TÜRK FINDIĞI BOLU'DA KORUNUYOR
BOLU'da, Ormancılık Araştırma Enstitüsü tarafından farklı bölgelerdeki Türk fındığının popülasyonun devam etmesi amacıyla klonlama yöntemiyle dikilen 250'den fazla ağacın yer aldığı proje kapsamında Türk fındığı korunuyor.
BOLU'da, Ormancılık Araştırma Enstitüsü tarafından farklı bölgelerdeki Türk fındığının popülasyonun devam etmesi amacıyla klonlama yöntemiyle dikilen 250'den fazla ağacın yer aldığı proje kapsamında Türk fındığı korunuyor. Batı Karadeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Mustafa Arslan, Şuanda ormanlarda Türk fındığını kesimi kesinlikle yasak. Diyelim ki oradaki tür bir şekilde yok oldu. Doğal yayılış alanındaki ağaçlar kaybolsa bile burada biz gen kaynağında muhafaza etmekteyiz. Herhangi bir ihtiyaç durumunda tohumundan ya da aşı kalemi alarak tekrar bunları doğal yayılış alanından almış gibi üreteceğiz? dedi.
Bolu'da, Orman Genel Müdürlüğü'ne bağlı Batı Karadeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, 2004 yılında Türk fındığının doğal yayılış alanlarında yok olması tehlikesine karşı korunmaya alınması ve popülasyon çeşitliliğinin artırılmasına yönelik proje başlattı. Türk fındığının doğal yayılış alanları olan 9 farklı bölgeden alınan 45 tür, 2008 yılında klonlama yöntemiyle Karacasu beldesinde bulunan 6 dönümlük arazide büyütülen fidanlara aşılandı. Uzun yıllar gözetim altında tutulan 45 çeşit Türk fındığı fidanları ağaç haline getirilerek meyve vermeleri sağlandı. İnsan sağlığı açısından yararlı ekstraktlar içeren Türk fındığının meyve yaprakları ise bilim dünyasında kullanılmak üzere inceleniyor.
Projeyle hakkında bilgi veren Batı Karadeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Mustafa Arslan, '2004 yılında bir proje çalışmamız vardı. Batı Karadeniz bölgesindeki Türk fındığı popülasyonlarının ex-sitü yöntemleriyle korumaya alınması ve genetik çeşitliliğinin araştırılmasına yönelik bir çalışmaydı. Bu çalışmadan ex-sitü korumaya yönelik olan bir çıktı elde ettik. Ex-sitü koruma, türün yayılış alanı dışında farklı bir yerde gen kaynağını korumak anlamını taşımakta. Biz de bu işi yaptık. 2004 yılında ve öncesinde doğal yayılış alanlarını tespit ettik. Oradan tohum örnekleri aldık. Daha sonra tekrar araziye giderek oralardan verileri temsil etmesi için ana ağaçlardan aşı kalemleri aldık. Üretmiş olduğumuz fidanların üzerine aşı kalemlerini aşıladık. Böylece 9 popülasyona ait alan gezilerek 45 tane ana ferde benzer tıpa tıp aynı fertler ürettik. Burada aşı kalemini tercih ederek ana bireyleri temsil eden bireylerle bahçeyi kurmuş olduk.' dedi.
Türk fındığının yaprak ve meyvelerinin insan sağlığına olan yararlarını da tespit ettiklerini söyleyen Arslan, 'Şu anda bu bahçe sadece türü korumak olarak devam etmiyor. Onun dışında Türk fındığının yapraklarında ve meyvelerinde olan farklı ekstraktlar var. Bunları tespit ederek bilim dünyasına kazandırmaya çalışıyoruz. Örneğin, tespit edilen fındık meyvelerinde doymamış yağ asitleri yüksek miktarda olduğu belirtilmekte. Doymamış yağ asitleri insan sağlığı açısından faydalı bulunmakta. Ayrıca kandaki glikoz ve insülin miktarını da normal düzeye getirebiliyor. Bu yönüyle de yapraklarında ekstraktlar var. Total kolestrol miktarını düşürdüğü için kalp hastalığı açısından da insanlara yararlı oleik asit miktarı sunmaktadır.' diye konuştu.
Ormanlarda Türk fındığının kesiminin yasaklandığını ve yok olma tehlikesinde genlerinin oluşturulan bahçede muhafaza edildiğini ifade eden Arslan, şöyle konuştu
'Daha projeye başlarken doğal yayılış alanlarını tespit ettik ve bu alanlarda doğal ormanlarda kesiminin yasaklanmasını teklifini ettik ve genel müdürlük bunu uygun buldu. Şuanda ormanlarda Türk fındığını kesimi kesinlikle yasak. Diyelim ki oradaki tür bir şekilde yok oldu. Doğal yayılış alanındaki ağaçlar kaybolsa bile burada biz gen kaynağında muhafaza etmekteyiz. Herhangi bir ihtiyaç durumunda tohumundan ya da aşı kalemi alarak tekrar bunları doğal yayılış alanından almış gibi üreteceğiz.?