Türk Tohumunda Hedef Markalaşma
Türkiye Bitki Islahçıları Alt Birliği (BİSAB) Başkanı Doç. Dr. Yalçın Kaya, tohum konusunda markalaşmanın önemine işaret ederek, "Kendi tohumunuzu kendi markanızı dünyaya ihraç etmek.
EMRAH GÖKMEN - Türkiye Bitki Islahçıları Alt Birliği (BİSAB) Başkanı Doç. Dr. Yalçın Kaya, tohum konusunda markalaşmanın önemine işaret ederek, "Kendi tohumunuzu kendi markanızı dünyaya ihraç etmek... Bizim zaten birlik olarak esas hedefimiz zaten bu." dedi.
Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de şu anda tohumculuk alanında son derece önemli gelişmeler yaşandığını, Türkiye'nin dünyada kendine yeten 7 ülkeden biri olduğunu belirtti.
Türkiye için tarımsal faaliyetlerin önemine vurgu yapan Kaya, tarımın temel ögesinin de tohum olduğunu anlattı. Kaya, "Sektöre ilişkin çeşitli söylentiler olsa da Türkiye tohumculuğu hak ettiği yere fazlasıyla gelmekte. 2023 hedeflerimiz doğrultusunda biz bitki ıslahçılar olarak kendi çeşitlerimizi kendi markalarımızı geliştirerek şu an sektörümüze yeter durumda olduğumuzu düşünüyoruz." dedi.
Türkiye'nin İsrail dahil dünyanın birçok ülkesine tohum sattığının altını çizen Kaya, Türkiye'nin stratejik konumuna işaret etti.
Tohum konusunda markalaşmanın önemine değinen Kaya, "Kendi tohumunuzu kendi markanızı dünyaya ihraç etmek... Bizim Türkiye Tohumcular Birliği ve Bitki Islahçıları Birliği olarak esas hedefimiz bu. Üniversitesi, özel sektörü, kamusu, araştırma enstitüleri ile beraber aynı amacı taşıyoruz. Bundan sonra yeni bir hedef koymalıyız. Ben ülkemizde kendi tohumumuzu üretme noktasında bir sıkıntı olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Önemli olan nokta, fason üretimden ziyade kendi markamızı geliştirmek. Bitki ıslahçılarının hedefi de bu zaten."
Kaya, son yıllarda yapılan devlet desteklerinin çok faydalı olduğunu ifade ederek, destekler sayesinde ilerleme sağlanabildiğini anlattı.
Şu anda Türkiye'de yaklaşık 700 tohumcu firma bulunduğunu ve bunlardan 230'unun Ar-Ge yapabilme kapasitesine sahip olduğunu bildiren Kaya, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Yani bu ne demek, 3'te birine yakın bir kısmı Ar-Ge yapabilme kapasitesine sahip. İşte bu kapasiteyi biz çok iyi kullanarak bundan sonra kendi markamızı devletimizin de desteği ile gerçekleştirebilmek. Çünkü bu uzun soluklu bir yatırım, bunu yerel firmaların tek başına kaldırması mümkün değil. Ama uzun vadede gerek stratejik açıdan gerekse ekonomik açıdan çok fazla kazanç elde edeceğimiz bir yatırım olacağını düşünüyorum. Bu nedenle bu desteklerin artan şekilde devam etmesini istiyoruz. Bu çerçevede bu markaları gerek ülkemize gerekse dünya pazarlarına ulaştırmayı görev biliyoruz."