Türk ve Moğol kadınlar "kırkyama"da buluştu
Türkiye'nin Ulanbator Büyükelçisi Ahmet Yazal'ın eşi sefire Dr. Kadire Zeynep Sayım Yazal, Türk ve Moğol kadınları "kırkyama" sergisinde buluşturdu.
Türkiye'nin Ulanbator Büyükelçisi Ahmet Yazal'ın eşi sefire Dr. Kadire Zeynep Sayım Yazal, Türk ve Moğol kadınları "kırkyama" sergisinde buluşturdu.
Türkiye ile Moğolistan arasındaki diplomatik ilişkilerin tesisinin 50'nci yıl dönümü münasebetiyle açılan sergide, Türk ve Moğol kadınlarının birbirinden renkli yaklaşık 300 kırkyama yatak ve masa örtüsü ile tablolar ilgililere sunuldu.
Sergiye ilişkin AA muhabirine açıklama yapan Dr. Yazal, eşinin görevi nedeniyle gittikleri Moğolistan'da çok kısa sürede önemli dostluklar kurduğunu ve oradaki STK'lar ile Ulanbator'da kültür-sanat çalışmaları yaptığını söyledi.
Yazal, Moğolistan'da 3 binin üzerinde sakat ve fakir kadına eğitim vererek, gelir edinmelerini sağlayan Moğolistan Kırkyama Merkezinin lideri Selenge Tserendash ile tanıştığını, onun çalışmalarından ilham aldığını belirtti.
Bursa'da yaşayan ve 40 yıldır kırkyama ile uğraşan Berrin Kızanlıklı ve öğrencileriyle Moğol kadınlar için 15 yıldır emek harcayan Selenge Tserendash'ı bir araya getirdiğini anlatan Yazal, " Türkiye'de bilinen kırkyama sanatını ilgilileri ile buluşturmak ve Türk ve Moğol kadınları bir araya getirmek istedik. Bu sergi benim için 3 sene önce başlayan bir hayaldi. Hayali sonunda gerçekleştirdik, çok mutluyum." dedi.
Serginin Ankara'dan sonra İstanbul'da 11 Kasım'da Harbiye Askeri Müzesi'nde ilgililerle buluşacağı bilgisini veren Yazal, Moğol kadınların sergiledikleri ürünlerin hepsinin satışa çıkarıldığını aktardı.
Türkiye'de hobi, Moğolistan'da ihtiyaç
Sefire Yazal, kırkyamanın Moğolistan'da, Türkiye'de olduğu gibi hobi amaçlı yapılmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Kırkyama Moğolistan'ın geleneksel bir sanatı değil. Moğollar göçebe bir kültürü yaşadıkları için hiçbir eşyaları kalıcı olarak kalmıyor. Dini inançları gereği de eskiyen kıyafetlerini de yakıyorlar. Selenge bunu, Amerika'da tesadüfen keşfediyor. Hem kalıntı kumaşları kullanarak kadınları gelir sahibi yapmak hem de çevrecilik bilinci geliştirmek amacıyla başlatmış. Halen bu amaçlar için çalışıyor. Türkiye'de çok bilinen bir sanatı orada başlatan Selenge, 15'inci yılını kutladı."
İhtiyaç sahibi Moğol kadınlar için dikiş dikiyorlar
Moğolistan'a gittikten sonra kendisinin de kırkyamaya başladığını ifade eden Yazal, International Woman Associational Mongolia (IWAM) grubunun yönetim kuruluna girdiğini ve resmi konutunun uygun odalarından birinde dikiş kulübünün çalışmalarını devam ettirerek, ihtiyaç sahibi kadınlar için dikiş diktiklerini bildirdi.
Yazal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Moğolistan'da bebeklerini saracak battaniyeleri olmayan kadınlar var. Onlar için hayır işleri yapıyoruz. Dikiş dikiyoruz. Ben de yapıyorum. Ama yolun başındayım. Orada kadınlar yöresel kıyafetlerini dikebilecek kadar dikiş dikmeyi biliyor ve her kadının dikiş makinası var. Göçebelik farklı bir kültür ve sert bir iklimden söz ediyoruz. Ancak hayatlarını sürdürmek için yaşıyorlar. Kırkyama aslında onlar için lüks. Sanatı gelir edinmek için kullanıyorlar. Hayal projemin gerçekleşmesinden dolayı çok mutluyum."
Yazal, Moğol kadınların kırkyama eserlerinde, bölge kültürüne ait deve, at, sonsuzluk figürleri gibi temaların yer aldığını, Türk kırkyama eserlerinde ise Selçuklu ve Osmanlı motiflerinin bulunduğunu dile getirdi.
Kalkanlar kırkyamada
Bursa'da yaşayan ve 40 yıldır kırkyama yaparak öğrenci yetiştiren Berrin Kızanlıklı, 16 yıldır atölyesinde dersler verdiğini ve sergiye 17 öğrencisinin eserleri ile katıldığını söyledi.
Kızanlıklı, "Özgün çalışıyoruz. Savaşlarda kullanılan 'kalkan'ı kırkyamada kullandık. 'Her kadının kalkanı olmalı' düşüncesinden yola çıkarak çalışmalara yansıttık. 23 tane kalkan çıktı meydana. Her kadının kalkanı farklı oldu, kimisi çiçeklerden oluştu, kimisinin ki daha geometrik desenlerden meydana geldi." dedi.
Bir eseri en az 3 ay, en fazla 4 yılda oluşturduklarını dile getiren Kızanlıklı, "Hayat insanın kırıklarını oluşturuyor. Biz de onları kırkyamada dönüştürüyoruz." ifadesini kullandı.
Eskiden giysileri yakıyorlardı artık dikiyorlar
Moğolistan'dan gelen Selenge Tserendash ise Türkiye'de olmaktan dolayı mutlu olduğunu belirterek, Türk kırkyama grubu ile kendilerini buluşturan sefire Zeynep Yazal'a teşekkür etti.
Tserendash, "Asıl mesleğim avukatlık. 15 yıldır Moğol kadınlar için çalışıyorum. Kırkyama yapıyorum ve kadınlara öğretiyorum. Moğolistan'da hava çok soğuk olduğu için insanlar ısınmak amacıyla eski giysilerini yakıyorlardı, artık kırkyama yapıyorlar." diye konuştu.
Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde 9 Kasım'a kadar gezilebilecek sergi, İstanbul'da Harbiye Askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığında 11 Kasım'da açılacak.
Sergiden elde edilen gelir, Moğolistan Kırkyama Merkezine bırakılacak.