"Türk Yükseköğretiminin Uluslararasılaşması: Fırsatlar ve Tehditler Çalıştayı"
Yunus Emre Enstitüsü (YEE) Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, diğer ülkelerin kültür ve bilim alanında tasarrufa gittiği bir dönemde, Türkiye'nin dünyada YEE merkezleri açarak kültürel etkileşime ne kadar önem verdiğini gösterdiğini söyledi.
Yunus Emre Enstitüsü (YEE) Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, diğer ülkelerin kültür ve bilim alanında tasarrufa gittiği bir dönemde, Türkiye'nin dünyada YEE merkezleri açarak kültürel etkileşime ne kadar önem verdiğini gösterdiğini söyledi.
Yükseköğretim Kurulunca (YÖK), Türk yükseköğretiminin uluslararasılaşması bağlamında fırsatların ve tehditlerin kapsamlı ve geniş katılımlı platformda ele alınması amacıyla "Türk Yükseköğretiminin Uluslararasılaşması: Fırsatlar ve Tehditler Çalıştayı" düzenlendi.
Çalıştaya, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç'ın yanı sıra YÖK Yürütme Kurulu üyeleri, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ateş, Türkiye Ulusal Ajans Başkanı İlker Astarcı, Göç İdaresi Genel Müdürü Abdullah Ayaz, üniversite rektörleri, üniversitelerin ilgili rektör yardımcıları ve uluslararası ilişkiler birimlerinin yöneticileri ve akademisyenleri katıldı.
Programın açılışında konuşan YEE Başkanı Ateş, modern dünyada kültürler arası etkileşimin eğitim alanında önemli yer tuttuğu değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'deki üniversitelerin yükseköğretimin uluslararasılaştırılmasına yapacağı katkılarının artacağını belirten Ateş, YEE'nin faaliyetlerine ilişkin bilgiler paylaştı.
Ateş, dünyanın dört bir yanında Türkiye'nin tanınırlığını artırmak için çalışmalar yaptıklarını kaydederek, 48 ülkedeki 58 kültür merkeziyle faaliyet yürüttüklerini anlattı.
"Türkiye'nin kültürler arası etkileşime önem verdiğini göstermesi önemli"
Ülkelerin kalkınmasının eğitim kurumlarının başarısıyla doğru orantılı olduğuna dikkati çeken Ateş, üst düzey eğitim veren üniversitelere sahip ülkelerin bu bağlamda uluslararası rekabet gücünü artırma imkanı bulduğunu söyledi.
Ateş, "Diğer ülkelerin kültür ve bilim alanlarında tasarrufa gittiği bir dönemde, Türkiye'nin dünyada Yunus Emre Enstitüsü merkezlerini açarak, kültürler arası etkileşime ve iletişime ne kadar önem verdiğini göstermesi önemli." ifadesini kullandı.
"Türkiye Ulusal Ajansı 15 yılda 1,1 milyar avro hibe kullandırdı"
Astarcı, Türkiye Ulusal Ajansının, Avrupa Birliği (AB) gençlik ve eğitim programlarından sorumlu bir kamu kurumu olarak 2004'te kurulduğunu anımsatarak, ajansın son 15 yılda 1,1 milyar avro hibe kullandırdığını dile getirdi.
Ajansın yaklaşık 750 bin kişinin mesleki ve kişisel gelişimlerine katkı için yurt dışı faaliyetlere katılımına destek olduğunu vurgulayan Astarcı, kurum bünyesindeki Erasmus ve Erasmus+ programlarına ilişkin bilgiler verdi.
Astarcı, kurum faaliyetlerinin eğitimde uluslararasılaşmaya yardımcı olduğuna işaret ederek, Erasmus programları kapsamında en fazla kaynağın yükseköğretim kurumlarına tahsis edildiğini söyledi.
Erasmus hareketlilik sayısının 2004'te bin 500 iken, bu yıl söz konusu rakamın 20 bin seviyesine ulaştığı bilgisini paylaşan Astarcı, 2004'ten bu yana sadece üniversitelere aktarılan kaynak tutarının 550 milyon avroya ulaştığını vurguladı.
Astarcı, "Kullanılan Erasmus hibelerinin yüzde 68'i Türkiye'nin parası, sadece yüzde 32'lik kısmı AB Komisyonundan geliyor." dedi.