Türk Jetleri "Hvbs" ile Harekata Kısa Sürede Hazır
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, "Hava Kuvvetleri Bilgi Sistemi (HvBS), kendi alanında dünyanın en büyük entegre sistemi.
ABDULLAH DOĞAN - Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, "Hava Kuvvetleri Bilgi Sistemi (HvBS), kendi alanında dünyanın en büyük entegre sistemi. Bu sistem, bir harekatın hazırlığını 2 haftadan 1 saate indiriyor, yani kısa sürede hazır hale geliniyor." dedi.
HAVELSAN tarafından geliştirilen Hava Kuvvetleri Bilgi Sistemi (HvBS), Hava Kuvvetleri Komutanlığının tüm yönetim, iletişim ile savunma sistemlerini koordine ediyor.
Harekatta tüm faaliyet sahalarını kapsayacak şekilde görev etkinliğini artırmak, karar makamlarına doğru ve zamanında bilgi sağlamak ve kaynak kullanım verimliliğini artırmak amacı ile geliştirilen HvBS, kapsamı itibarıyla Türkiye'nin tanımlı en büyük komuta kontrol bilgi sistemi olarak gösteriliyor.
HAVELSAN'ın geliştirdiği "milli kripto" ile korunan yazılım, karargah, taktik kuvvetler, radar üsleri ve bütün komuta kademelerinde planlamadan icraya kadar işlemlerin ayrıntılı bir şekilde yapılmasına da katkı sağlıyor.
HvBS, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından hudutlar ve bölgede güvenlik ve istikrarı sağlamak için başlatılan Zeytin Dalı Harekatı'nda da etkin şekilde kullanılıyor.
TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı ve AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız, savunma sanayi projelerine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Ekonomide sürdürülebilir büyüme ve canlanma ile istihdam ve gelir artışının temel dayanağını sanayinin oluşturduğunu vurgulayan Altunyaldız, savunma sanayisini ise lokomotif sektör olarak gördüklerini dile getirdi.
Altunyaldız, savunma sanayisinde ortaya çıkan yaratıcılık, tasarım ve ürün geliştirmenin, diğer alanlara da aktarıldığını belirterek, "Yetişen insan kaynağının ileri teknolojiye ihtiyaç duyulan diğer sektörlerde de görev alması önemli bir çarpan etkisi yaratıyor. Konuya diğer yönüyle baktığımızda da savunma sanayisinin önemi bir kez daha gözler önüne seriliyor." diye konuştu.
Türkiye'nin coğrafi konumu ve bölgedeki komşularının içinde bulunduğu istikrarsızlıktan dolayı kritik bir dönemin yaşandığına dikkati çeken Altunyaldız, terör örgütlerine yönelik yürütülen kararlı mücadelenin devam ettiğini anımsattı.
"Caydırıcı bir güvenlik gücüne sahip olmak"
Altunyaldız, Zeytin Dalı Harekatı'nın sınırda ve Türkiye topraklarında terör tehdidi tamamen bertaraf edilinceye kadar süreceğinin altını çizerek, şöyle devam etti:
"Bu süreçte Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, Mehmetçiğimizin inancı ve öz güveni en önemli motivasyon kaynağımız. Operasyonlarda kullanılan yüzde 70-75 seviyesindeki yerli ve milli silah, araç ve mühimmat en büyük gücümüz. Bugün ülkemiz, dünyada ve özellikle bölgesindeki gelişmelerde masada ve sahada etkin bir şekilde yer alarak söz sahibi bir konumdadır. Güçlü ve sözü dinlenen bir ülke olabilmenin en önemli gereklerinden birisi iç ve dış tehditlere karşı caydırıcı bir güvenlik gücüne sahip olmaktır. Savunma ve güvenlik sektöründe ortaya konulan çaba ve özverinin sonucunda milli ve yerli unsurlarımızın yer aldığı sanayi altyapısı geliştirilmiştir."
Zeytin Dalı Harekatı'nın başarıyla yürütülmesinde yerli ve milli silahların rolüne işaret eden Altunyaldız, terör hedeflerinin savaş uçaklarıyla etkisiz hale getirildiğini aktardı.
Yurt dışında 25 ayrı program kullanılıyor
Altunyaldız, savaş uçaklarının harekata çok kısa sürede hazırlandığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Türkiye, kendi komuta kontrol ve savaş sistemlerini üretiyor, hatta dünyaya pazarlıyor. Hava Kuvvetleri Bilgi Sistemi (HvBS), kendi alanında dünyanın en büyük entegre sistemi. Bu sistem, bir harekatın hazırlığını 2 haftadan 1 saate indiriyor. Yani kısa sürede hazır hale geliniyor. Yurt dışında 25 ayrı program kullanılarak yapılan bu işlemi Türkiye, tek program üzerinden yapıyor. Bugünün Türkiye'sinde artık kapının kilidi de anahtarı da kendi ellerimizde. Topraklarımızın bütünlüğünü hedef alan, vatandaşlarımızın canına kasteden tüm terör unsurlarıyla mücadelemizi kendi silah, araç ve mühimmatımızla gerçekleştirmek oldukça gurur verici."