Trabzon'da 'Sessiz Çığlık' Eylemi

Trabzon'un Beşikdüzü İlçesi'nde, Balyoz davası hükümlülerinden hepsi Trabzonlu olan Koramiral Deniz Cora, Tümamiral Ahmet Sinan Ertuğrul, Kurmay Albay Mustafa Önsel, Jandarma Albay Engin Çırakoğlu ve Yarbay Yunus Nadi Erkut için bugün 3'üncüsü yapılan 'Sessiz Çığlık' protesto eylemine, MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın da katıldı. Hiçbir şeyin tesadüf olmadığını söyleyen Aydın, "Bu süreci hep bir mıntıka temizliği olarak gördüm" dedi.

Şehit Er Kahraman Dilli Parkı'nda toplanan yaklaşık 60 kişi, 'Ağaca yaslanma çürür, adama yaslanma ölür', 'Ben bir Türk'üm, dinim cinsim uludur, insan olan vatanının kuludur', 'Sahte CD'leri kim üretti?', 'Ordumuza, yurdumuza, Cumhuriyetimize sahip çıkıyoruz' ve 'PKK paçavrası ve katil Apo serbest, Atatürk ve Türk bayrağı yasak' yazılı dövizler taşıdı. Eylemde Balyoz davasında hüküm giyen komutanların fotoğrafları ve Türk bayraklarının yanı sıra üzerinde Atatürk'ün fotoğrafının yer aldığı 'Ne mutlu Türk'üm diyene' pankartı açıldı.

'BU SÜRECİ MINTIKA TEMİZLİĞİ OLARAK GÖRDÜM'

Eyleme katılan MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın, hiçbir şeyin tesadüfen olmadığını ve vatandaş olarak herkese görevler düştüğünü belirerek, "Bu süreçte yaşananların ve yaşanacak olanların, birey olarak hepimize ayrı ayrı bir sorumluluk duygusu yüklediğini düşünüyorum. Çünkü vatandaş olarak üzerimize düşen görevi vatandaş olarak yapmadığımız ve eksik bıraktığımız takdirde, vebal altında olacağımızı düşünüyorum. Hiçbir şey tesadüfen olmuyor. Bu süreç, bölgenin yeniden şekillendirildiği sürece eş zamanlı olarak, yeniden şekillenen Ortadoğu coğrafyası içerisinde demir lokum olarak görülen Türkiye'nin yeniden biçimlendirilmesidir. Süreç işlerken, bu soruşturmalar sürecin ön hazırlığı olarak başlamıştır. Bunu aklınızdan çıkarmayın. Bu süreci hep bir mıntıka temizliği olarak gördüm" diye konuştu.

'YARGIÇLARIMIZ, ADALETİ KATLEDİYORLAR'

Protesto eyleminde katılımcılar adına bir konuşma yapan emekli öğretmen İdris Cinel de barışa karşı olmadıklarını belirterek şunları söyledi:

"Bizler barışa karşı değiliz. Elbette bu ülkede kan dökülsün istemiyoruz ama söz konusu vatan savunmasıysa, yapılması gereken elbette yapılır, yapılacaktır da. Bu ülkeyi kuranlar, ülkemizi parçalamak isteyen emperyalistlere gül mü dağıttılar? Çanakkale, Sakarya ve 30 Ağustos'un anlamı nedir? Emperyalizme direnmek, karşı koymak değil midir? Adalet dağıtmakta görevli olan yargıçlarımız, adaleti katlediyorlar, katletmeye de devam ediyorlar. Üstelik kin ve nefret duygularını gizlemeye ihtiyaç dahi duymuyorlar."

Açıklamanın ardından Hüseyin Avni Oğuzhan, Mustafa Kemal Atatürk'ün 1920'de Afyon'da askerlere hitaben yaptığı konuşmasını okudu. Grup daha sonra dağıldı.