Haberler

Türkiye Savunma Sanayisi ve Suudi Arabistan İlişkileri

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Gazeteci Nurullah Aydın, Türkiye savunma sanayisinin yükselişini ve Suudi Arabistan ile yapılan anlaşmaları analiz ediyor. Suudi Arabistan'ın savunma sanayisinde yerlileşme hedefi ve Türkiye'nin bu alanda tercih edilme nedenleri üzerinde duruluyor. Ayrıca, Türk şirketlerinin World Defense Show'da gösterdiği başarı ve Türkiye-Suudi Arabistan savunma sanayi ihracatındaki artış da vurgulanıyor.

Gazeteci Nurullah Aydın, Körfez pazarında yükselen Türkiye savunma sanayisini ve bu alanda Suudi Arabistan ile yapılan anlaşmaları AA Analiz için kaleme aldı.

***

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra ilk ziyaretini Körfez ülkelerine yapması Suudi Arabistan - Türkiye ilişkilerinde yeni bir döneme girildiğinin işaretiydi. Bu olumlu havanın en hızlı reaksiyon verdiği sektör şüphesiz yine savunma sanayi sektörü oldu. Ziyarete damga vuran gelişmelerin başında Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı ile Baykar arasında imzalanan 3,1 milyar dolarlık silahlı insansız hava araçları (SİHA) ihracatı oldu.

Suudi Arabistan savunma sanayi ürünü temininde politika değişikliğine gidiyor

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) eski başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan hakkında alaycı ve küçük düşürücü açıklamaları, Suudi krallığının savunma sanayisinde yerlileşme ve alternatifler arama düşüncesini erkene almasına neden oldu. Kısa süre önce 2030 hedefini açıklayan Suudi Arabistan, bu hedefi kapsamında savunma sanayi ürünlerinde yüzde 50'den fazla yerlileşme hedefi koydu. Parasal kaynak sağlama noktasında yeteri kadar eli bol olan Suudi Arabistan'ın bu hedefi eyleme koymasındaki en büyük engel insan kaynağı azlığı ve yetişmiş eleman yokluğu oldu. İnsan kaynağındaki bu eksiği giderme ve kendi insanını yetiştirme planında ihtiyacı olan desteği alabileceği ideal ülke ise Türkiye'ydi. Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ve ABD'nin sunduğu savunma ürünleri, sadece bir satma ve alma eyleminden ibaretti ve bu satın almanın belli bir düzeyden sonra bir şekilde üretime dönüşmesi gerekiyordu. Suudi Arabistan bu gerekliliğin son derece farkındaydı. Bu farkındalıkla hareket ederek sektördeki yatırım faaliyetini hızlandırdı ve yerli üretimi artırma çabası içine girdi.

Körfez ülkeleri Türkiye'yi kendisine örnek alıyor

Körfez Araplarına göre, Türkiye hem Müslüman hem de modern bir ülke. Modernite ve İslam'ı bir arada uyumlu bir şekilde yaşayan ülke olarak görülen Türkiye, son 20 senede birçok alanda gözle görülür gelişimiyle örnek alınan bir ülke oldu. Ayrıca coğrafi ve kültürel yakınlık nedeniyle Türkiye müttefiklik konusunda birçok yabancı ülkeden önce geliyor. Özellikle son 10 senede artan Türk dizisi hayranlığı ve beraberinde gelen Türkiye turizmi akımı, Türkiye sevgisine daha üst bir boyut kazandırdı. Bütün bu yansımalar başta Suudi Arabistan olmak üzere Türkiye'nin gerek yönetim düzeyinde gerekse halk düzeyinde yakın kadraja alınmasına neden oldu.

-Türk savunma sanayi neden tercih ediliyor?

