Türk Resim Sanatının Usta İsimlerinden Sabri Berkel'in Hayatı ve Eserleri
1907'de Üsküp'te doğan ve Türk resminin önemli temsilcilerinden biri olan Sabri Berkel, eğitim hayatı boyunca birçok sanat akademisinde bulundu. 1950 öncesi ve sonrası eserleriyle Türk sanatına katkıda bulunan Berkel, 1991'de 'Devlet Sanatçısı' unvanını aldı ve 1993'te hayatını kaybetti.
Türk resminin önemli temsilcilerinden Sabri Berkel 1907'de Üsküp'te dünyaya geldi ve ilk ve orta öğrenimi burada tamamladı.
Belgrad Güzel Sanatlar Okulu Hazırlık Bölümü'nden diploma alan Berkel, daha sonra Floransa Güzel Sanatlar Akademisi'nde Felice Carena'nın atölyesinde bulundu. Sanatçı burada iki yıl fresk ve gravür alanında çalışarak mezun oldu.
Türkiye'ye 1935'te gelen Berkel, çeşitli okullarda resim öğretmenliği yaptıktan sonra Leopold Levy'nin isteği üzerine Güzel Sanatlar Akademisi Gravür Atölyesi asistanlığına atandı.
Milli Eğitim Bakanlığınca Paris'e gönderildi???????
Milli Eğitim Bakanlığınca 1947'de "Lüks Kitap" basan basımevlerinde araştırma ve inceleme yapmak için Fransa'nın başkenti Paris'e gönderildi.
Sanatçı burada kitap uzmanı J. G. Daragnes'in atölyesinde etütler ve Andre L'hote atölyesinde, L'hote'un resim düzeltme günlerini takip etti.
İngiltere, İtalya ve İspanya'da araştırma gezileri yapan sanatçı, Paris'ten dönüşünde renk lekelerine, peyzaj ve natürmortlara yöneldi.
Sanatçı ayrıca, 1949-1974 yılları arasında Güzel Sanatlar Akademisi Dekoratif Sanatlar Bölümü'nde galeri öğretmenliği görevini yürüttü.
İlk dönem çalışmalarında tabiatın görünüşlerine sadık kalarak renk ve form araştırmalarına girişen sanatçı, bu eserlerinde zengin ve şiddetli renk armonisi ile dikkati çekti.
İstanbul Filarmoni Derneği'nde eski ve yeni dönem resimlerini bir araya getiren sanatçı üçüncü sergisini açarak, kaligrafi nitelikli soyut kompozisyonlar gerçekleştirdi.
"Kompozisyon No 1" adlı yapıtıyla birincilik ödülü aldı
Venedik Bienali'ne 1956'da katılan, aynı zamanda sergi komiserliği de yapan Berkel, sonraki yıllarda da uluslararası sergi ve yarışmalara katılmayı sürdürdü ve 1961'deki 22. Devlet Sergisi'nde "Kompozisyon No 1" adlı yapıtıyla birincilik ödülü aldı.
Yurt dışındaki ilk kişisel sergisini 1962'de Avusturya'da düzenleyen usta isim, aynı sergiyi daha sonra Bern'de açtı.
Avrupa'nın önemli merkezlerinde gerçekleştirilen "Türk Sanatı" sergilerine katılan Berkel, 1965'te Akademi'nin Yüksek Resim Bölümü başkanlığına atandı.
Özgün soyutçuluğun önemli temsilcisi
Sanat hayatı, 1950 öncesi ve 1950 sonrası olmak üzere iki dönemde ele alınan Berkel birinci dönem resimlerinde, titiz bir doğa incelemesine girişen, daha çok portre natürmort resimlerde yoğunlaşan nesne ressamlığına öncelik tanıdı.
Bu anlayışı geliştirmede gravürcülüğünün de büyük katkısı bulunan Berkel, 1950'lerin başında önceleri geometrik-kübik bir eğilimle görüntüyü parçalama ve analitik kübizme yönelmekle, eski anlayışını geride bıraktı. Yalın biçim ve renk birleşimleri içinde yoruma ağırlık veren bir sanat anlayışını benimsedi.
Sanatçı, 1950 yıllarının sonuna doğruysa soyutlamacı kaygılarından bütünüyle uzaklaştı. Eski Türk hat sanatının ritimli çizgi öğelerinden yararlanarak, bütünüyle soyut bir kompozisyon şemasına yöneldi.
Kültür Bakanlığı'nca 1991'de "Devlet Sanatçısı" unvanı alan Berkel, 4 Ağustos 1993'te yatmakta olduğu Şişli Etfal Hastenesi'nde hayata veda etti.???????