayısıyla bu listeler hazırlanırken, benim temennim odur ki, duygusal veya sanatsal boyutundan ziyade bu olayın ne kadar teknik bir yapı olduğunun çok iyi bilincinde olunarak, önemli isimlerin orada mutlaka yer almasını sağlamak" dedi.

CHP'YE ELEŞTİRİ

Avukat Eşber Yağmurdereli ise "En azından olup bitenler karşısında ne olduğunu anlamaya çalışan herkes çok dramatik günlerden geçtiğimizi, ülkemiz tarihi bakımından, en azından öngörülebilir sonuçları itibariyle son derece önemli br noktada olduğumuzu anlıyoruz. Ama bir ülke savaş ortamından barış ortamına geçmeye çalıştığında, toplumda bir rahavet, beklenti ortaya çıktığı anda aynı zamanda bu rehavetinde bazı tehlikeleri içinde barındırdığını ifade etmek istiyorum" diye konuştu. CHP'yi de eleştiren Yağmurdereli, "Burada en ürkütücü olanın da bu ülkenin ana muhalefet partisinin ortaya çıkmış bu gelişme karşısında sessiz kalması bir anlamda. Sessiz kalmak suretiyle barışa olan katkısını esirgediği şeklindeki bir izlenimi toplum geneline vermiş olmasıdır ki, ben bunu endişeyle karşılıyorum. MHP için bir şey demiyorum. Ama CHP gibi, demokrasi talep eden, kendi günlük ekmeğinin ve özgürlüğünün peşinde olan, sokaktaki sıradan insanın enerjisini sosyal demokrasi, sol adına derleyip, toplayıp, böyle politikalara katık yapan bir partinin gelecekte bu anlayışıyla, bu toplum sahnesinde yer alamayacağını da söylemek istiyorum" dedi. Yağmurdereli, önümüzdeki ayların son derece hassas olacağını vurgulayarak, "Herkesin, bu çekilmenin sağlıklı bir şekilde sağlanmasına, siyasi partileri ve medyayı da içine katarak, son derece dikkatli olmak ve toplumdaki savaş güçlerinin yürüttükleri psikolojik politikayı, savaşı etkisiz hale getirecek şekilde Türkiye'nin demokrasi güçlerinin yanında durması ve sürecin başarıya götürülmesi için herkesin elinden geleni yapması noktasında katkı verilmesi gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.

"SÜREÇ, TEK BİR GENCİN ÖLMEMESİ UĞRUNA BİLE ÇOK DEĞERLİ"

Yönetmen Özcan Alper de "Sadece ve sadece tek bir gencin ölmemesi uğruna bile bu sürecin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. O yüzden tabiki, her şekilde ve durumda bu sürecin yanında olmak, barışa omuz vermek bütün politik ve siyasi görüşlerimizin ötesinde insani, vicdani olarak bu sürece omuz vermemiz gerektiğini biliyorum. Bütün Türkiye halkları ve Türkiye toplumları açısından çok büyük tarihi bir fırsat olduğunu düşünüyorum" dedi.

(BB) - İstanbul

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title