Türkiye savunma ürünlerinde yıllarca dışa bağımlılık yaşayarak, bu bağımlılığın bütün olumsuz sonuçlarıyla yüzleşmiş bir ülkedir. Birçok defa asılsız gerekçelerle ürün veya parça temininde yüzüstü bırakılarak çifte standartlara maruz kaldı. İşte bütün bu olumsuzlukları tecrübe etmesi sebebiyle, yerli üretim savunma ürünlerini esnek ürün arzıyla alıcıya sunuyor. Ürünü oluştururken alıcının taleplerini ön planda tutuyor ve ilgili ülkenin kolluk kuvvetlerinden gelen her türlü değişiklik talebini karşılıyor. Örneğin Askeri Fabrika ve Tersane İşletme Anonim Şirketi'nin (ASFAT) ana yükleniciliğinde yürütülen PN MİLGEM savaş gemilerinin üretiminde, Pakistan Savunma Bakanlığının özel talepleri dikkate alınıyor. Platforma yerleştirilecek olan elektronik ve atış sistemlerinin değişimi ve tasarımı konusunda müdahale hakkı tanınıyor. Bu imkan ve kabiliyet dünya üzerindeki birçok savunma şirketi tarafından sağlanmayan bir özellik. Varsayacak olursak Pakistan PN MİLGEM projesindeki gemileri ASFAT'tan değil de ABD'li bir şirketten temin etseydi müdahale hakkı olmayacak, alternatif atış platformu veya farklı bir radar entegresi gibi taleplerde bulunamayacaktı. Adeta paket bir ürün alarak, bu satın almayla satıcı ülkeye ve şirkete süresiz bağımlılık yaşayacaktı. İşte Türkiye bu noktada farkını ortaya koyarak alıcıya her türlü esneklik sağlıyor; sadece ürün satmıyor, aynı zamanda satış sonrası alıcı ülkenin kendi ihtiyaçlarını kendisinin giderebilmesi için altyapı desteği veriyor. Yani Türkiye balık vermiyor, o balığı tutmayı öğretiyor.

-World Defense Show'da Türk şirketleri gövde gösterisi yaptı

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da bu yıl 2'ncisi düzenlenen World Defense Show (Dünya Savunma Fuarı) Türk şirketlerinin adeta çıkarma yaptığı bir fuar oldu. 63 üst düzey ve orta çaplı savunma şirketiyle katılım sağlayan Türkiye, fuarın en gözde ziyaret alanı olan 1'inci holde dünya devleri Lockhed Martin, Leonarda ve Airbus ile yarıştı. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'na (TSKGV) bağlı ortaklar olan ASELSAN, HAVELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN ve STM gibi ana yüklenici şirketlerin yanı sıra Baykar, FNSS, BMC ve Otokar gibi birçok özel şirket de fuarda yerini aldı. Fuardaki dikkat çekici gelişmelerden biri de Savunma Sanayi Başkanlığı öncülüğünde alt yüklenici ve KOBİ düzeyindeki savunma firmalarının fuarda yer almasıydı.

-Suudi Arabistan ile yapılan anlaşma ilk meyvelerini vermeye başladı

60 adet Bayraktar Akıncı TİHA'nın 2025-2026 yılları arası teslim edileceği bilgisinin fuar esnasında paylaşılması, Türkiye Suudi Arabistan yatırım hacminin ilerleyen senelerde hangi boyutlara varacağını gözler önüne serdi. Savunma Sanayi Başkanı Haluk Görgün'ün TRT'ye verdiği röportajda belirttiği ihracat rakamlarının 2023 senesinde bir önceki seneye oranla yüzde 27'den fazla bir artış gösterdiği hususu yine Türkiye-Suudi Arabistan arası savunma sanayi ihracatında kazanılan ivmeyi açık bir şekilde gösterdi. Fuara katılım sağlayan Türk firmalarının platformları ve stantlarıyla kapsadığı alanın, fuar alanının tamamının yüzde 15'ini oluşturduğunu açıklayan SSB Başkanı Görgün, sadece ocak ayı verilerinin 330 milyon doları aştığını belirtti. Öte yandan ASELSAN'ın Suudi Arabistan'da açtığı ofisi ortak üretim tesisiyle zenginleştirmek için Suudi yetkililerle fikir birliğine varılması da fuarın en önemli gelişmelerinden biri oldu.

[Nurullah Aydın, TRT Arabi muhabiridir.]

Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Kaynak: AA / Güncel
İstanbul'da katliam: 4 kişiyi öldürüp intihar etti

4 kişiyi öldürüp canına kıydı! İntihar anı kamerada

İstanbul'daki aile katliamında yeni detaylar! Kız kardeşi ve eşini de ağır yaralamış

Katliamda her bir detay kan donduran cinsten! Tüm ailesini öldürmeyi kafasına koymuş

27 ilimizde eğitime kar engeli

27 ilimizde eğitime kar engeli

Antalya Havalimanı'na iniş yapan yolcu uçağında yangın

İçi yolcu dolu uçak, inişten sonra alev aldı

title