Türk Edebiyatı Tarihi Yazımı Çalıştayı
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Örs: "Osmanlı Türkçesi, eski edebiyatımız, tarihimiz, kültür tarihimiz, medeniyet tarihimiz, siyasi tarihimiz, sosyal tarihimiz için vazgeçilmez bir gerekliliktir.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, "Osmanlı Türkçesi, eski edebiyatımız, tarihimiz, kültür tarihimiz, medeniyet tarihimiz, siyasi tarihimiz, sosyal tarihimiz için vazgeçilmez bir gerekliliktir. Ancak bunun nasıl okunacağı, yapılacağı, edileceği ayrı bir tartışma meselesidir" dedi.
Örs, Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen Türk Edebiyatı Tarihi Yazımı Çalıştayı'nın açılışında yaptığı konuşmada, yeryüzünde "edebi zenginlik" bakımından pek az millete nasip olan, ancak "kıymet bilmeme" açısından da pek az millete isabet eden bir tavır ve tutum içerisinde bulunulduğunu dile getirdi.
Derya Örs, şunları kaydetti:
"Son 30-40 yılda Türkiye Cumhuriyet'nin, devletinin ve hükümetlerinin ekonomik alanlarda, gözle görülür, elle tutulur alanlarda ortaya koyduğu başarıyı yeni bir medeniyet ve kültür inşası ile taçlandandırmaz isek, bu küresel başarının devamına, Türk milletinin tarihinden, geleneğinden, kültüründen ve yüksek medeniyetinden alacağı hızı, ışığı ve gücü sosyal bilimlerle, yani beşeri bilimlerle harmanlamaz isek, daha edip, söz bilir, nüktedan, hazır cevap, şairi, romancısı, öykücüsü, araştırmacısı, tiyatro yazarı, senaristi daha çok bir toplum inşa etmez isek herhalde bu iktisadi başarılarımız yeni bir medeniyet inşa etmeye yetmeyecektir."
Bu bakımdan klasik Türk edebiyatının farklı bir zeminde tartışılmasını arzu ettiğini dile getiren Örs, çalıştayda, edebiyat tarihi yazıcılığının bazı sorunları konusunda açılımlar, öneriler, çözümler ve projeler sunulmasını beklediklerini belirtti.
Örs, "Bugün gündemde olan Osmanlı Türkçesine neden ihtiyaç duyulduğu konusu, bütün siyasi ve ideolojik tartışmaların ötesinde, bunun Türk milletinin son bin yılda meydana getirmiş olduğu kültür ve medeniyet hafızasının ihyası değilse bile tespiti, değerlendirilmesi ve yararlanılması açısından bir ihtiyaç olduğu ortadadır" değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Örs, şu görüşleri dile getirdi:
"Geride bıraktığımız edebiyat hazinesi, sadece yeni Türk edebiyatında değil, özellikle uzun yıllar horlanmış, küçümsenmiş, aşağılanmış, halktan kopuk olduğu iddia edilmiş, bir saray edebiyatı, bir zümre edebiyatı olmakla damgalanmış olan klasik edebiyat için de geçerlidir. Yani eski harflerle yazılan her şeye saray edebiyatı demek olsa olsa bir cahillik eseridir. Halk edebiyatının eserlerini de saray edebiyatı mı kabul edeceğiz? Yani Karacaoğlan'ın, Gevheri'nin şiirleri eski harflerle yazılmadı mı? Bu takdirde 1928'de yazılan bir eser de hiç anlaşılmaz bir eser midir? O zamanki edebiyat, tarih, fizik, kimya kitapları tümüyle ölü müdür? Yani burada çok fazla ilmi zemin yaratılmadan, karşılıklı olarak taraflar bir tartışma içerisine girmektedirler. Bütün bunları doğru zeminlere oturtmak gerekir."
Örs, "Osmanlı Türkçesi, eski edebiyatımız, tarihimiz, kültür tarihimiz, medeniyet tarihimiz, siyasi tarihimiz, sosyal tarihimiz için vazgeçilmez bir gerekliliktir. Ancak bunun nasıl okunacağı, yapılacağı, edileceği ayrı bir tartışma meselesidir" dedi.
Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Prof. Dr. Turan Karataş ise çalıştayda, edebiyat tarihi yazımındaki sorunların, yaklaşımların ve yeni bakış açılarının ele alınacağını belirtti. - Ankara