TÜİK Kars Bölge Müdürlüğü'ne düzenlenen silahlı saldırı - Vali Tepe -
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Kars Bölge Müdürlüğü'ne düzenlenen saldırıda hayatına kaybeden bölge müdürü Mehmet Tolon'un daha önce kendisine iftirada bulunduğu gerekçesiyle olayı gerçekleştiren Veysi Erim hakkında savcılığa müracaatta bulunduğu öğrenildi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Kars Bölge Müdürlüğü'ne düzenlenen saldırıda hayatına kaybeden bölge müdürü Mehmet Tolon'un daha önce kendisine iftirada bulunduğu gerekçesiyle olayı gerçekleştiren Veysi Erim hakkında savcılığa müracaatta bulunduğu öğrenildi.
Kars Valisi Eyüp Tepe, gazetecilere yaptığı açıklamada, geçen hafta kentte elim bir olay yaşadıklarını, TÜİK Kars Bölge Müdürü Mehmet Tolon başta olmak üzere 6 çalışanın hayatını kaybettiğini söyledi.
Olayın faili Veysi Erim'in ise intihar ettiğini anımsatan Tepe, Kars tarihinde olmadığı gibi meslek hayatında böyle bir olay yaşamadıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Çok üzüldük ama üzüntümüzü oradaki personelimizle paylaşırken hep olabildiğince böyle bir hadisenin tekrar yaşanmaması manasında teskin edici ve daha sükunet tavsiye edici konuşmalar yaptık. Çalışanlar artık orada görev yapmayacaklar, hizmet vermeyecekler. Belediye başkanımızla da yapmış olduğumuz görüşmeler neticesinde eski belediye binasının olduğu yerde önümüzdeki haftadan itibaren hizmet vermeye başlayacak. Dün TÜİK'in yedek olarak görevlendirmiş olduğu personel ve müdür vekili de görevlerinin başına geldiler. Onlar şimdi taşınma işlemleri ve diğer tarafın hazırlanmasıyla alakalı hususlarla ilgilenecekler."
TÜİK personelinin 15 gün idari izne ayrıldığına vurgu yapan Tepe, şunları kaydetti:
"Bu kolay kolay atlatılabilecek bir konu değil, çok zor bir olay. Arkadaşlarımızı biz bu manada rahatlatacak önlem alma konusunda elimizden geleni bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Ama üzüntümüzü biraz daha katmerleştiren ve bizi daha fazla üzen nokta şu, yaptığımız resmi açıklamalara rağmen sağdan soldan doğru yanlış bilgilerle yapılan bazı açıklamalar bizi üzüyor. Nedir bu açıklamalar, 'Bu arkadaşa daha önce mobbing yapıldığından dolayı müracaatlar olmuş. Bu arkadaşın tayin talebi yerine getirilmemiş, Kürt olduğu için şöyle olmuş.' Bunları söyleyen arkadaşlarımız konuyu yeterince bilmeden duyumlara göre hareket ediyorlar. Öncelikle TÜİK başkanımızla paylaştığımız bir konuyu belirteyim. Bu arkadaşlarımız Türkiye'nin dört bir tarafından KPSS ile TÜİK'e giren arkadaşlar. Bu arkadaşlarımız aldıkları bu puanla İzmir'e, İstanbul'a, Adana'ya, Antalya'ya, Ankara'ya yerleşebilecekken, almış aldığı puana göre Kars'ı tercih ediyorlar ve 5 yıl süreyle burada kalmak üzere buraya geliyorlar."
- "TÜİK başkanıyla görüşüp tayin talebinde bulunmuş"
Tepe, Erim'in mesleğe başlar başlamaz TÜİK Başkanı Birol Aydemir'i ziyaret ederek Diyarbakır'a tayin istediğinde bulunduğuna dikkati çekerek, "TÜİK başkanının ifadesiyle söylüyorum, 'Üçüncü ayında bile değildi' diyor. Arkadaşın bir saplantısı haline gelmiş. Devlet memuru dediğiniz illa ki kendi memleketinde çalışacak diye bir şey yok. Ben 22 seneyi bitirmişim 23'üncü seneye gelmişim, 23 senede ben memleketimin 100 kilometre etrafına dahi gelemedim. Benim böyle bir beklentim de olmadı zaten" ifadelerini kullandı.
