Tuğgeneral Çitil'in Yargılanması

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Derik İlçe Jandarma Komutanı olarak görev yaptığı 1993 1994 yıllarında 13 kişinin öldürülmesiyle ilgili hakkında dava açılan Ankara Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Çitil, beraat etti.

Derik İlçe Jandarma Komutanı olarak görev yaptığı 1993-1994 yıllarında 13 kişinin öldürülmesiyle ilgili hakkında dava açılan Ankara Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Musa Çitil, beraat etti.

Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, sanık Çitil ile müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu. HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ile İnsan Hakları Derneği Çorum Temsilciliği üyeleri de duruşmayı izleyenler arasında yer aldı.

Mahkeme Başkanı Süreyya Saygın, duruşmada ilk olarak müşteki avukatlarına söz verdi. Avukat Erdal Kuzu, davanın karar aşamasına geldiğini ancak katılanlar için yargılamanın henüz bitmediğini savunarak, "Biz başından beri maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını istedik. Bu cinayetlerin baştan beri örgüt tarafından işlendiğini, JİTEM tarafından yapıldığını, sanığın tek başına yargılanmasının bir şeyi değiştirmeyeceğini söyledik" diye konuştu.

Kuzu, davayla ilgili karar verilmesi konusunda mahkemenin aceleci davrandığını iddia ederek, şunları kaydetti:

"Mahkemenin acelesi var, dosyayı bitirmek istiyorsunuz. Çünkü sanık Ağustos ayında terfi alacak. Bu dava bize, 18 yıl sonra bir umut vermişti. Umudumuzun kaybolduğunu görmek istemiyoruz. Önceden sonucun ne olacağını bilmek çok kötü bir durum. Davayla ilgili Harun Açan ile cezaevinden mektup yazan Nurettin Polat ile ağabeyi Hasan Polat'ın, kendisine soru sorabileceğimiz bir ortamda dinlenmesini, Dumanlı köyünde hayatını kaybeden 3 kişinin ölüm nedenlerinin belirlenmesi için fethi kabir yapılmasını, köyde keşif yapılmasını ve operasyona katılanların belirlenmesini istiyoruz. Eğer bu taleplerimiz reddedilirse, mahkemenin davadan çekilmesini talep ediyoruz."

Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, talepleri reddederek, mütalaaya karşı savunmaların yapılmasını kararlaştırdı.

Avukat Kuzu, cumhuriyet savcısının, davaya hiçbir katkı yapmadığını öne sürerek, "Bugüne kadar 8 duruşma yapıldı, Savcı, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için hiçbir katkı yapmadı. Sadece sanık beyanlarına dayalı bir mütalaa hazırlanmıştır. Sanığın apoletindeki her yıldız, öldürülen sivil Kürtlerin sayısına eşittir. Burada vahşi bir örgütün faaliyetlerini sorguluyoruz. JİTEM gerçeğini tüm Türkiye biliyor. Mütalaanın ciddi bir tarafı yok. Gökten delil getirmemizi istiyorsunuz, bunu yapamayız. En büyük delil, yaşayanların anlattıklarıdır. Siz burada bir beraat kararı verirseniz bu kararı, mahkemenin değil, devlet tutumu olarak göreceğiz. Biz sanığın cezalandırılmasını, tutuklanmasını ve emri altındaki kişilerle ilgili suç duyurusunda bulunulmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Kuzu'nun ardından savunma yapan diğer avukatlar da mütalaaya katılmadıklarını ifade ederek, mahkeme heyetinin kararlarını eleştirdi.

Mahkemeye heyeti, avukatların ardından müştekiler Bubo ve Hamit Çeviren ile Yasin Avcı ve Mehmet Emin Aras'a söz verdi. Tek tek savunma yapan müştekiler, mütalaaya katılmadıklarını ve sanık Çitil'in cezalandırılması gerektiğini söyledi.

Müştekilerden Yasin Avcı savunmasında, "Babam ben 11 yaşındayken öldürüldü. Evimiz bombalanarak öldürüldü. O günden sonra da okulu bıraktım ve bir daha gidemedim" ifadeleriyle yaşadıklarını ayrıntılı bir şekilde anlattı. Avcı'nın savunmasını bitirmesinin ardından mahkeme başkanı Saygın, "Sen okuyamadığına emin misin" diye sordu. Avcı'nın, "Evet, o günden sonra okuyamadım" cevabı üzerine Saygın, "Bir de okusaydın ne olurdu kim bilir" şeklinde cevap verdi.  Saygın'ın sözleri üzerine Avcı'nın verdiği "Okuyabilseydim avukat olurdum işte" cevabı, salonda gülümsemeye yol açtı.

Mahkeme Başkanı Saygın, Müşteki ve avukatların ardından sanık Çitil ile avukatı Yurdakan Yıldız'a söz verdi.

Savunmasına, "Dumanlı köyünde yaşanan olayda şehit olan 3 askerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyor, ailelerine başsağlığı diliyorum" sözleriyle başlayan Çitil, şöyle konuştu:

"Öncelikle, yüce Türk adaleti önünde hesap vermekten onur ve şeref duyduğumu belirtmek istiyorum. Ben yaptığım görev nedeniyle hedef gösterildim ama bana verilen yetkiler ve kanunlar çerçevesinde mücadelemi de sonuna kadar sürdüreceğim. Savcının mütalaasına katılıyorum. Müştekilerin ve avukatların aleyhimde söylediği suçlamaları kabul etmiyorum. Zaten dosyadaki her şey soyut ve delilsiz. Ben beratımı talep ediyorum."

Avukat Yıldız da dosyadaki suçlamaların beyanlara dayalı olduğunu savunarak, "Müvekkilim söz konusu dönemde başarılı bir görev yürütmüştür. Kendisinin adli amiri cumhuriyet savcısı, idari amiri vali ve kaymakamdır. Jandarmanın orada bir derebeylik gibi görev yapması söz konusu olamaz. Eğer orada, iddia edildiği gibi bir kanunsuzluk varsa, savcı, vali ve kaymakam da sorumludur ama tüm bunların aksine müvekkilim, o dönemdeki başarılı ve cesur çalışmalarından dolayı takdirnameler almıştır. Savcının mütalaasına katılıyor, müvekkilimin beraatını istiyorum" ifadelerini kullandı.

Bu arada Yıldız'ın Dumanlı köyünde 3 askerin şehit olduğu, 6 kişinin de hayatını kaybettiği olayla ilgili açıklama yaptığı sırada müşteki avukatlarıyla tartışma yaşandı. Yıldız'ın açıklamasına tepki gösteren avukat Kuzu, "Tüm köyü terörist ilan ettiniz. Bizim damarımıza basıyorsunuz. Aileler ve biz, buraya senin hakaretlerini dinlemeye gelmedik" diye konuştu.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Saygın, avukat Kuzu'nun dosyayla ilgili savunma yapmasını istedi.

Yıldız'ın savunmasının ardından sanık Çitil'e son sözünü soran mahkeme heyeti, Çitil'in, "Suçsuzum, beraatımı talep ediyorum" sözlerinin ardından karar için duruşmaya ara verdi.

Yaklaşık 20 dakikalık aranın ardından kararı açıklayan mahkeme heyeti, sanık Çitil'in, "delil yetersizliğinden dolayı tüm suçlardan ayrı ayrı beraatına" hükmetti.

Mahkeme Başkanı Saygın'ın kararını açıklamasının ardından müştekiler ile avukatları, alkışlayarak kararı protesto etti. - Çorum

Kaynak: AA / Güncel
title