Tüberküloza Karşı Bağışıklığınızı Güçlendirin"
"Tüberküloza karşı bağışıklığınızı güçlendirin"İlknur SARGUT/Ömer HASAR-İSTANBUL, (DHA)- KURU öksürük, iştahsızlık, halsizlik gibi belirtilerle sinsi bir şekilde ilerleyen tüberkülozun yüzde 80 akciğerlerde görüldüğünü belirten Uzm. Dr.
"Tüberküloza karşı bağışıklığınızı güçlendirin"
İlknur SARGUT/Ömer HASAR-İSTANBUL, (DHA)- KURU öksürük, iştahsızlık, halsizlik gibi belirtilerle sinsi bir şekilde ilerleyen tüberkülozun yüzde 80 akciğerlerde görüldüğünü belirten Uzm. Dr. Füsun Soysal, hastaları ilaçlarını düzenli kullanmaları konusunda uyardı. Tedavinin en az 6 ay olması gerektiğine dikkat çeken Soysal, "Kişiler, düzenli uyku, beslenme ile bağışıklıklarını korumalı. Vücudun direnci düştüğü anda tüberküloz hastalığı görülebilir" dedi.
'Mikobakteryum tüberkülosis' adı verilen mikrobun solunum yoluyla ilk etapta akciğerlere yerleştiğini söyleyen Memorial Şişli Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Füsun Soysal, Dünya Tüberküloz Günü nedeniyle önemli açıklamalarda bulundu. Tüberkülozun her organda görülebileceğini belirten Uzm. Dr. Füsun Soysal, "Mikrop, beyin, göz, karaciğer gibi bütün organları tutabilir ama solunum yoluyla alındığından en çok akciğerlerde görüyoruz. Akciğerin dokusunu, zarını, lenf bezlerini tutabilir" diye konuştu.
"DİRENCİ DÜŞÜK KİŞİLER RİSK ALTINDA"
Tüberkülozun belirtilerinin yavaş yavaş sinsi bir şekilde ortaya çıktığını vurgulayan Uzm. Dr. Füsun Soysal, "Gıcık tarzında kuru öksürükler görülür, kişide zayıflama, iştahsızlık başlayabilir ve halsizlik olur. Bazen öksürüğe balgam eklenebilir. Balgamda kan görülmesi tüberkülozu akla getiren önemli bulgulardan biridir. Hepimiz çevremizden bir şekilde tüberküloz mikrobu alıyoruz. Ama vücudun direnci düştüğü anda hastalık görülür. Kanser tedavisi gören, uzun süreli kortizon kullanan, böbrek ve karaciğer nakli sonrası bağışıklık baskılayıcı ilaç kullanan direnci düşük insanlarda hastalığa dönüşür. Çocuklar ve yaşlılar direnci düşük olduğu için tüberküloz açısından risklidirler. Onun dışında kronik karaciğer, böbrek ve şeker hastaları, kalp ve kronik akciğer hastaları bu açıdan riskli grupta" ifadelerini kullandı.
"İLAÇLAR DÜZENLİ KULLANILMALI"
Hastalığın göğüs hastalıkları hastaneleri ve verem savaş dispanserlerinde takip edilmesi gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Soysal, tedavi sürecinin uzun olması gerektiği uyarısında bulundu. İlaçların düzenli şekilde kullanılması gerektiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Soysal şunları söyledi:
"Her gün alınması gereken ilaçlar var. Bunların düzenli şekilde kullanılması gerekir. Tüberküloz ilaçları düzgün kullanılmazsa hasta 'iyileştim' diye ilaçlarını erken keserse bu durumda dirençli tüberküloz mikropları gelişir ve hasta ilaçlara cevap vermez. Düzgün kullanılmadığında hastalık nükseder. Tedavi en az 6 ay olmalıdır. 3 haftada ilaçlar düzgün şekilde kullanılırsa hastalığın bulaşıcı etkisi ortadan kalkar. Hastalığın yan etkileri olabilir bunlar da hekim tarafından takip edilmelidir."
"HASTA YAKINLARI DA MUAYENE OLMALI"
Hastalık teşhisi konulan kişinin evde birlikte yaşadığı kişilerin kontrolden geçmesi gerektiğine değinen Soysal, "Çünkü tüberküloz daha çok kapalı ortamlarda bulaşıyor. Bu kişilerin bir verem savaş dispanserine giderek bir akciğer filmi ve PPD testi yaptırmaları gerekiyor. Şüpheli bir durum varsa onlara da koruyucu tedavi verilmesi gerekiyor" dedi.
(FOTOĞRAF-GÖRÜNTÜ)
(Tür: İstanbul)