"Trafik Güvenliğinde Medyanın Rolü" Paneli
Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Çankal: ''Trafik güvenliği hepimizin ortak sorumluluğudur. İhmaller doğrudan yaşamımız için tehdit oluşturur, ister sürücü ister yaya isterse yolcu olalım. Tr...
Emniyet Genel Müdür Yardımcısı ve Trafik Hizmetleri Daire Başkanı Mustafa Çankal, trafik güvenliğinin herkesin ortak sorumluluğu olduğunu belirterek, "İhmaller doğrudan yaşamımız için tehdit oluşturur, ister sürücü ister yaya isterse yolcu olalım. Trafik kazalarını önlemeye yönelik ülke genelinde seferberlik niteliğinde bir çalışma yürütülmesi kaçınılmaz" dedi.
Trafik Güvenliği Platformu tarafından Baltalimanı Polisevi'nde "Trafik Güvenliğinde Medyanın Rolü" konulu panel düzenlendi.
Panelde konuşan Çankal, BM verilerine göre trafik kazalarının yaklaşık yüzde 80'inin gelişmekte olan ülkelerde meydana geldiğini söyledi.
Türkiye'de son yıllardaki çalışmalara paralel ölümlü kazalarda azalma olduğunu aktaran Çankal, " Türkiye'deki trafik kazalarında yılda yaklaşık 10 bin kişi hayatını kaybediyor, 250 bin kişi yaralanıyor. Kazaların sosyo-ekonomik maliyeti ise yaklaşık 20 milyar lira" diye konuştu.
Çankal, kayıp ve kazaları azaltmak için Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı'nın ilgili kurum ve kuruluşlarla ortaklaşa hazırlandığını ve uygulamaya konulduğunu dile getirdi.
Trafik güvenliğini daha da geliştirmeye yönelik Trafik Güvenliği Platformu oluşturulduğunu ifade eden Çankal, platformun ülke genelinde konuyla ilgili kampanya yürütülmesinden, sosyal sorumluluk projelerini koordine edilmesinden ve konunun gündemde tutulmasından sorumlu olduğunu kaydetti.
Çankal, medyanın desteği olmadan toplumsal bir aydınlanma hareketinin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını vurgulayarak, medyanın desteğiyle başta emniyet kemeri ve hız ihlalleri olmak üzere trafiği daha güvenli kılacak tüm konularda toplumsal farkındalık oluşturularak daha güvenli yarınlara ulaşılabileceğini kaydetti.
Mustafa Çankal, "Trafik güvenliği hepimizin ortak sorumluluğudur. İhmaller doğrudan yaşamımız için tehdit oluşturur, ister sürücü ister yaya ve isterse yolcu olalım. Bu tehdit bizi ya da yakınlarımızı bulabilir. Trafik kazalarını önlemeye yönelik ülke genelinde seferberlik niteliğinde bir çalışma yürütülmesi kaçınılmaz. Bu çalışmada, TBMM'den kamu kurumlarına, üniversitelerden iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarına özellikle de kamuoyunun bilinçlenmesinde medyaya büyük görevler düşmektedir" diye konuştu.
"Dünyada yılda 1,3 milyon insan trafik kazaları nedeniyle hayatını kaybediyor"
Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Planlama ve Destek Dairesi Başkanı Yılmaz Baştuğ, dünyada trafik kazaları nedeniyle yılda 1,3 milyon kişinin hayatını kaybettiğini, 50 milyon kişinin de yaralandığını aktararak, maddi kaybın da yaklaşık 518 milyar dolar olduğunu belirtti.
Trafik kazalarının dünyanın ortak sorunu olduğuna değinen Baştuğ, "BM, tüm dünyada inisiyatif almış durumda. Trafik kazalarına bağlı ölümleri 2020'ye kadar yüzde 50 azaltmayı hedefliyor" dedi.
Baştuğ, Türkiye'de de hayata geçirilen Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı'nın hedefinin kazaların neden olduğu ölümleri 10 yıl içine yarı yarıya azaltmak olduğunu ifade etti.
Çözüm önerisi olarak eğitim, alt yapı, denetim ve acil yardım hizmetlerinin koordineli ve etkin bir şekilde yürütülmesinin ortaya konulduğunu vurgulayan Baştuğ, trafik kazalarını en aza indirmede herkese sorumluluklar düştüğünü dile getirdi.
Baştuğ, Türkiye'deki kazaların nedenleri arasında yüzde 33,9 ile hız ihlalinin ilk sırada geldiğini sözlerine ekledi.
"DSÖ, 10 ülkede proje başlattı"
Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Ofisi Trafik Güvenliği Proje Koordinatörü Serap Şener, BM bünyesindeki ilgili birimlerce başlatılan çalışmalar doğrultusunda trafik güvenliğinin halk sağlığı kapsamında ele alındığını söyledi.
Trafik kazalarına yönelik uzun vadeli politika oluşturulması ve kalıcı çözüm için 10 yıllık bir hedef belirlendiğini anlatan Şener, çalışmalar kapsamında aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 10 ülkede projeler başlatıldığını bildirdi.
Şener, dünyadaki ölümlü trafik kazalarının yüzde 48'inin bu 10 ülkede meydana geldiğine dikkati çekerek, Ankara ve Afyon'da uygulamaya konulan projenin net sonuçlarının görülmeye başlandığını ifade etti.
Serap Şener, emniyet kemeri ve hız yönetimini de içeren projenin tüm yurtta uygulanması için çalışmaların sürdüğünü kaydetti.
Dünya Sağlık Örgütü Cenevre Ofisi Trafik Güvenliği İletişim Uzmanı Elena Altieri, trafik güvenliğinde medyanın, sosyal projeler, kampanyalar, eğitim, farkındalık oluşturma gibi alanlarda kayda değer rol üstlenebileceğini söyledi.
Altieri, kitle iletişim araçlarının yayınlarının davranış değişikliği, politika belirleme ve karar mekanizmaları üzerinde de etkili olabileceğini belirtti.
Panelde söz alan gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak, trafik güvenliğiyle ilgili toplumsal bilinci artırmak ve farkındalık oluşturmak için sosyal medyadan da istifade edilebileceğine işaret ederek, konunun her fırsatta ve her yerde dile getirilmesinin önemini vurguladı.
Trafik kurallarına uyulmasında dinin bir referans olarak gösterilebileceğini kaydeden Dilipak, kırmızı ışıkta geçmeyi kul hakkı ve dolayısıyla da haram olarak gördüğünü ifade etti.
Dilipak, "trafik kazaları ajansı" oluşturulabileceğini ve bilgilerin burada toplanabileceği önerisinde de bulunarak, sorunların eş zamanlı ve çok yönlü çözümü için çalışma yapılması gerektiğini sözlerine ekledi. - İstanbul