Turizmciler Kovid-19 salgını sonrası dönemden umutlu
Tarihi ve tescilli yapılarıyla açık hava müzesini andıran, farklı kültür, dil ve dinlerden insanların hoşgörüyle kardeşçe yaşadığı Mardin, yeni tip koranavirüsle (Kovid-19) mücadele sürecinde sessizliğe büründü.
Tarihi ve tescilli yapılarıyla açık hava müzesini andıran, farklı kültür, dil ve dinlerden insanların hoşgörüyle kardeşçe yaşadığı Mardin, yeni tip koranavirüsle (Kovid-19) mücadele sürecinde sessizliğe büründü.
Yeni tip koronavirüs salgınını önleme çalışmaları kapsamında, İçişleri Bakanlığınca 81 il valiliğine gönderilen genelgenin ardından, Vali Mustafa Yaman başkanlığında oluşturulan İl Pandemi Kurulu kararıyla kentte alınan tedbirler sürüyor.
Geçen yıl günübirlik ziyaretçilerle birlikte yaklaşık 5 milyon yerli, yabancı turist çeken ve turizmde en yoğun dönemini yaşayan Mardin'de özellikle Kasımiye Medresesi, Ulu Cami, Kırklar Kilisesi, Deyrulzafaran Manastırı gibi önceden binlerce kişinin ziyaret ettiği tarihi yapılarda bugünlerde sakinlik göze çarpıyor.
"Medeniyetler beşiği" Mardin'deki tarihi yapılar, bu sakin günlerde drone ile görüntülendi.
"Mardin daha önce hiç bu kadar sessizliğe bürünmemişti"
Turizm seyahat acentesi yetkilisi İsmail Sincar, AA muhabirine, Mardin'in geçen yıl ilkbaharda cıvıl cıvıl bir dönem geçirdiğini söyledi.
Bu sene geçen yıla oranla çok daha iyi bir sezon geçirmeyi planladıklarını kaydeden Sincar, şunları kaydetti:
"Maalesef talihsiz bir hastalık yayıldı dünyada. Bu virüs nedeniyle şu anda insanlar seyahat edemiyor. Mardin şu anda ıssız. Mardin daha önce hiç bu kadar sessizliğe bürünmemişti. Burası bir turizm beldesi. Özellikle nisan ve mayıs ayları en coşkulu dönemi yaşıyordu ama şu anda ülkemizin her yerinde insanların evlerinde durması gerekiyor. Tabii ki önceliğimiz sağlık. Öncelikle sağlığımız korumamız gerekiyor. Turizm çok kırılgan bir sektör. Umut ediyoruz ki bu kırılganlığı en kısa sürede atlatacağız. En kısa sürede toparlanacağız."
"Rehberlerin sesleri birbirine karışıyordu"
Kasımiye Medresesi'nde görevli Mehmet Taş ise geçmiş yıllarda ilkbahar mevsiminde medreseyi görmeye her gün binlerce kişinin geldiğini söyledi.
Şimdilerde ise medresenin, salgınla mücadele tedbirleri kapsamında ziyarete kapatıldığını aktaran Taş, "Daha önce çok yoğunluk yaşanıyordu. Otoparkta arabalara yer kalmıyordu. İçeride de o kadar kalabalık oluyordu, insanlar birbirlerine yol veremiyordu. Turlar geldiğinde rehberlerin sesleri birbirine karışıyordu. İnşallah en kısa zamanda bu virüs biter ve tekrar buralar kalabalıklaşır." ifadelerini kullandı.
Turizmcilerin yanı sıra esnaf da salgın sonrası dönem için umutlu konuştu.
Yöresel sabun satıcısı Abdulvahap Kanza, vatandaşın temizlik ihtiyaçlarını karşılamak için iş yerini açtığını söyledi.
Kanza, "Geçen sene bu ay burada iğne atsan yere düşmezdi. İnşallah bu virüsten kurtulacağız. Allah'ın izniyle bu virüs bittikten sonra tekrar o şaşaalı günlerin geleceğine inanıyoruz." dedi.
Fehmi Sincar da "Salgın nedeniyle kimse sokağa çıkamıyor. Bir an önce bu durumun düzelmesini bekliyoruz. Mardin'de Türk, Kürt, Arap ve Süryani iç içe yaşıyoruz. Şu anda herkes kendi evinde maalesef. Bu hastalıktan kurtulduktan sonra tekrar sokaklarda bir arada yaşamayı ümit ediyoruz." diye konuştu.