Haberler
Netanyahu'dan ateşkes sonrası ilk açıklama: Hizbullah anlaşmayı bozarsa onları vururuz

Netanyahu'dan ateşkes sonrası ilk açıklama: Hizbullah anlaşmayı bozarsa onları vururuz

İsrail kabinesi, Lübnan ile ateşkes anlaşmasını onayladı

İsrail kabinesi, Lübnan ile ateşkes anlaşmasını onayladı

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler: Suç kılıç çatmak değil, kasıtlı organize disiplinsizliktir

Milli Savunma Bakanı Güler: Suç kılıç çatmak değil, kasıtlı organize disiplinsizliktir

Rusya bir kez daha ABD füzeleriyle vuruldu, Savunma Bakanlığı 'Yanıt verilecek' dedi

ABD füzeleriyle bir kez daha vurulan Rusya'dan dünyayı korkutan açıklama

Tuna Arman: "Biz Oğlum ve Bir Sürü Hayvanım Var"

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Oyunculuğun yanı sıra seslendirme ve sunuculuk da yapan Arman'ın en çok dikkat çeken özelliği ise engelli hayvanlara olan sevgisi.

Çiçek Taksi, İnce İnce Yasemince, Avrupa Yakası, Tatlı Hayat, Küçük Kadınlar gibi birçok dizide ve tiyatroda rol alarak adından söz ettiren başarılı oyuncu Tuna Arman'ın on parmağında on marifet var. Oyunculuğun yanı sıra seslendirme ve sunuculuk da yapan Arman'ın en çok dikkat çeken özelliği ise engelli hayvanlara olan sevgisi.

Anne, oyuncu ve hayvan hakları aktivisti Tuna Arman, engelli hayvanlara olan sevgisiyle bu ayki temamıza "karşılıksız ve koşulsuz sevgi" açılımı getirdi.

FS: Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

TUNA ARMAN: 22 Mart 1969 yılında İstanbul'da doğdum. 15 yaşında profesyonel oyuncu oldum. Mesleğime, annemin beni götürdüğü ve ilkokuldayken okulumuza gelen çocuk oyunlarını gördüğümde karar vermiştim. 1980 yılında AÇOK adlı grupta tiyatroya başladım. 1982 yılında TES Şan Tiyatrosu kursuna gittim. 1984'te de İstanbul Belediye Tiyatrosu'na devam ettim. 1985 yılında Devlet Tiyatrosu'nda oynadığım 'Kızıldereliler' adlı oyun ile sahneye ilk adımı attım.

Sadri Alışık Tiyatrosu, Abdullah Şahin Tiyatrosu, Deve Kuşu Kabare ve Asuman Dabak Tiyatrosu'nda oynadım. Oyunculuğun yanı sıra televizyon programı sunuculuğu, seslendirme sanatçılığı gibi mesleğin gerektirdiği her alanda çalıştım. Her sezon yaşantımda tiyatronun olmasına özen gösterdim.

"TANINMAMIŞ YÜZ MODASI ÇIKTI"

FS: Bir oyuncu gözüyle dizi sektörünü nasıl buluyorsunuz?

TUNA ARMAN: Bence her şey fazlalaştıkça kalitesi azaldı. Tanınmamış yüz modası çıktı. Tanımadığımız, bilmediğimiz insanlar oyuncu olarak var olmaya başladı. Mesleğimiz sıradan olmaya başladı. Hiçbir dizide ilk bölümler ölçü alınmamalı. Bir dizi bitiyor, ekran önünde 20 kişi görüyorsunuz ama 50 kişilik teknik ekip ile birçok ev ekmeksiz kalıyor. Hayat gibi her şeyi de kolay tüketir olduk.

"REYTİNG DENEN ŞEYE İNANMIYORUM"

FS: Bazı diziler neden tutuyor sizce?

TUNA ARMAN: Ben reyting denen şeye inanmıyorum. Senaryosu, oyuncuları, görseli, ekibi ile harika dediğimiz diziler tutmuyor. "Bu ne?" dediğimiz diziler yıllarca oynamaya devam ediyor. Sektörden biri olarak neyi kıstas alıyorlar anlamıyorum.

FS: İzlediğiniz diziler var mı?

TUNA ARMAN: Fox'da yayınlanan Karagül dizisini çok beğenerek izliyorum. Kanal D'de yayınlanan Merhamet dizisini de çok seviyordum.

"DOĞRU MESLEK YANLIŞ ÜLKE"

FS: Oyuncu olmasaydınız ne yapardınız?

TUNA ARMAN: Yine oyuncu olurdum. Ben, "doğru meslek, yanlış ülke" diyorum. Maalesef Türkiye'de bu işi yapmaktan keyif almıyorum. Sahne sanatlarıyla uğraşmak ülkemizde geri plana atılmış. Biz oyunculara 'haklarımı devrediyorum' diye bir sözleşme imzalatıyorlar. İmzalamazsak birkaç bölüm sonra canlandırdığımız karakteri öldürebilirler. Geçim derdi yüzünden mecburen imzalıyoruz.

FS: Beğendiğiniz oyuncular?

TUNA ARMAN: Kesinlikle Ayşen Gruda en sevdiğim kadın oyuncu. Haluk Bilginer'e hayranım. Metin Akpınar, Şener Şen de çok sevdiğim oyunculardan.

"ÖLMEDEN ÖNCE HALUK BİLGİNER'LE OYNAMAK İSTERİM"

FS: Birlikte oynamayı istediğiniz oyuncular kimler?

