Türk Eğitim Sen, Öğretmenlerin Sorunlarını Açıkladı
Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, her sene düzenli olarak yaptıkları öğretmenlerin mesleki ve ekonomik sorunlarını tespit edebilmek amacıyla bir anket çalışmasının sonuçlarını açıkladı.
Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, her sene düzenli olarak yaptıkları öğretmenlerin mesleki ve ekonomik sorunlarını tespit edebilmek amacıyla bir anket çalışmasının sonuçlarını açıkladı.
Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, her yıl olduğu gibi bu yıl da öğretmenlerin mesleki ve ekonomik sorunlarını tespit edebilmek amacıyla bir anket çalışmasının açıkladı. Türk Eğitim-Sen'in internet sitesi de dahil olmak üzere 5 ayrı sitede yayınlanan ankete 25 bin 732 kişi katıldığını belirten Bostan, ankete katılanların yüzde 84.5'i evli, yüzde 15.5'i bekar, yaş aralığı dağılımı ise yüzde 15.6'sı 22-29, yüzde 43.9'u 30-39, 28.5'i 40-49, yüzde 10.4'ü 50-59, yüzde 1.6'sı da 60 yaş ve üstünde olduğunu kaydetti.
Ankete katılan öğretmenlerin aylık kazançlarını da yüzde 22.4'ü 2 bin 800 bin 3.200 TL arası, yüzde 29.7'si 3 bin 201-3 bin 500 TL arası, yüzde 31'i 3 bin 501-4 bin TL arası, yüzde 16.9'u da 4 bin TL üzeri ücret aldıkları bildirildi.
"Öğretmenlerin yüzde 17.7'sinin kredi borcu nedeniyle sicilinin bozulmuş"
Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı, sendikanın 24 Kasım Öğretmenler Günü anketi öğretmenlerin yaşadığı sıkıntıları gözler önüne sermesi bakımından büyük önem taşıdığını belirterek, "Özellikle ankete eğitim sisteminin sürekli değişmesi, performans değerlendirmesi, yandaş kayırma, liyakatsiz uygulamalar damgasını vurmuştur. Eğitimcilerin, öğretmen atamalarında mülakata karşı çıkması, müfredatı eleştirmesi, anketin diğer önemli sonuçlarındandır. Öğretmenlerin yüzde 17.7'sinin kredi borcu nedeniyle sicilinin bozulmuş olmasının da üzerinde hassasiyetle durulması gerekir. 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde yaşanan bu tablo öğretmenlerimizi mutlu ve huzurlu kılamadığımız anlamına gelmektedir. Oysa insan yetiştirmek gibi çok ulvi bir görevi yürüten öğretmenler her şeyin en iyisine layıktır. Onlar bu ülkenin irfan ordusudur, bu ülkenin geleceğidir, en saygın meslek gruplarının başında gelmektedir. Dolayısıyla eğitimin, öğretmenlerin ve diğer eğitim çalışanlarının sorunlarını çözemediğimiz müddetçe eğitimde istediğimiz kaliteyi yakalamamız, önemli başarılar elde etmemiz, dünya ülkeleri ile rekabet etmemiz zaten mümkün değildir" dedi.
"Milli Eğitim Bakanlığı'nın 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde üç müjde vermesini istiyoruz"
Türk Eğitim-Sen olarak onlarca sorunla boğuşan, buna karşın fedakarca görevlerinin başında olan öğretmenlerimize teşekkürü bir borç bildiklerinin altını çizen Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, "Başöğretmenimiz Ulu Öder Atatürk'ün izinde olan Türk öğretmenleri hangi şartlarda olursa olsun görevlerinin başında olacaktır. Ancak bu ülkeyi yönetenler ve MEB de empati kurmalı, eğitim çalışanlarının problemlerini ortadan kaldırmak için gayret sarf etmelidir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde üç müjde vermesini istiyoruz: Hatırlanacağı üzere, 2011 yılında Hükümet sözleşmeli öğretmenliği kaldırarak, tüm öğretmenleri kadroya almış ve öğretmen atamalarını ta ki 2016 yılı Ağustos ayına kadar sadece kadrolu olarak gerçekleştirmişti. Bu minvalde haksızlıklara, şaibeye, torpile yol açan sözleşmeli ve mülakatlı öğretmen alımının kaldırılmasını ve tüm öğretmenlerin kadrolu olarak, KPSS sonuçlarına göre, mülakatsız yönetici atamaları da dahil, atanmasını istiyoruz.
