Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Geylan: Eğitimde Tasarruf Olmaz, Öğretmen Açığı Giderilmeli
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, eğitimde tasarrufun mümkün olmadığını ve öğretmen açığının gidermesi gerektiğini belirtti. 'Türk Asrı ve Türkiye Yüzyılında Milli Eğitim Çalıştayı'nda konuşan Geylan, eğitim sisteminin güçlü olması gerektiğini vurguladı. KPSS ve mülakat süreçlerindeki adaletsizliklere dikkat çekerek, öğretmen atamalarının en kısa zamanda gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade etti.
TÜRKİYE Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Türk Eğitim-Sen) Genel Başkanı Talip Geylan, "Eğitimde tasarruf olmaz, eğitimdeki ihtiyaçların mutlaka giderilmesi lazım. Giderilmesi gereken ihtiyaçların başında da öğretmen açığını gidermek gelmektedir" dedi.
Türk Eğitim-Sen, Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun kabul edilişinin 100'üncü yılı anısına Ankara'da 'Türk Asrı ve Türkiye Yüzyılında Milli Eğitim Çalıştayı' düzenledi. 2 gün sürecek çalıştayın açılışına Genel Başkan Talip Geylan, şube başkanları ve yönetim kurulu üyeleri ile çok sayıda davetli katıldı. Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Geylan, "Tevhid-i Tedrisat, adından da anlaşılacağı gibi eğitimin birliği ilkesini benimsemiştir. Böylece farklı grup, anlayış ya da oluşumların kendi sistemlerini kurarak, Türk kimliğine ve Türk devletine zararlı olabilecek programlarla çocuklarımızı eğitme emellerinin önüne geçmiştir. Günümüz dünyası hızla değişmekte ve dönüşmektedir. Türk milletinin bu değişim ve dönüşüm sürecinde geri kalmaması, aksine bu sürecin öncülerinden biri olması elzemdir. ' Türkiye Yüzyılı' olarak hedeflediğimiz bu yeni dönemde, Türk milletinin lider bir rol üstlenebilmesi ancak ve ancak güçlü bir eğitim sistemi ile mümkündür. Yürekten inanıyoruz ki 21'inci yüzyıl Türk asrı olacaktır. ve Türk Yüzyılı eğitimle inşa edilecektir. Bu eğitim sistemi, yalnızca akademik bilgiyle donatılmış bireyler yetiştirmekle kalmamalı, aynı zamanda onları ahlaki ve manevi değerlerle de yoğurmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti, her alanda olduğu gibi eğitimde de ileri gitmek, kendi milli değerlerini koruyarak çağın gereklerine uygun bireyler yetiştirmek zorundadır. Geleceğimizi inşa ederken, eğitimi her sürecin merkezine koymalıyız. Türkiye, ancak böyle bir eğitim sistemiyle dünyada öncü konuma gelebilir ve 'Türk Asrı' olarak anılacak yeni dönemi inşa edebilir. Eğitimde fırsat eşitliğini sağlayarak, her bireyin potansiyelini en üst düzeyde gerçekleştirebilmesini hedeflemeliyiz. Bu doğrultuda, eğitimde atılacak her adım, ülkemizi geleceğe taşımak adına hayati bir öneme sahiptir" diye konuştu.
'GÜZEL VE VERİMLİ SONUÇLAR ELDE EDİLECEĞİNE İNANIYORUZ'
Çalıştayı 4 komisyon olarak oluşturduklarını ifade eden Geylan, "Milli Kültür, Milli Kimlik, Milli Sanat ve Türk Dünyasına Yönelik Çalışmalar Komisyonu, Eğitim Programları ve İçeriği ile Yükseköğretim Çalışmaları Komisyonu, Mesleki Eğitim, Bilişim ve Kalkınma Hedefli Geleceğe Dair Eğitim Çalışmaları Komisyonu, Öğretmen Yetiştirme, Öğretmen Formasyonu ve Öğretmenin Özlük Hakları Komisyonu olmak üzere dört ana tema ekseninde çalışmalarını devam ettirerek eğitim sistemimizdeki temel sorunları ele alıp çözüm önerileri sunarak geleceğe dair atılması gereken adımları bir araya toplayacağız. Ancak bu çalıştayın öncesinde mayıs ayından itibaren Türkiye genelindeki teşkilatlarımız tarafından gerçekleştirilen il çalıştaylarının sonucunda, 50'ye yakın rapor elimize ulaştı. Bu raporlar, eğitim sistemimizin mevcut yapısını değerlendirirken, geleceğin ideal insanını yetiştirme sürecinde nasıl bir yol izlememiz gerektiğini ortaya koyuyor. Her bir rapor, eğitim sistemimizin her kademesinde karşılaştığımız sorunları detaylandırırken, aynı zamanda bu sorunların çözümü için somut adımlar içeriyor. Eğitimde ortalama akıl yerine ortak akıl yürütüldüğünde çok güzel ve verimli sonuçlar elde edileceğine yürekten inanıyoruz" dedi.