TUNA ARMAN: Ölmeden önce kesinlikle Haluk Bilginer ile oynamayı çok isterim. Kendisini çok seviyorum.

"AMERİKA'DAKİLERİ CEBİNDEN ÇIKARACAK OYUNCULARIMIZ VAR"

FS: Amerikan dizileri ülkemizde ilgiyle izleniyor. Sizce biz neden Amerika'ya dizi satamıyoruz?

TUNA ARMAN: Ben sanatçıyım, ticaretten anlamam. Neden satamadığımızı bu yüzden bilemem. Ancak oyunculukla alakası yok bence bunun. Yapılan işler resim olarak onların kalitesine ermese de oyunculuk adına çok güzel işler yapıyoruz. Bizim Amerika'daki oyuncuları cebinden çıkaracak yetenekli sanatçılarımız var.

"KADINIM DİYE HİÇ ZORLUK YAŞAMADIM"

FS: bu sektörde kadın olmanın zorluklarını yaşadınız mı?

TUNA ARMAN: 30 senedir bu sektördeyim. Kadın olduğum için hiçbir zorluk yaşamadım. Siz doğruysanız çevreniz de doğru oluyor. Benim karşıma ne oyuncu ne set çalışanı olsun hiç kötü niyetli insan çıkmadı. Bu sektörde kadın olmak bence şundan zor; çocuk sahibi olunca bebeğinizi bırakıp sete gidiyorsunuz ve eve kaçta döneceğiniz belli olmuyor. Onun dışında kadın ya da erkek bu sektörde çalışan insanların cinsiyetsiz olduğunu düşünüyorum.

"BAKICI KAÇINCA ÇOCUĞU ALIP KANALA GETİRDİM"

FS: Çocuğunuz küçükken işinizle beraber anneliği nasıl yürüttünüz?

TUNA ARMAN: Oğlum belli bir yaşa gelene kadar onu geceleri bırakıp gitmek zor olduğundan tiyatro ve televizyona biraz ara verdim.

Hiç unutmam, televizyon programında sunuculuk yapıyorum, bakıcı evden kaçtı ve çocuğu alıp kanala getirdim. Ben program sunarken çocuğa kanaldan arkadaşlar bakmıştı.

Bir gün Okan Karacan radyoda benim konuk olduğum bir programa bağlanıp; "ben Tuna Arman'ın çocuk bakıcısıyım" diye kendisini tanıttı. Meslekten çok kişi benim çocuğuma baktı. Oğlum hep setlerde, kulislerde büyüdü. Herkesin sanatçı, oyuncu olarak gördüğü kişiler benim oğlumun amcaları, teyzeleri konumundaydı.

"OĞLUMUN DÜZENLİ MAAŞI OLSUN"

FS: Oğlunuzun da sizin mesleğinizi yapmasını ister misiniz?

TUNA ARMAN: Oğlum18 yaşında. Güzel sanatlar okudu. Şimdi de yurtdışında işletme eğitimi alıyor. Aynı zamanda gitar çalıyor. Ama ben sanatçı olmasını hiç istemiyorum. Belki çok komik ama sabah 9, akşam 6, düzenli maaşı olan bir meslek sahibi olmasını tercih ederim. Çünkü biz hiçbir zaman taksitle bir şey alamadık. Güvendiğin dizi bir anda bitebilir, oyunun iptal edilebilir. Onun böyle bir hayat yaşamasını hiç istemiyorum.

FS: Anneler gününe dair unutamadığınız anıları paylaşır mısınız?

TUNA ARMAN: Oğlum ben uyurken evin bütün duvarlarına "seni seviyorum anne" yazan kâğıtlar yapıştırmıştı. Bir de bir peçeteye parfümünü sıkıp bana vermişti. Çok mutlu olmuştum. Hatta babası romantik değildir, ben de değilim, "acaba bu çocuk hastanede karıştı mı?" dedik. Benim bir oğlum ve bir sürü hayvanım var. Oğlum anneler günümü hem kendi adına hem onlar adına kutladığı için öpüşme faslımız bir hayli uzun sürer.

"15 ENGELLİ HAYVANIM VAR"

FS: Siz özellikle engelli hayvanlara olan sevginizle tanınıyorsunuz. Biraz bu yönünüzdan bahseder misiniz?

TUNA ARMAN: Ben bir hayvan hakları aktivistiyim. Hayvanları çok seviyorum. Evim bahçe katında, 15 tane engelli hayvanım var. Onlara bakmayı, onlarla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Çünkü sevgi engel tanımıyor.

2011 yılında engelli hayvanların varlığına dikkat çekmek için radyo programcısı ve hayvan hakları aktivisti Tolga Öztorun ve fotoğrafçısı Ateş Kantürk ile birlikte 'Farkında mısınız?' projesini gerçekleştirdim. Projede engelli bir hayvanla fotoğraflanan her ünlü, makyaj veya fotoğraf müdahalesiyle engelli gibi gösterildi.

"OLDUM DEDİĞİN AN BİTERSİN"

FS: Oyuncu olmak isteyenlere ne tavsiye edersiniz?

TUNA ARMAN: Oyuncu olmak isteyenler öncelikle bu işi çok sevmeliler. Titiz olmalılar. Biz büyüklerimizden çok şey öğrendik. Bizim için Nejat Uygur, Ayşen Gruda, Şener Şen bir okuldu. Onlar da usta oyuncuları hocası gibi görüp onlardan bir şeyler kapmaya baksınlar. Bu meslekte "oldum" diye bir şey yok. "Oldum" dediğin an bitersin. Bunu bilsin ve buna göre davransınlar.

Kaynak: Bültenler / Güncel
title