'Türkiye 192 ülkeden 5 milyon yabancıyı misafir ediyor'
TEKİRDAĞ'da geçici koruma kapsamındaki Suriyeliler başta olmak üzere uluslararası koruma başvuru ve statü sahipleri ile diğer göçmen gruplarına, 'Biz Bize Sohbetler' etkinliği düzenlendi.
TEKİRDAĞ'da geçici koruma kapsamındaki Suriyeliler başta olmak üzere uluslararası koruma başvuru ve statü sahipleri ile diğer göçmen gruplarına, 'Biz Bize Sohbetler' etkinliği düzenlendi. Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Gökçe Ok, göçmenin adının özellikle Türkiye'de Suriyeli olduğunu belirterek, "Bunun çok büyük bir haksızlık olduğunu ifade etmek isterim. 192 farklı ülkeden 5 milyon misafirimiz var" dedi.
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve İletişim Dairesi Başkanlığı ile Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) iş birliğinde geçici koruma kapsamındaki Suriyeliler başta olmak üzere uluslararası koruma başvuru ve statü sahipleri ile diğer göçmen grupların yoğun olarak yaşadığı illerde ev sahibi toplum ve yabancı toplumdan geniş bir katılım ile düzenlenen ve Trakya Bölgesinin tamamını kapsayan, 'Biz Bize Sohbetler' etkinliğinin yedincisi Tekirdağ'da gerçekleştirildi. Tekirdağ Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıya Vali Yardımcısı Ali Dursun, Kırklareli Vali Yardımcısı Bekir Sıtkı Kocakundakçı, Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Gökçe Ok, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve İletişim Dairesi Başkanı Dr. Aydın Keskin Kadıoğlu'nun yanı sıra bölgedeki tüm kamu kurum ve kuruluşların üst düzey yöneticileri, sivil toplum kuruluşlarından temsilciler, yerel ve yabancı kanaat önderleri ile vatandaşlar katıldı.
'3 MİLYON 600 BİN SURİYELİYİ BARINDIRDIĞIMIZI SÖYLEYİNCE ŞAŞIRIYORLAR'
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve İletişim Daire Başkanı Dr. Aydın Keskin Kadıoğlu, "Türkiye coğrafi konumu olarak, Asya, Avrupa ve Afrika'nın köprü durumunda olması nedeniyle tarihin her döneminde farklı farklı göçlere şahit olmuştur. Tüm sıkıntılara karşı tüm mazlumlara kucak açmış bir milletin çocuklarıyız. Son yıllarda yaşamış olduğumuz Suriye krizi, bir insanlık dramı karşısında yaklaşık 3 milyon 600 bin kişiye burada ev sahipliği yapmanın insanlık adına bir gururunu yaşıyoruz. Sayın genel müdürümle bir yurt dışı gezimizde yapmış olduğumuz temaslarda kendi ülkelerinde 11 göçmeni nasıl yerleşeceği ile ilgili, 11 göçmenin göçü nasıl yöneteceği olaylarını duyduğumuz zaman biz kendilerine gülüyor ve ayıpla karşılıyoruz. 3 milyon 600 bin Suriyeliyi ülkemizde barındırdığımız söylediğimiz zaman şaşırıyorlar. Bunu nasıl yönetiyorsunuz diye bize sorular soruyorlar. Biz de göçün sadece akılla yönetilemeyeceğini aklın yanında vicdanın olması gerektiğini ve tarihsel birikimimizle beraber, sabır ikinci akıl diyerek göç yönetimine farklı bir bakış açısı getirerek, vicdan boyutunda ele aldığımız söyleyerek göçü yönettiğimizi söylüyoruz. Batı entegrasyon kelimesini kullanıyor. Bazı topluluklar asimile politikaları yürütüyor. Ama biz uyum diyoruz. Çünkü uyum iki topluluk ortak noktada buluşabileceği birlikte yaşam kültürünün oluşabileceği bir değer" dedi.