' Kpss PUANI NE İSE MÜLAKAT PUANI O VERİLSİN'
Çalıştayda öğretmen yetiştirme ve atama sistemine özellikle değineceklerini vurgulayan Geylan, "Bilindiği üzere öğretmen atamalarında yaşanan adaletsizlikler, sistemin en büyük problemlerinden biridir. KPSS (Kamu Personel Seçme Sınavı) puanına göre yapılan sıralamaların mülakatlarda bozulması, öğretmen adayları arasında büyük bir haksızlığa yol açmaktadır. Uzun yıllardan sonra ilk defa bu yıl yeni öğretmen ataması yapmadan yeni eğitim-öğretim yılına başladık. Biz en başından beri şunu söyledik; takdir hakkının kullanıldığı bir mülakat sürecinde birebir, motomot adaletin sağlanması mümkün değildir. Sayın Milli Eğitim Bakanı açıklamıştı; 'Biz inançlı insanlarız, kul hakkı yenmesine gönlümüz razı gelmez' demişti. 'Takdir hakkının kullanıldığı bir süreçte adaletin sağlanması bu işin tabiatına aykırı' dedik. Mülakat Komisyonu üyesinin bilgi birikimi, lisans eğitimi, algı kapasitesi hatta o günkü psikolojik durumu dahil üyenin takdir hakkını etkileyen temel unsurlardır. ve iddia ettik; 'Bir adayı iki farklı komisyon aynı adayı mülakata alsın vereceği puan aynı olamaz' dedik. Mülakata giren bütün adaylara KPSS puanı ne ise mülakat puanı o verilsin ve atama kazanmış arkadaşlarımız sınıfları ile buluşsun. Sayın Bakanımıza çağrıda bulunuyoruz; Danıştay kararını beklemenize gerek yok, bütün adaylara KPSS puanında puan verirsiniz, Danıştay kararı ne olursa olsun ister onasın ister iptal etsin atama sonuçlarını etkilemeyecektir. Bu işin başka çıkar yolu yoktur" ifadelerini kullandı.
'ÖĞRETMEN ATAMASI BİR AN ÖNCE YAPILMALIDIR'
Geylan, Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) ile ilgili şunları söyledi:
"ÖMK ile ilgili Türk Eğitim-Sen ne varsa ortaya koydu. Kanun eksik olarak çıktı. 3 Şubat 2022'de dedik ki; 'Eksik de olsa içi boş da olsa meslek kanunu adıyla çıkmış olsa da mesleğe ve meslektaşlarımız adına bir kazanımdır, şimdi sıra bu kulvarda yürüyerek bu kanunun içini doldurmaktır' demiştik. İnşallah 1 Ekim'de Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldığında tamamlanacak. Türk Eğitim-Sen'in yıllardır dile getirdiği talepler karşılık bulmaya başladı. En büyük talebimiz, öğretmenlerin kariyer planlamasının sınavla yapılması hususu. Biz buna 2006 yılından beri karşıyız. Bu talebimiz karşılık buldu. Öte yandan; şu an ülkemiz ekonomik anlamda içinde bulunduğu konjonktüre göre tasarruf tedbirleri uyguluyor. Tasarrufa evet her anlamda tasarrufa evet ama eğitimde tasarruf olmaz. Bir başka alanda ortaya çıkacak arazları bir fazla çalışır telafi ederiz ancak eğitimdeki yapacağımız tasarrufların ortaya çıkaracağı arazların telafisi nesillere sirayet ediyor. Dolayısıyla eğitimde tasarruf olmaz, eğitimdeki ihtiyaçların mutlaka giderilmesi lazım. Giderilmesi gereken ihtiyaçların başında da öğretmen açığını gidermektir. Bu vesile ile bir kez daha hükümete çağrıda bulunuyoruz; en azından ücretli öğretmen sayısı kadar kadrolu bir şekilde öğretmen ataması bir an önce yapılmalıdır."