Bundan sonra mobbing muhabbetinin başladığına değinen Tepe, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Bu iddia ciddiye alınmış ve müfettiş istenmiş. Gelen müfettiş oradaki herkesi dinlemiş, böyle bir iddianın olmadığını, orada çalışanlar içinde sadece Diyarbakırlı yoktu ki. Kars son derece modern anlayışlı bir yer. Buradaki vatandaşlarımızın içinde Kürt de var, Azeri de var, Terekeme var, Karakapapak var. Burada bugüne kadar kardeşçe yaşamışlar. Kim kime mobbing uygulamış burada. Kendi kurgusunu sanki bir gerçekmiş gibi lanse etmesini hadi anlayalım diyelim fakat bu arkadaşın ifadelerini ciddiye alıp bununla alakalı açıklamalar yapanları doğrusu ben yadırgıyorum. Bu adam normal bir insan olsaydı bu faili işlemezdi zaten. Normal düşünebilen bir insan, aklı selim bir insan şu haltı eden bir insan ortadayken bu adamın yapmış olduğu hezeyanlara ya da açıklamalara dayanarak bunları istinat noktası yaparak hem TÜİK'i, hem valiliği suçlamak bizim üzüntümüzü artırıyor."
- "Savcılığa intikal eden konu iftirayla alakalı"
TÜİK Bölge Müdürü Mehmet Tolon'u 1,5 yıldır tanıdığını ifade eden Tepe, "Bir karıncayı dahi ezemeyecek bir insan mobbing yapıyor diyerek 2 kere niye öldürülüyor. Konuya ilişkin müfettiş raporları ortada. Ölenlere bakın birisi Mardinli, diğeri Siirtli. Çalışanlara bakın. Bizim Doğusu, Güneydoğusu diye bir şeyimiz yok. Bu arkadaşın yapmış olduğu bu hezeyanlı açıklamayı ciddiye almayı üzüntüyle karşılıyorum" diye konuştu.
Tepe, 'Tolon koruma talebinde bulundu mu?' sorusunu da, "Mehmet kendisi arkadaşın ağabeyleriyle birlikte geldiği bir zaman, gününü bilmiyorum ama aralık veya ocak ayı olabilir, birazda o zamanki samimiyetine binaen emniyet müdürümüzü arayıp 'Birkaç gün burada kalsalar mı?' demiş. Birkaç günlük bir olay, mevzu. Zaten arkadaş raporlu. O esnada ağabeyleriyle beraber görüşmeye geliyorlar. Bu görüşme esnasında Mehmet bey olası bir şey olmasın diye kendince o gün için söylüyor. Ama sanki bunu 'olaydan bir kaç gün öncesine kadar polis varmış da çekmişsiniz' konusu yok. Kaldı ki polis olsa ne olur, adam 3 şarjörle geliyor. 3 şarjörle gelen bir adama polis olsa ne olacak. Çağlayan Adliyesi'ndeki olayı gördünüz. Koruma vermişiz, polis vermişiz, hem kadını hem polisi öldürdüler. Bu işte öncelikle niyetlenen adamın bu tip şeyler önüne engel olamaz. Böyle bir şey de yok yani. Rahatlıkla ifade ediyoruz" şekline yanıtladı.
Tepe, savcılığa intikal eden konunun iftirayla alakalı olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bir itfira atıldığı için TÜİK bölge müdürümüzün 'bana iftira atıyor bu arkadaş' diye müracaatı olmuş savcılığa. Başka bir şey yok. Ama tabii ki bu konu araştırılacak. Bu noktada hem TÜİK tarafından hem bizim tarafımızdan gereken inceleme ve araştırma yapılacak. Bunları da daha sonra kamuoyuyla paylaşırız. Üzüntümüzü katmerlendirmenin bir esprisi yok. Buradaki bu şahsın sütten çıkmış ak kaşık gibi gösterilip, ölenleri de sanki bu işin müsebbibiymiş gibi mobbing yapanlarmış gibi söylemek hakikaten bu insanlara büyük haksızlık olur. Adamlar canlarıyla ödediler, hep beraber yaşadık bunu. Kendilerini savunamayacak bu insanların arkasından 'bize mobbing uygulanmıştı' gibi ifadeler kullanmak, bu insanlara yapılacak en büyük haksızlıktır."