TTP lideri Mesud'un öldürülmesi
Tehrik-i Taliban Pakistan lideri Hekimullah Mesud'un insansız hava aracı (İHA) saldırısında öldürülmesinin ardından olası terör saldırılarına karşı güvenlik önlemleri üst düzeye çıkarıldı.
Tehrik-i Taliban Pakistan lideri Hekimullah Mesud'un insansız hava aracı (İHA) saldırısında öldürülmesinin ardından olası terör saldırılarına karşı güvenlik önlemleri üst düzeye çıkarıldı.
Mesud'un ABD tarafından düzenlenen İHA saldırısında öldürülmesinin ardından Pakistan'da hareketli günler yaşanıyor. TTP ile barış müzakerelerinin başlatılmasının arifesinde TTP liderinin saldırı sonucu hayatını kaybetmesi, Pakistan'da siyasetin ve halkın gündemini bir anda değişmesine yol açtı.
Başbakan Muhammed Navaz Şerif'in ABD Başkanı Barack Obama'dan aldığı "TTP ile müzakerelerinizi destekleyeceğiz" sözünün akabinde düzenlenen bu saldırı Pakistan hükümetinde şok etkisi yarattı.
Pakistan Talibanı ile başlatılacak barış görüşmelerinin önündeki en büyük engel İHA saldırıları olarak dururken, öldürülen TTP lideri Mesud'un İHA saldırılarının durması halinde barış görüşmelerinin başlayabileceğini söylemesi hükümeti umutlandırmış ve 7 haftadır devam eden hazırlık sürecinin sonuna gelinmişti.
Pakistan hükümetinin deyim yerindeyse tırnakları ile kazıyarak açtığı barış tünelinin ucunda ışık tam görünmek üzereyken, müzakere yapmayı planladıkları örgütün liderinin öldürülmesi hükümetin tüm emeklerini boşa çıkardı.
Saldırının ardından hükümet kanadında yapıcı vaatlerde bulunulmasına rağmen, ABD'nin ihanet ettiği düşüncesi hakim olurken, gözler Tehrik-i Taliban Pakistan örgütünün, liderlerinin öldürülmesine nasıl cevap vereceğine çevrildi.
Ülke genelinde geniş çaplı terör saldırılarına karşı güvenlik önlemleri üst düzeye çıkarılırken, özellikle TTP'nin etkin eylemler yaptığı Hayber-Pakthunva eyaletinin başkenti Peşaver'de kontroller sıklaştırıldı.
Pakistan-Afganistan arasındaki Torham sınır kapısına 2 saat uzaklıktaki Peşaver'de, şehre giriş ve çıkışlar sıkı güvenlik tedbirleri altında yapılıyor.
Afgan sınırının yanı sıra TTP'nin kalesi konumundaki aşiret bölgesindeki Kuzey Veziristan'a da komşu şehir olan Peşaver'deki kontrol noktalarındaki polis sayısı artırıldı.
Ülkenin diğer kentlerine göre nispeten güvenliğin daha iyi sağlandığı başkent İslamabad'da da kuş uçurtulmuyor. Şehir içerisindeki ana caddeler üzerinde bulunan kontrol noktalarında aramalar daha da sıklaştırıldı. Polisler, şüphelendikleri araçları durdurarak titizlikle ararken, Pencap eyaletinin büyük kentlerinden olan ve geçiş güzergahı üzerinde yer alan Ravalpindi'deki kontrol noktalarında da araç kontrolleri yapılıyor.
Pakistan halkı ise TTP'nin intikam saldırısı düzenleyebileceği endişesiyle bu günlerde kalabalık mekanlardan uzak duruyor. Başkent İslamabad sokaklarında sakinlik hüküm sürerken, Pakistan halkında, saldırının ABD'nin barış görüşmelerini sabote etme girişimi olduğu kanaati ağır basıyor. Korku ve öfkeyi bir arada yaşayan Pakistanlılar, ABD'nin Mesud'u öldürmesine kızgınlıkla bakıyor.
20 yıldır ticaretle uğraştığını belirten Muhammed Abdullah, yapılanın çok yanlış olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Taliban'la müzakere olacaktı. Hekimullah Mesud'un öldürülmesi ABD'nin bu müzakereyi sabote etmeye çalıştığının göstergesidir. Ama çok yanlış yaptı ABD. Biz Pakistan'da barış olsun istiyoruz. Pakistanlı yetkililer Mesud ile görüşmek için, barışın sağlanması için müzakere yapacaktı, öldürülmemesi gerekirdi. Şimdi Pakistan'ın ABD ile askeri alandaki ilişkilerine ve yardımlarına son vermesi gerek. Biz Pakistanlı Müslümanlar terörist değiliz, ülkede ne kadar terör olayı yaşanıyorsa hepsinde ABD'nin ya da Hindistan'ın parmağı var."
Lokanta sahibi Samir Erşad da "Taliban liderinin öldürülmesinden en fazla Pakistan zarar gördü, Taliban'la yapılacak müzakerelere zarar verdi. Olayların hepsi ABD'nin işidir. Müzakere gerçekleşseydi Pakistan'da barış olacaktı. Bunu ABD istemedi, hemen Taliban liderini öldürdü" dedi.