Tüketiciler Birliği'nden "Özel Hastanelerde Otopark" Raporu

Tüketiciler Birliği tarafından, özel hastanelerin otopark uygulamalarına ilişkin bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Tüketiciler Birliği Başkanı Nazım Kaya, özel hastanelerdeki otopark hizmetlerine ilişkin uzun zamandır üzerinde çalıştıklarını ifade ederek, "Yaptığımız araştırma sonucu 151 tane özel hastanenin İstanbul'da faaliyet gösterdiğini, ancak mevzuat gereği kendilerine verilen otopark görevini yerine getirmeyip, bir de bunun üzerinden ciddi şekilde para kazandıklarını görmüş olduk.

Özel Hastaneler Yönetmeliği'ne istinaden ruhsat alıp, çalışma yapan hastanelerin, hem Özel Hastaneler Yönetmeliği'nin 8'inci maddesi gereği, hem de bu yönetmeliğin atıf yaptığı Otopark Yönetmeliği, tüketicilere ücretsiz otopark hizmeti sunması gerektiği mevzuatla tespit edilmiş, hastaneler görevlendirilmiş. Ancak İstanbul genelinde faaliyet gösteren 150 hastane üzerinde yapmış olduğumuz araştırma üzücü bir sonuç göstermiştir bize. 37 tanesinde otoparkın hiç olmadığı, otoparkı olan 113 hastaneden 34'ünün ücretli olarak bu hizmeti vermeye çalıştığı, ücretsiz otopark hizmeti veren hastanelerin ise genelde binanın çevresini, yolu, kaldırımı otopark yeri olarak tüketiciye, hastaya, yakınına sunmaya çalıştığı görülmüştür" diye konuştu.

İstanbul'da faaliyet gösteren özel hastanelerin, mevzuatın yüklediği otopark hizmetini yerine getirmediğini belirten Kaya, "Bu konuda sınıfta kalmıştır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Kanunu'nun 5'inci maddesi, 'Bir mal veya hizmetin satışı, başka bir mal veya hizmetin satışına bağlı tutulamaz' demektedir. Bu, hem mevzuata aykırı bir uygulama, hem de ticari örfe aykırı bir uygulamadır" dedi.

SAĞLIK HİZMETLERİNDEKİ KALİTESİZLİK, MANTAR GİBİ BÜYÜTÜLEN HASTANELERDEN KAYNAKLANMA

Kaya sözlerini şöyle sürdürdü: "Kanunun verdiği görevi sen böyle bir ihale sistemiyle nasıl üzerinden defedebilirsin, bunu anlamak mümkün değil. Dolayısıyla, hastanelerin burada ruhsatlandırma için Sağlık Bakanlığı müracaatı aşamasında Özel Hastane Teknik Komisyonu oluşturulmuş, Özel Hastaneler Yönetmeliği, hastane olarak hizmet gösterecek binaların mutlaka önceden izin alması, sonradan da hastaneye uygun donanıma kavuşturulması gerektiğini belirtmekte. Oluşturulan özel komisyon bile maalesef sunulan projede otopark var mı, yok mu diye sormuyor, hemen hastaneye onay veriyor.

Dolayısıyla bugün aslında hastanelerdeki sağlık hizmetlerindeki kalitesizlik, tutarsızlık, fiyat politikalarındaki anlaşılmazlık biraz da böyle mantar gibi büyütülen hastanelerden kaynaklanmaktadır. Hem Sağlık Bakanlığı'nın, hem de Büyükşehir Belediyesi'nin bu duruma el atması gerekiyor. Ancak Büyükşehir Belediyesi'ne baktığımızda durum nedir? Her tarafı İspark'ın mülküymüş gibi otopark işletmesine çeviren Büyükşehir Belediyesi, İsatnbul'un trafiğine çözüm üretmeye çalışıyorum zihniyetiyle bunu yapıyor. Ama İstanbul trafiğine çözüm üretmesi gereken özellikle hastane otoparkları gibi alanlarda kendini hiç göstermiyor. Vatandaş nasıl yaparsa yapsın, kaderine terk ediyor. Dolayısıyla, biz başıboş bir hastane yapılanması istemiyoruz. Mevzuat ihlallerinin önüne geçilmesi gerekiyor. "

SAĞLIK BAKANLIĞI VE YEREL YÖNETİMLER HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ

Otopark Yönetmeliği'nde de eksikliklerin bulunduğunu söyleyen Kaya, "Otopark Yönetmeliği'nde diyor ki, 'Sağlık binalarında her 125 metrekareye bir araçlık otopark yeri ayrılması gerekir'. Özel hastanede 125 metrekare alanı düşündüğümde ayakta tedavi için gelen kişilerin oluşturduğu bir kalabalığı düşünelim veya yatakhaneleri düşünelim, 10 metrekarede bir yatağın olduğunu düşünelim, hani 125 metrekareye 10 tane yatak sığdırabiliyor bir özel hastane. Dolayısıyla en az 10 tane araçlık bir otopark olması gerekiyor. Ama bir araçlık otoparkla yetinebiliyor. Mevzuatta da mutlaka değişiklik yapılması gerekir, mevzuatın da güncellenmesini talep ediyoruz. Bu aşamaya kadar yapılan haksız uygulamanın bir an önce giderilmesi gerekiyor.

Nasıl giderilecek? Sağlık Bakanlığı mutlaka hastanelerin bu otopark vurgununu gözönüne almalı, müdahale için bir an önce projelerinin düzeltilmesini sağlamalı, Büyükşehir Belediyesi ve diğer illerdeki yerel yönetimler de bu haksız uygulamalarla ilgili mutlaka müdahale etmeli acil çözüm üretmeli, gerekirse cezai yaptırımlarını uygulamalı. Şayet bu da yapılmazsa, Tüketiciler Birliği olarak bizim tek çıkış yolumuz var, hem mevzuata aykırı uygulamalardan dolayı, hem görevi ihmalden dolayı Sağlık Bakanlığı ve yerel yönetimler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacağımızı buradan belirtiyoruz" diye konuştu.