Ayrıca ikinci olarak da toplu sözleşme görüşmelerinde de dile getirdiğimiz üzere, kalkınmada öncelikli yerlerde mahrumiyet derecesine göre değişmek üzere, brüt 1 ile brüt 3 asgari ücret arasında değişen zorunlu hizmet tazminat ödemesi yapılacağının ilan edilmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.
Öte yandan, MEB oluşan tepkiler ve kamuoyuna yansıyan olumsuzluklar neticesinde performans değerlendirme sistemi ile ilgili yapılan yanlışlığı fark ederek, pilot uygulamayı daha başlamadan durdurduğunu belirten Bostan, "Pilot uygulama göstermiştir ki, öğretmenleri velilerin, öğrencilerin değerlendirmesi ucube bir uygulamadır. Bu nedenle MEB'in Öğretmenler Günü'nde performans değerlendirme sistemini kökten kaldıracağını ilan etmesini istiyoruz. Bu vesileyle başta Başöğretmenimiz Atatürk ve şehit öğretmenlerimiz olmak üzere, ebediyete intikal etmiş tüm öğretmenlerimizi minnet ve rahmetle anıyor; 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutluyoruz" ifadelerini kullandı.
Anket sonuçları
"Öğretmenlerin büyük bölümünün kredi borcu var"
Ankete katılanların yüzde 33'ünün 1, yüzde 27.5'inin 2, yüzde 14.6'sının da 3 tane kredi borcu bulunuyor. Kredi borcu olmadığını söyleyenlerin oranı yüzde 24.9 olurken, kredi borcu olanlara, borçlarının miktarını şöyle; yüzde 20.6'sının 1 bin-3 bin TL arası, yüzde 9.1'inin 3 bin -5 bin TL arası, yüzde 2.8'inin 5 bin-7 bin TL arası, yüzde 5.4'ünün 7 bin 10 bin TL arası, yüzde 18'inin 10 bin-30 bin TL arası, yüzde 14.5'inin 30 bin-50 bin TL arası, yüzde 15.6'sının 50 bin-100. bin TL, yüzde 14'ünün de 100 bin TL ve üzerinde kredi borcu bulunuyor.
"Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 17.7'si kredi borcu nedeniyle sicilinin bozuldu"
Ankete katılanların yüzde 17.7'si kredi kartı ya da kredi borcu v.b. nedenlerden dolayı sicilinin bozulduğunu ifade etti. Sicili bozulanların yüzde 43.6'sı daha sonra sicilini düzeltebildiğini, yüzde 56.4'ü ise sicilini düzeltemediğini belirtti. Ankete katılanların yüzde 19.4'ünün altın/dolar borcu var. Altın/dolar borcu olmayanların oranı yüzde 80.6. Yüzde 10.5'i altın/dolar birikimi var. Altın/dolar birikimi olmayanların oranı yüzde 89.5.
Ankete katılanların yüzde 92'si kredi kartı kullanırken, sadece yüzde 8'i kredi kartı kullanmadığını söyledi. "Evin ihtiyaçlarının büyük bölümünü kredi kartıyla karşılıyorum" ifadesine katılıyor musunuz? İfadesine ankete katılanların yüzde 77.1'i evet, yüzde 22.9'u ise hayır cevabını vermiştir. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 70.9'u son birkaç yıl içinde öfkesini kontrol edemediği durum/durumlar olduğunu söyledi
"Son birkaç yıl içinde öfkenizi kontrol edemediğiniz durum/durumlar oldu mu?" sorusuna ankete katılanların yüzde 70.9'u evet, yüzde 29.1'i hayır cevabını verdi. Evet cevabı verenlere bunun nedenleri olarak; ekonomik sorunlar diyenlerin oranı yüzde 37.7, mesleki sorunlar diyenlerin oranı ise yüzde 32.9, ailevi sorunlar diyenlerin oranı yüzde 12, çevresel faktörler diyenlerin oranı yüzde 7.9. Bu soruya diğer cevabı verenlerin oranı ise yüzde 9.5 şeklinde cevapladı.
