Turgut Kazan: Hukuk Devleti, Yaşayanlara Korkusuz Yaşama Hakkı Tanıyan Devlettir
İstanbul Barosu Eski Başkanı Avukat Turgut Kazan, "Hukuk devleti, o ülkede yaşayanlara korkusuz yaşama hakkı tanıyan devlettir.
İstanbul Barosu Eski Başkanı Avukat Turgut Kazan, "Hukuk devleti, o ülkede yaşayanlara korkusuz yaşama hakkı tanıyan devlettir. Bu Türkiye'de şimdiye kadar hiç olmamıştır" dedi.
Adana Barosu tarafından 10 Aralık İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kabul edilişinin 66'ıncı yıldönümü nedeniyle 'Türkiye'nin Hukuk Devleti Sorunu' konulu konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak eski İstanbul Barosu Başkanı Avukat Turgut Kazan, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Devrim Aydın ve Girne Amerikan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Engin Ünsal katıldı. Konferansta son olarak konuşan Turgut Kazan, "Hukukun hiç esamesinin olmadığı bir ülkede, hukuk devleti sorunu nasıl anlatılır bilmiyorum" dedi.
YARGI HEP KUVVETLİYE BOYUN EĞDİ'
Hukuk devleti olması için iyi yazılmış kanunlar dışında kaliteli ve bağımsız bir yargının da olması gerektiğini vurgulayan Kazan şöyle konuştu:
"Benim korkusuz yaşama hakkımı sağlayacak olan bu. Türkiye'de hiç oldu mu? Hayır, hiç olmadı. Sakın ola ki şöyle bir yanlışı düşünmeyelim. 'Eskiden o kadar iyi idi, bu siyasal iktidar geldi böyle oldu.' Hayır, hiç iyi olmadı. Bizim yargımız ne yazık ki hiç bağımsız olmadı. Hep kuvvetliye boyun eğdi. Bu bizim gerçeğimiz."
17- 25 ARALIK GERÇEĞİ
Turgut Kazan, elinde kuvveti tutanların 17- 25 Aralık'ı gündeme getirdiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti:
"Şimdi bu hizmet grubu düşündü; 'Silah benim elimde, çünkü ben mahkum ediyorum, emniyet benden ne desem o oluyor, kimi mahkum etmeye karar verirsem mahkum oluyor. Neden ikinci sınıf ortak durumunda kalayım ki, gücü niye paylaşayım ki şu anda silah benim elimde.' O yüzden önce 7 Şubat'ta Hakan Fidan denemesi gündeme getirildi. Elindeki kuvveti tutanlar 17- 25 Aralık'ı gündeme getirdiler. Ama ortada inanılmaz şeyler çıktı. 'Ne yapalım' diye düşündüler,' sistemi hepten bozacak sulh ceza mahkemeleri kaldırılmış, yerine sulh ceza yargıçlıkları kurulmuştur' denildi. Niye biliyor musunuz? O yüzden yargıda çok önemli değişiklikleri yapıyormuş gibi aslında kendisine yönelik değişiklikler yaptılar. Özel Yetkili Mahkemeler nasıl bir suç örgütüyse, şimdi oluşturulan sulh ceza yargıçlıkları da hükümetin dediğini yerine getirmek için yaratılmış hükümet komiserlikleridir. Hakaretten tutuklanan ve dövülen o eski milletvekili oraya gitti ve tutuklandı. Eskiden itiraz ettiğiniz zaman yukarı gidiyordunuz. Şimdi yukarı diye bir şey yok. Şimdi bir uzun adamı seven adam var mesela. Adam twitter atmış uzun adama olan aşkını dile getiriyor o tutukluyor. Uzun adamı seven başka bir adam da itirazı inceliyor." - Adana