Türk Yazar Bilge Karasu'nun Son Söyleşisi Kitap Haline Getirildi
KIRMIZI Kedi Yayınevi, Turuncu Kitaplar serisinde, aramızdan 22 yıl önce ayrılan Bilge Karasu'nun son söyleşisini kitap haline getirdi.
KIRMIZI Kedi Yayınevi, Turuncu Kitaplar serisinde, aramızdan 22 yıl önce ayrılan Bilge Karasu'nun son söyleşisini kitap haline getirdi.
Yazarın ölmeden önce yaptığı son söyleşiyi kitap haline getiren Mustafa Arslantunalı, bu kitabı için "Ustanın uzun uzadıya tartılmamış, kuşlular içinde durmadan sınanmamış, zaman içinde bir tür olgunlaştırma sürecinden geçirmediği tek bir cümlesi, yargısı çıkmıyor önümüze" dedi.
1995 yılının Temmuz ayında aramızdan ayrılan Karasu'nun son söyleşisinin kitabına önsözü ile destek veren Enis Batur ise yazar için "Kırk beş yılı aşkın süren ve ne yazık ki erken gelen ölümüyle noktalanan yazı hayatı boyunca ortalığa çıkmayı hiç sevmedi" dedi.
Karasu'nun yazdıkları üzerine değil, yazar için bir şeyler yapma isteğiyle yola çıktığını belirten Arslantunalı, söyleşiden de bir metin aktardı. Karasu, kitaba da ismini veren cümlenin geçtiği son söyleşisinde şunları söylemişti: "Kendim olmak diye bir kaygım yok galiba. İşte nasıl yazıyorsam öyleyimdir diyorum herhalde. Bu da yine imgelere getirecektir bizi ama, kendim olmak diye bir kaygım yok, onu anlatmak çok güç. Nasıl tasarlıyorsam, nasıl yazıyorsam öyle oluyor. Kendim olmak, başka bir şey değil ki, çünkü onun dışında, onun ötesinde bir kendimlik yok ki, kendimlik burada söylediğimde, yazdığımda, yaptığımda."
BİLGE KARASU KİMDİR?
Bilge Karasu (1930-1995) Şişli Terakki Lisesi'nde ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nde okudu. Basın-Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü'nde, Ankara Radyosu Dış Yayınlar Bölümü'nde çalıştı. 1963-64'te RockefellerBursu'yla Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde bulundu. 1974'te Hacettepe Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. İlk yazısı 1950'de, ilk öyküsü de 1952'de Seçilmiş Hikayeler Dergisi'nde yayımlanan Bilge Karasu, 1963 yılında D. H. Lawrence'ın The Man WhoDied (Ölen Adam) kitabının çevirisiyle Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülü'nü, 1971'de Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı kitabıyla Sait Faik Hikaye Armağanı'nı, 1991'de Gece kitabı ile Pegasus Ödülü'nü ve 1994'te Ne Kitapsız Ne Kedisiz'le Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü'nü aldı.
- İstanbul