TÜGİAD Yüz Yüze Söyleşileri Başladı
TÜGİAD Ankara Şubesi tarafından başlatılan 'TÜGİAD Yüz Yüze' söyleşilerinin ilk konuğu Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu oldu. Etkinlik, eğitim ve iş dünyası arasındaki iş birliğini güçlendirmeyi amaçlamaktadır.
Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Ankara Şubesi tarafından başlatılan "TÜGİAD Yüz Yüze" söyleşilerinin ilk konuğu Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu oldu.
Dernekten yapılan açıklamada etkinlikte yaptığı konuşmaya yer verilen TÜGİAD Ankara Şubesi Başkanı Aykut Çakmaklı, TÜGİAD Yüz Yüze'nin eğitim ve iş dünyası arasındaki iş birliğini güçlendirmeyi amaçladığını kaydetti.
Çakmaklı, TÜGİAD Ankara Şubesinin faaliyetlerinden bahsederek, "TÜGİAD çok büyük bir aile ve biz bu ailenin Ankara üyeleri olarak geleceğe güvenle bakıyoruz. Bu ailenin gücünü, bu ülkenin gücünü yürekten hissediyoruz." ifadelerini kullandı.
"Nitelik kaygısı gütmeden üniversite eğitimini kitleselleştirmek tercih ediliyor"
TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu da Türkiye'de çocuklara zihinsel bir soykırım uygulandığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Öğrencilerimizi ezbere ve sınavlara hazırlanmaları için okul dışı kaynaklara mahkum ediyoruz. Çocuklarımıza, 'sizi eğittik' diye ne iş dünyasında ne de gerçek hayatta karşılığı olan bir diploma veriyoruz. Ülkelerin kalkınma stratejilerinde bazı tercihleri, öncelikleri vardır. Mesela Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki tercih daha fazla insanı ilkokul mezunu yapmaktı. Bugün ise nitelik kaygısı gütmeden üniversite eğitimini kitleselleştirmek tercih ediliyor. Dolayısıyla eskiden üniversite mezunu olmak iş piyasasında imtiyazlı pozisyonlar bulmak için yeterliyken geldiğimiz noktada çoğu zaman bireyin yetenekleriyle örtüşen herhangi bir pozisyon bulması için bile yeterli olmuyor."
Selçuk Pehlivanoğlu, eğitimde çözümün ilk olarak ilkokulda ezbere yönelik öğretimi kaldırmakla ve okuduğunu anlamaya odaklanmayla başlayacağının altını çizdi.
Pehlivanoğlu, "İyi Türkçe öğretemediğimiz için İngilizce öğretemiyoruz. Fen liselerinin 4 yıllık üniversite kazanma oranı eskiden çok yüksekken bugün bu oran yüzde 50 seviyesine geriledi. Bu hiç iyi bir şey değil. Erişemeyeceği bir hayal için gençleri üniversiteye, kurslara, dershanelere yönlendirmek doğru bir şey değildir. Lise diploması üçüncü sınıfta verilmelidir. Lise son sınıf Fransa'daki gibi okulda üniversite sınavına hazırlanma yılı olmalıdır." açıklamasında bulundu.