"Ankete katılanların 60.7'si mesleğini bırakmayı düşünüyor"
Ankete katılanların yüzde 60.7'si mesleğini bırakmayı düşündüğünü, yüzde 39.3'ü ise mesleğini bırakmayı düşünmediğini ifade etti. Mesleğini bırakmayı düşünenlere bunun nedenleri olarak; yüzde 40.7'si öğretmenlerin itibar kaybetmesi derken; yüzde 20.1'i torpil, yandaş kayırma v.b. uygulamalar, yüzde 15'i ekonomik olarak tatmin etmemesi, yüzde 9'u öğrenci/veli tutumları, yüzde 5.4'ü mesleki tükenmişlik, yüzde 3'ü idarecilerle/meslektaşlarımla yaşadığım sorunlar, yüzde 2.4'ü özür grubu tayinlerinde yaşanan sorunlar, yüzde 0.8'i bürokratik engellemeler cevabını verdi. Bu soruya diğer cevabını verenlerin oranı ise yüzde 3.6 oldu.
"Öğretmenlerin büyük bölümü çocuklarını sosyal/sanat/sportif faaliyetler için kursa gönderemiyor"
Çocuğu olduğunu ifade eden katılımcıların yüzde 60.5'i, çocuğunun okula gittiğini belirtirken, "Okula giden çocuğu olduğunu ifade eden katılımcılara da "Kaç tane çocuğunuz okula gidiyor?" sorusuna yüzde 46.1'i 1, yüzde 43.4'ü iki, yüzde 10.5'i de 3 ve üzeri cevabını verdi.
Okula giden çocuğu bulunan katılımcılara çocuklarının okul masrafının aylık ne kadar olduğunu sorusuna; yüzde 18.7'si 100-300 TL, yüzde 19.5'i 301-500 TL, yüzde 14.2'si 501-750 TL, yine yüzde 14.2'si 751- bin TL, yüzde 14.7'si bin TL-bin 500 TL arası, yüzde 9'u bin 501 TL-2 bin TL arası, yüzde 9.7'si ise 2 bin TL ve üzerinde olduğunu ifade etti. "Çocuğunuzu/çocuklarınızı sosyal/sanat/sportif faaliyetler yapması için kursa gönderiyor musunuz?" sorusuna yüzde 71.4'ü hayır cevabını verdi. Hayır diyenlere bunun nedenleri olarak; yüzde 61.5'i kurs ücretleri için para ayıramıyorum, yüzde 8.2'si zamanım yok, yüzde 2.7'si gerekli bulmuyorum derken; yüzde 27.6'sı diğer cevabını işaretledi.
"Maaş artış oranlarını 'çok kötü' olarak nitelendiriyor"
Ankete katılanlardan toplu sözleşme görüşmelerine imza atılan maaş artış oranlarını değerlendirmesinde; yüzde 80'i çok kötü, yüzde 14.8'i kötü, yüzde 3.9'u orta derken; yüzde 0.8'i iyi, yüzde 0.5'i çok iyi cevabını verdi.
"Yetkili sendika toplu sözleşme görüşmelerinde iyi bir pazarlık yaptı" görüşüne katılıyor musunuz? sorusuna ankete katılanların yüzde 78.7'si kesinlikle katılmıyorum, yüzde 16'sı katılmıyorum, yüzde 2'si kararsızım, yüzde 1.7'si katılıyorum, yüzde 1.6'sı ise kesinlikle katılıyorum seçeneğini işaretledi.
"Öğretmen açığını gidermek için ekonomik teşvik getirmesi gerekli"
"Devletin kalkınmada öncelikli yerlerde öğretmen açığını gidermek için en köklü çözümü ne olmalıdır?" sorusuna ankete katılanların yüzde 85.8'i öğretmenlere ekonomik teşvik getirilmesi derken; yüzde 3.2'si sözleşmeli öğretmenlik, yüzde 0.9'u ücretli öğretmenlik cevabını verdi. Bu soruya diğer cevabını verenlerin oranı da yüzde 10.1 oldu.
