Türk besteci Eryılmaz'ın eserlerinden oluşan albüm, Grammy'e aday
Besteci Erberk Eryılmaz'ın Türk halk müziğinden yola çıkarak bestelediği eserlerden oluşan "Dances of The Yogurt Maker" (Yoğurtçunun Oyun Havaları) isimli albümün yapımcısı Judith Sherman, 64. Grammy Ödülleri'nde aday gösterildi.
Besteci Erberk Eryılmaz'ın Türk halk müziğinden yola çıkarak bestelediği eserlerden oluşan "Dances of The Yogurt Maker" (Yoğurtçunun Oyun Havaları) isimli albümün yapımcısı Judith Sherman, 64. Grammy Ödülleri'nde aday gösterildi.
Sherman ile "Yılın prodüktörü" dalında ödüle aday olan albüm, Eryılmaz'ın, Silifke başta olmak üzere Trakya, Ege ve Antakya gibi Anadolu'nun birçok yöresinin halk müziğinden ilham alarak hazırladığı, tahta kaşık, davul ve darbuka gibi Türk çalgılarını da kullandığı ezgilerden oluşuyor.
Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi İcra Sanatları Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi, Erberk Eryılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk müzik eğitimini Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı'nda aldığını, daha sonra ABD'ye giderek Hartt School, Carnegie Mellon ve Rice üniversitelerinde müzik çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.
Amerika'daki eğitim sisteminin öğrenciyi, araştırmacı müzisyen olarak yetiştirmeyi hedeflediğine dikkati çeken Eryılmaz, "Orada bir müzisyenin kendine özgü olması çok değerli. Bir müzisyenin müzik tarihinde bir yerinin, işlerinin de bir değerinin olabilmesi için kendine özgü olması lazım." dedi.
Eryılmaz, Orta Doğu ve Doğu Avrupa halk müziklerine ilgisi olduğunu, Amerika'da kaldığı sürece hem bu bölgelerin hem de Anadolu'nun halk müziğini öğrenmeye ve çalmaya çalıştığını, bunun bestecilik kariyerine de yansıttığını anlattı.
Amerika'da kurucusu olduğu Hoppa Project ile 5 Türk Müziği Festivali düzenlediklerini bildiren Eryılmaz, festivallerde halk müziği, klasik Türk müziği ve çağdaş Türk müziği konserleri verdiklerini, seminerler ve sergiler organize ettiklerini belirtti.
Bu festivallerin halk müziği icralarında İsmail Lumanovski ve Mehmet Ali Sanlıkol gibi usta müzisyenlerle çok kez sahneye çıktığını dile getiren Eryılmaz, şöyle konuştu:
"Bizim esas işimiz kendi müziğimizi tanımak ve oradan yola çıkmak. 'Bolulu Ama Rasim'in tutkunlarındanım. Selim Sesler, benim için çok önemli. Bir besteci olarak halk müziğinden, dinleyici olarak en tutkuyla bağlı olduğum müzikten yola çıkarak ona katkıda bulunmaya çalışan müzikler yapıyorum. Silifke folklor ekibi, yöre ekibi Cavit Erden ile beraber olan muhteşem kayıtları benim öncüm oldu diyebilirim."
"Sherman efsanevi bir prodüktör"
Carpe Diem yaylı dörtlüsüyle geçen yıl Amerika'da "Dances of the Yogurt Maker" adlı bir albüm çıkarttıklarını belirten Eryılmaz, albümde yaylı dörtlüye kendisinin de piyano, tahta kaşık, davul ve darbukayla eşlik ettiğini söyledi.
Eryılmaz, albümün hem kendi müzik zevkini yansıttığını hem de Türk halk müziğinin, Türkiye'deki farklı kültürlerin etkileşiminin ürünü olduğunu ortaya koyduğunu vurguladı.
Albümün prodüktörü Judith Sherman'ın 11 Grammy ödülü bulunduğuna dikkati çeken Eryılmaz, "Bizim albümümüzle de tekrar 'Yılın Prodüktörü' ödülüne aday oldu. Bu da bizi çok heyecanlandırdı. Sherman, orada efsanevi bir prodüktör. Bizim kaydımıza geldiğinde albümdeki 6 eseri de detaylıca biliyordu, müzisyenleri yönlendirdi. Ben de onun müziğe bakış açısına şahit olarak harika bir tecrübe yaşadım." dedi.
Eryılmaz, 31 Ocak'ta sahiplerini bulacak Grammy ödüllerini heyecanla beklediklerini kaydetti.
"Bu coğrafyanın müziğini bilen nesiller hayal ediyoruz"
Erberk Eryılmaz, 15 yıl yaşadığı Amerika'dan Türkiye'ye, Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde görev almak için döndüğünü anlattı.
Türk müziğinin ve dünyadaki çeşitli tekniklerin öğretildiği bir eğitim kurumunun Türkiye'de olmasının kendisini motive ettiğini vurgulayan Eryılmaz, şu ifadeleri kullandı:
"Bizim esas hedefimiz, Türk müziğine bir katkıda bulunmak. Çağdaş, bu coğrafyanın müziğini ve dünyadaki bütün teknikleri bilen, öğrenen, öğrenmeye açık, araştırmaya açık nesillerin olmasını hayal ediyoruz. Burası da beni o konuda çok heyecanlandırdı. Çok değerli hocalarımız da var. O yüzden burada olmaktan mutluluk duyuyorum."
Eryılmaz, öğrencilerin özgürce kendilerini ifade etmesinin önemine dikkati çekerek, "Eğitim planlarını hazırlarken çok çalıştık. 21. yüzyılda asla bir öğrenciye 'şu tarzda müzik yapmalısın, bunu yapmalısın, şunu yapmamalısın' diyemeyiz. Öğrencinin dünyadaki çeşitli müzik tekniklerini ve Türk müziğini detaylı, analitik bir şekilde öğrenmesini arzu ediyoruz." dedi.