Türk Pilotların Serbest Bırakılması

Lübnan'da kaçırıldıktan sonra dün özgürlüğüne kavuşan Türk pilotlardan Murat Ağca, "Vatana yıllarca uçarak hizmet ettim. Uçmak benim için her şey. Artık hazırız uçmaya" dedi.

Halkalı'daki evinde eşi ve 2,5 yaşındaki kızıyla gazetecilere açıklama yapan yardımcı pilot Ağca, 71 gün sonra evine dönmenin mutluluğunu yaşadığını anlattı. Ağca, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışışleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve ilgili tüm devlet yetkililerine, kurtarılmalarında büyük emek sarfettikleri için teşekkür etti.

"Cehennemin nasıl bir yer olduğunu bilmiyorum ama sanırım böyle bir yerdir" ifadelerini kullanan Ağca, dayanarak ve sabrederek kurtuluşu beklediklerini söyledi.

Murat Ağca, Türk devletinin büyüklüğünden dolayı kurtarılacaklarından emin olduğunu ifade ederek, "Ama onların çözümleri farklı. Bölgedeki bu olayı sadece Türkiye'nin çözebileceğini kendileri de biliyordu. Bu iş nasıl çözülecek diye düşünürken, devletimiz bu işi çok güzel bir şekilde çözmeyi başardı. Çünkü bu denklem kolayca çözülebilecek bir denklem değildi" dedi.

Gazetecilerin 71 günü nasıl geçirdikleri sorusu üzerine Ağca, THY'nin kaptan pilotu Murat Akpınar ile kaçırıldıkları ilk gün kapatıldıkları evde önce kafalarına silah dayandığını ve kötü muameleye maruz kaldıklarını anlattı. Ağca, "Daha sonra bizimle bir problemleri olmadıklarını ifade ettiler. 'Ailelerimiz Azaz'da tutsak. Sizin devletinizin bize yardım etmesini istiyoruz' dediler. Biz 8 defa kaçırıldık aslında. Üç günde bir, ev transferi yapılıyordu. Transferler de gece saatlerinde yapılıyordu. Silahlı çatışmanın içerisinde kalırsak ölebileceğimizden korkuyorduk" diye konuştu.

Kaçıranların, Türk devlet yetkilileri aradığında mutlu olduklarını anlatan Ağca, "Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız veya MİT Müsteşarı Hakan Fidan aradığında çok mutlu olup bunu bize sevinerek bildiriyorlardı. Biz kurtarılacağımızdan emindik. Çünkü devletimizin gücünün farkındaydık. Onlarda bunu biliyorlardı" ifadelerini kullandı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın havalimanına geleceğini hiç düşünmediklerini ve bunu duyunca çok mutlu olduklarını dile getiren Ağca, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu çok güzel bir sürpriz oldu. Beyrut'tayken Dışişleri Bakanımız bize mutlu haberi verdi. Aynı zamanda askeri yetkililerimiz de bizi çok mutlu ettiler. Kızım çok haylaz. Başbakanımız oyuncak vermiş. Kızım İdil çok mutlu olmuş. Onunla kendi kızları gibi ilgilenmişler. Bu çok insani ve bizi çok mutlu etti. Beni tanımayan birçok insan benim için dua etti. Bu dualara çok ihtiyacımız vardı. Ailemi ve kızımı düşünmeye başladığımda dayanma gücüm azalıyordu. Bizim benliğimizi ve kalbimizi esir alamadılar. Bedenimiz orada esirdi sadece. Bize yakışan, her Türk vatandaşlarının yapması gerekeni yaptık. Bizi kaçıranlar kötü muamelede bulunmadılar. Yüksek sesle bile konuşmadılar.  Ama ruhen burada yaşamaya devam ettik."

Uçmayı çok özlediğini ve askeriyede iken F-16 pilotu olduğunu belirten Ağca, şunları kaydetti:

"Çok şükür bugüne kadar hiçbir kaza yaşamadım. Vatana yıllarca uçarak hizmet ettim. Uçmak benim için herşey. Hayatta kalmalıyız. Onun için de 33 adımlı bir bahçede yürüyerek sağlığımızı korumaya çalıştık. Özgürüz demeyi çok özledik. Yüksek moralli olmaya ve daha sonraki yaşantımızda travma yaşamamamız gerektiğini biliyorduk. Çok şükür atlattık. Artık hazırız uçmaya. Sadece biraz üşüttük. Nezle de var tabii. Daha sonra uçacağız mutlaka. Ayrıca annem ve babam rahatsızlanmış. Çok büyük sıkıntılar atlattılar. Onları ziyaret edeceğim. Görmediğim arkadaşlarımı göreceğim. Ondan sonra da en kısa zamanda uçuşlara başlayacağım."

Murat Ağca, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'in de bugün telefonla arayarak, geçmiş olsun dileğinde bulunduğunu bildirdi.

-"Halen birbirimize bakıp 'Hayal mi bu? Gerçek mi?' diyoruz"

Eşinin özgürlüğüne kavuşmasından dolayı büyük mutluluk yaşadığını dile getiren Nur Ağca ise 71 günün kendileri için de esaret olduğunu ifade etti.

Nur Ağca, şöyle konuştu:

"Yaşadığımız mutluluk yaşadığımız acı gibi tarif edilemez. Hala duygu karmaşası yaşıyoruz. Hala birbirimize bakıp 'Hayal mi bu? Gerçek mi?' diyoruz.  2,5 yaşındaki kızım büyük bir travma yaşadı. Şimdi çok mutluyuz. Bunların hepsini geride bırakmak istiyoruz. Eşim dört saat uyudu ama sabahtan beri ayakta. 'Ben kahvaltı istiyorum' diye uyandı. Eski hayatımıza alışmaya çalışıyor. Başta devletimiz olmak üzere tanıdık tanımadık herkese çok teşekkür ederiz. Başlarda bu olayı medyatik hale getirmemeye çalıştık. Bunun bize zararı büyük olacaktı çünkü. Hiçbir zaman da umutsuz olmadık. Duygusal anlamda öfke ve özlem yaşadık. Şimdi rahatız çok şükür."

Zaman zaman korkular yaşadıklarını anlatan Nur Ağca, "Korkularımız vardı. Şükürler olsun ki korktuğumuz başımıza gelmedi. Orta Doğu çok karışıktı çünkü. Ben bu kadar çabuk çözüm beklemiyordum açıkçası. Süreç belirsizdi. Sayın Başbakanımız aradığında bile yüzde 50 inandım. Ama çok şükür doğru çıktı. Başbakanın havalimanına gelmesine ise çok sevindim. Çok duyarlı bir hareket bu. Açıkçası devlet hep yanımızda oldu, hissettik. Ama başka parametrelerden dolayı bazen üzülüyorduk. Ama güzel bir sonla bitti. Herkese teşekkür ederim" dedi. - İstanbul