"Ankete katılanların yüzde 97.4'ü öğretmen atamalarında mülakatı doğru bulmuyor"
Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 97.4'ü öğretmen atamalarında mülakat yöntemini yanlış bulurken, mülakat yöntemini doğru bulmayanlar bunun nedenleri olarak; yüzde 93'ü adil, objektif bir yöntem değildir; torpile, adam kayırmaya, haksızlıklara yol açar, yüzde 2.2'si mülakat komisyonlarında uygulama birliği yoktur, yüzde 2.1'i mülakatta sorulan soruların içeriğinin öğretmenlik mesleği ile ilgisi yok, yüzde 1.6'sı terör örgütü üyelerini tespit etmek için uygun bir yöntem değildir derken; yüzde 1.1'i de diğer cevabını verdi. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 42.7'si öğretmen atamalarının ihtiyaç oldukça, yüzde 29'u yılda 1, yüzde 24.9'u yılda 2, yüzde 3.4'ü de yılda 3 kez yapılması gerektiğini ifade etti.
"Bakan Yılmaz'ın sözleri öğretmenleri incitti"
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın "Sözleşmeli öğretmen ya eşini ya işini tercih edecek" sözleri hakkında en çok hangisini düşündünüz? sorusuna ankete katılanların yüzde 82.9'u öğretmenleri incitirken, yüzde 13.3'ü art niyetli söylediğini düşünmüyor, gaf yapmıştır derken; sadece yüzde 3.8'i doğru bir ifadedir cevabını verdi.
"Öğretmenlerin büyük bölümü yeni müfredatı bilimsel, çağdaş bulmuyor"
Ankete katılanların yüzde 87.8'i yeni müfredatın, çağdaş, bilimsel, yeniliklere açık, çağın ve eğitimimizin ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanan bir müfredat olduğunu düşünmediğini kaydetti.
"Müfredatta Atatürk ile ilgili konuların daraltıldığını düşünüyor"
Ankete katılanların yüzde 63.2'si yeni müfredatta Atatürk ile ilgili konuların daraltıldığını düşünürken; 20.1'i Atatürk ile ilgili konuların daraltılmadığını, yüzde 16.7'si ise bu konuda fikrinin olmadığını belirtti. Atatürk ile ilgili konuların daraltıldığını düşünenlere bu durumdan rahatsızlık duyup, duymadıklarını sorusuna, yüzde 93.4'ü Atatürk ile ilgili konuların daraltılması nedeniyle rahatsızlık duyduğunu söylüyor.
"Eğitimin en büyük sorununun eğitim sisteminin sürekli değişmesi olduğunu düşünüyor"
Ankete katılanlara göre eğitimin en büyük sorunu yüzde 57.9 ile eğitim sisteminin sürekli değişmesi olarak nitelendirdi. Bunu yüzde 11.2 ile okullarda ehliyetli, liyakatli yöneticilerin görev yapmaması, yüzde 9.6 ile MEB'in performans, rotasyon v.b. uygulamaların, özür tayinlerinde yaşanan sorunların eğitim çalışanları üzerinde olumsuz etki oluşturması, yüzde 7.8'i öğretmen alım politikası ve öğretmen yetiştirme sisteminden kaynaklanan sorunlar, yüzde 5.4 ile eğitime ayrılan bütçenin az olması/ Okullara ayrılan ödeneklerin yetersizliği, yüzde 3.7'si eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanamaması, yüzde 2.7'si öğretmen ve derslik açığı, yüzde 1.2'si ikili eğitim yapılması, dolayısıyla çocukların çok erken saatlerde derse girmesi ya da geç saatlerde dersten çıkması, yüzde 0.3'ü birleştirilmiş sınıf uygulaması, taşımalı eğitim, yüzde 0.2'si de okullaşma oranlarının düşük olması takip etti.
