Tunceli'de çobanın bulduğu "taş aletler" Anadolu'nun tarihini değiştirecek
Tunceli'nin Ovacık ilçesinde gerçekleştirilen arkeolojik yüzey araştırmaları sırasında, bir çobanın hayvan otlatırken gördüğü taş aletlerin olduğu alanda "Orta-Üst Paleolitik" ve "Epipaleolitik" döneme ait kalıntılar tespit edildi. Bu kalıntılar Anadolu'nun kuzeydoğusundaki en eski insan izleri olması nedeniyle önem arz ediyor.
Düzce Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Yasemin Yılmaz başkanlığında, kent merkezi ve ilçelerinde 2015 yılında başlatılan yüzey araştırmalarında yeni bulgulara rastlandı. İlçeye bağlı Akyayık köyünde çoban 16 yaşındaki Umut Can Öner'in bir alanda taş aletler olduğunu yüzey araştırması ekibine göstermesiyle bu alandaki çalışmalar yoğunlaştırıldı.
ANADOLU'NUN KUZEYDOĞUSUNDAKİ EN ESKİ İNSAN İZLERİ
Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle Tunceli Valiliği, İl Kültür Turizm Müdürlüğü ve Tunceli Müze Müdürlüğü desteği ile bakanlık temsilcisi Arkeolog Özgür Şahin koordinesinde yürütülen çalışmalarda, Anadolu'nun kuzeydoğusundaki en eski insan izlerine ait kalıntılara ulaşıldı.
Ekipler, yaklaşık 4 günlük çalışma ile Orta-Üst Paleolitik ve Epipaleolitik döneme ait kalıntıları, büyük bir titizlikle gün yüzüne çıkarttı.
"FARKLI İLÇELERDE BÜTÜN KÜLTÜREL DÖNEMLERİ TESPİT ETTİK"
Yontma taş dönemine ait olduğu değerlendirilen kalıntıları Tunceli Müzesinde gazetecilere sergileyen akademisyen Yasemin Yılmaz, burada yaptığı açıklamada, kentte 5 yıldır arkeolojik yüzey araştırmaları yaptıklarını hatırlattı.
Yapılan çalışmalarla bütün arkeolojik dönemlerin Tunceli'de kesintisiz olarak varlığının ortaya çıktığını ifade eden Yılmaz, "Alt paleolitik dediğimiz insanların konar-göçer, yaşadıkları ağırlıklı olarak onlardan geriye taş aletlerin kaldığı kültürlerden günümüze kadar farklı ilçelerde bütün kültürel dönemleri tespit ettik. Bu bizim açımızdan Tunceli'nin arkeolojik olarak ne kadar zengin olduğunu gösteriyor." dedi.
Yılmaz, amaçlarının yeni arkeolojik alanlar tespit etmek olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Bu yılki çalışmalarımızda ise Pülümür, Ovacık ve Çemişgezek'e odaklandık. Ovacık'ta cuma gününden itibaren çalışmaya başladık ve 4 gün bu çalışmalar sürdü. Ovacık'taki çalışmalarımızda epipaleolitik olarak adlandırdığımız ilk yerleşik toplumlardan hemen önceki dönemi tespit ettik. Bu dönem bizim önceki çalışmalarımızda bulamadığımız bir dönemdi. Epipaleolitik dönem dediğimizde daha çok küçük aletlerle kompozit aletlerin çıktığı bir dönem olarak biliniyor. Yine konar-göçer bir yaşam biçimi var ve onlardan geriye genelde küçük taş aletler kalıyor."
"ANADOLU ARKEOLOJİSİNDE DE KUZEYDOĞU TARAFINDA BU DÖNEMLE İLGİLİ HİÇ KALINTI YOKTU"
Yılmaz, Ovacık'ta bulunan kalıntıların detaylı bir şekilde araştırılıp, inceleneceğini dile getirdi.
Yapılan keşifin önemine değinen Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: "Göreli kronoloji dediğimiz farklı yerlerde mutlak tarihlerle desteklenen taş aletlerle karşılaştırıp bu buluntuların dönemini daha net söyleyebiliriz. Bulguları ilk bakışta Kılıç Gökten'in özellikle Elazığ bölgesinde yaptığı çalışmalarla biraz karşılaştırdık. Orta ve üst paleolitik dediğimiz döneme tarihlenen kalıntılarımız var. Pertek bölgesinde alt-orta paleolitik dönem kalıntıları vardı, üst paleolitik eksikti. Bunu Ovacık'taki buluntularla tamamlamış olduk. Aynı zamanda epipaleolitik kalıntıları eksikti. Onu da yine Ovacık'ta yan yana iki düz alanda bulduk. Bizim açımızdan çok yeni bir keşif. Anadolu arkeolojisinde de kuzeydoğu tarafında bu dönemle ilgili hiç kalıntı yoktu."