'TÜRKİYE 192 ÜLKEDEN 5 MİLYON YABANCIYI MİSAFİR EDİYOR'
Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Gökçe Ok, Türkiye'de bugün 192 farklı ülkeden 5 milyon yabancı yaşadığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Bugün ülkemizde 192 ülkeden 5 milyon yabancı dostumuzu misafirimiz aramız da yaşıyor. Maalesef tabii modern zamanlarda günümüz de en önemli kavramlarında biri de göçmenin adının özellikle Türkiye'de Suriyeli oluşu. Bunun çok büyük bir haksızlık olduğunu ifade ederek sözlerime başlama isterim. 192 farklı ülkeden 5 milyon misafirimiz var. Türkiye sadece bu dönemde Ensar ve muhacir ahlakı üzerinden Suriyeli kardeşlerine misafirlik yapmıyor. Kendi gönül coğrafimizi temsil ettiğimiz Balkanlardan, Kafkaslara kadar ve doğumuzdan, güneyimize kadar bu coğrafyanın insanı dediğimiz gönlümüzle bir şekilde bağı olan aklımızın ruhumuzun ve vicdanımızın dostları olan bu coğrafyanın çocukları da burada kendilerine yer bulmaya çalışıyorlar. Bizim çok ciddi ve büyük meselelerimiz var. Fakat maalesef bir asırdır tam manasıyla bazı gerçeklerden kopuk yaşıyoruz. Çocuklarımıza ilk orta ve lise çağında coğrafya dersi veriyoruz ama siyasi coğrafyadan tam manasıyla bahsetmiyoruz. Tarihi derinlikler ve birtakım analizlerden de mahrum bırakıyoruz. Bizim doğu Türkistan Uygur gibi bir gerçekliğimiz var. Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz de misafirlerimiz gözümüzün bebeği başımızın tacı. Hiçbir zaman vazgeçemeyeceğimiz bir gerçeklik. Bizim Kafkaslar ile ilgili derdimiz ve sıkıntımız var. Oradaki her gözyaşı bizim yüreğimizi dağlıyor. Bizim Alaska Türklerimiz var. Bizim Gazzelilerimiz, Filistin, Bayırbucak Türkmenlerimiz var. Bizim Balkanlardan gelen kardeşlerimiz var. Balkanlardaki toprak kaybından sonra Anadolu'ya sığınan asli unsurlarımız var. Bugün burada bu kürsüden size seslenen kardeşinizden sizden farklı bir hikayeye sahip değil açıkçası. Ellerinizi ve karışık akıllarını bu coğrafyadan çekerseniz ve bu coğrafyanın her karış toprağı bu coğrafyanın çocuklarına yeter. Biz bin yıldır vatan eylediğimiz bu toprakların kadrini ve kıymetini biliyoruz. Bin yıl daha kıyamete kadar bu topraklarda kalabilmenin bedelini de biliyoruz."
Gökçe Ok, göç serüveni ve bir göç yolculuğundan dünyanın bütün ülkelerinin etkilendiğini ifade ederek, "Avrupa'da hükümetler düşüyor. Siyaset, ekonomi, finans, kültür teknoloji, her yer çalkalanıp değişime uğruyor. Biz aziz milletimizden aldığımız destekle şanlı devlet geleneğimizden aldığımız tarih boyunca bize elini uzatan bize çağrıda bulunan hiçbir mazlum ve mağdurun yüzünü yere düşürmemişiz, boynunu eğdirmemişizdir. Özellikle bugün 3 milyon 600 bin Suriyeli olmak üzere burada bir şekilde bize sığınmış veya çalışmak amacı ile gelmiş bize katkıda bulunmak amacı ile gelmiş olan bütün misafirlerimize ve kardeşlerimize şunu ifade etmek isteriz. Tarih boyunca dün olduğu gibi bugün de ve yarın da Türkiye Cumhuriyeti devleti sizleri hiç kimseye ve hiçbir şeye muhtaç etmedi, bundan sonra da etmeyecektir. Tek bir felsefimiz var, birlikte olacağız. Bütün dünya ya nahnü hakikatini haykıracağız" dedi.
Toplantıdaki konuşmaların ardından Çerkezköy Halk Eğitim Merkezi'nde eğitim gören Suriyeli çocukların ve gençlerin gösterileri büyük bir ilgiyle izlendi.