"Türkiye'nin en büyük sorununun kadrolaşma"
"Ülkemizin en büyük sorunu nedir?" sorusuna ankete katılanların yüzde 29'u kadrolaşma, adam kayırma, yüzde 25.7'si terör, yüzde 20.2'si ekonomik sorunlar/işsizlik, yüzde 17'si eğitim/sağlık alanında yaşanan sorunlar, yüzde 3.8'si yolsuzluk, yüzde 2.3'ü dış politikada yaşanan sorunlar derken; bu soruya diğer cevabı verenlerin oranı yüzde 2 oldu.
"Katılımcı öğretmenlerin yüzde 94'ü performans sistemine karşı"
Öğretmenlere performans değerlendirme sistemi ile ilgili görüşleri de sorulurken, ankete katılanların yüzde 94'ü öğretmenlere performans değerlendirme sistemi getirilmesine karşı çıkıyor. Performans sistemini desteklemeyenlere bunun nedenleri olarak da yüzde 22.8'i öğretmenlerin toplumdaki itibarı azalacak, yüzde 19.3'ü öğretmenleri değerlendirecek niteliğe sahip kişiler yok, yüzde 16.2'si bilimsel ve nesnel değildir, yüzde 12.6'sı öğretmen-veli-öğrenci ilişkisi yara alacak, yüzde 8.9'u torpile, yandaş kayırmaya yol açacak, yüzde 6.1'i iş barışı bozulacak, motivasyon düşecek, yüzde 7.8'i öğretmen birçok elemeden geçiyor, yeni bir değerlendirmeye ihtiyaç bulunmuyor, yüzde 5.4'ü de iş güvencesi ortadan kaldırılmak isteniyor cevabını verdi. Bu soruya diğer cevabını verenlerin oranı yüzde 0.9 oldu.
Performans sistemi doğru bulanların oranı yüzde 6 olurken, bu sistemi destekleyenlere de bunun nedenleri; yüzde 36'sı çalışan ile çalışmayan belli olacak, yüzde 19.5'i öğretmenler daha verimli olacak, başarı ve kalite artacak, yüzde 13.4 eksiklikler tespit edilecek, yüzde 3.6'sı öğretmenler motive olacak derken; bu soruya diğer cevabı verenlerin oranı yüzde 27.5 dedi.
"Yeni lise geçiş sistemin problemleri ortadan kaldıracağını düşünmüyor"
"TEOG'un kaldırılarak, sınavsız bir ortaöğretime geçiş sistemi getirilmesi yaşanan problemleri ortadan kaldıracak mı?" sorusuna katılımcıların yüzde 95.7'si hayır cevabını verdi. "TEOG'un kaldırılması zamansızdır" ifadesine katılıyor musunuz? sorusuna katılımcıların yüzde 93'ü evet cevabı verdi. "Üniversiteye giriş sisteminde yapılan değişiklikleri genel olarak nasıl buldunuz?" sorusuna katılımcı öğretmenlerin yüzde 49.2'si olumsuz, yüzde 23.1'i kısmen olumlu, yüzde 14.3'ü fikrim yok, yüzde 9.1'i kısmen olumsuz, yüzde 4.3'de olumlu seçeneğini işaretledi.
Ankete katılanların yüzde 99'u 'eğitim sistemi istikrarsız' diyor
Ankete katılanların yüzde 99'u eğitim sistemini istikrarlı bulmuyor.
Katılımcıların yüzde 74.6'sı 'MEB öğretmenlere hiç değer vermiyor' diyor
Ankete katılanlara "MEB'in öğretmenlere verdiği değeri nasıl ifade edersiniz?" sorusunu da yüzde 74.6'sı MEB öğretmene hiç değer vermiyor derken; yüzde 19.8'i az, yüzde 5.1'i orta, yüzde 0.5'i ise fazla cevabını verdi.
Ankete katılan öğretmenlere göre hizmet içi eğitimler yeterli değil
Ankete katılanlara, "Öğretmenlere verilen hizmet içi eğitimleri yeterli buluyorum" ifadesine katılıyor musunuz? sorusuna yüzde 42.6'sı kesinlikle katılmıyorum, yüzde 33.9'u katılmıyorum, yüzde 9.4'ü kararsızım derken; yüzde 8'i katılıyorum, yüzde 6.1'i de kesinlikle katılıyorum cevabını verdi. - İSTANBUL