Trabzon'da Katı Atıktan Elektrik Üretilecek Tesise Protesto
Trabzon’un Araklı ve Arsin ilçeleri arasındaki eski bir taş ocağı alanına kurulması planlanan katı atıktan elektrik üretilecek tesise yöre halkı karşı çıkarak protesto etti.
Trabzon'un Araklı ve Arsin ilçeleri arasındaki eski bir taş ocağı alanına kurulması planlanan katı atıktan elektrik üretilecek tesise yöre halkı karşı çıkarak protesto etti.
Araklı ve Arsin ilçeleri arasındaki Taşönü mevkiinde eski bir taş ocağının bulunduğu alanda Trabzon ve Rize ilçelerindeki katık atıkların bertaraf edilerek enerji üretilmesi planlanan tesisi yöre halkı protesto etti. Yanbolu mevkiinde toplanan yaklaşık 300 kişi, 'Yanbolu Turizm Vadisi çöp olmasın', 'Araklı çöp olmasın' yazılı pankart açarak tesise tepki gösterdi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan protestoda Arsin Platform Başkanı Oktay Acar, grup adına basın açıklamasını okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kadar giderek durumu anlatacaklarını belirten Acar, "Temiz bir çevrede yaşamak her canlının ve her insanın hakkıdır. Bu vadide yaşayan bizlerin bu hakkını kimse elinden alamayacaktır. Yanbolu Vadisi çöp vadisi olmayacaktır. Bu vadinin kirletilmesine kanunlar ve nizamlar ölçüsünde buna müsaade etmeyeceğiz. Doğasına, suyuna, toprağına sahip çıkan dostlar, sahipsiz vatanın batması haktır, biz sahip çıkarsak bu vadi çöp vadisi olmayacaktır" dedi.
Arazilerin çöp tesisi yapılması için verilmediğini kaydeden Acar, "Trabzon Rize Katı Atık Birliği (TRABRİKAP) kurulduğu dönemde çöplerin toplanıp döküleceği yer olarak 1. dönemde Trabzon'a, 2. dönemde Rize'ye dökülmesi kararlaştırılmıştır. Ancak bugün Trabzon'da Sürmene Çamburnu'ndan sonra Yanbolu'ya yapılması düşünülen çöplüğün ısrarla doğal güzelliği, turizm geleceği ve 15 bin nüfusun yaşadığı bir merkeze dökülmek istenmesini doğrusu anlamış değiliz. Taşönü Mahallesi'ndeki çöp alanı olarak düşünülen bu yerler yaklaşık 45-50 yıl önce henüz özelleşmemiş olan Trabzon Çimento Fabrikası'na hammadde temin etmek maksadıyla bazıları gönüllü, bazıları zorunlu istimlak edilerek alınmış yerlerdir. Altını çizerek söylüyorum bu araziler çöp tesisi yapılması için verilmemiştir" diye konuştu.
"Önemli bir turizm potansiyeli yok sayılamaz"
Yapılması planlanan tesisin bulunduğu alanın önemli bir turizm potansiyeli olduğunun altını çizen Acar, "Hazırlanan ÇED raporunda yer altı sularının varlığından bahsediliyor. Raporda heyelan, akma ve kaya düşmesi beklenmemektedir diye belirtiliyor. 2006 yılında Trabzon Bayındırlık İl Müdürlüğü buraya heyelanlı saha alanı raporu vermiş ve o günden beri buralarda yeni yerleşim birimi için ruhsat verilmemiştir. Diğer yandan Arsin Belediyesinin vadide yapmak istediği küçük sanayi sitesine turizm vadisi niteliğinden dolayı uygun raporu verilmemiştir. Nasıl oluyor ki bu vadiye çöp dökeceksiniz. Hal böyle iken nasıl oluyor da devletin bir kurumu burasını heyelanlı saha ilan ederken, yine devletin başka kurumu heyelan beklenmemektedir diye rapor verebiliyor. Diğer önemli bir konu da bu bölgede geçmişte yapılan çalışma sonucu tespit edilen turizme açılabilecek nitelikte içine girilebilen irili ufaklı yaklaşık 10 tane yer altı mağarasının bulunmasıdır. Adeta ikinci bir Karaca Mağarası gibi. Önemli bir turizm potansiyeli yok sayılamaz" şeklinde konuştu.
"Bu yaşama hakkını korumaya yemin ettik"
28 sivil toplum örgütü ve 61 muhtar olarak çöpleri bölgeye döktürmeyeceklerini dile getiren Acar, "Çöp alanı yapılması düşünülen bu bölgenin hızlı bir şekilde rehabilite edilerek mağaralarıyla beraber günümüzün bacasız fabrikası olan turizme kazandırılması gerekiyor. Sanki bu ÇED raporunu hazırlayanlar ya bu bölgeye hiç gelmemiş, raporu masa başında yazmışlar ya da yukarıda bahsettiğimiz evleri, yer altı ve yer üstü su kaynaklarını, heyelanlı alanı ve mağaraları görmezlikten gelmişler. Buradan bir çağrı yapıyoruz. Bu yolun sonunda Santa tarihi yerleşkesi yokmuş gibi Santa'dan Çakır Göl'e ve buradan Sümela'ya turizm destinasyonu olabilecek bir alan yokmuş gibi nasıl çöp vadisi yapacaksınız. Biz 28 sivil toplum örgütü ve 61 muhtar olarak bu çöpü buraya döktürmeyeceğiz. Bakanlara, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Cumhurbaşkanına kadar gideceğiz. Temiz bir çevrede yaşamak her canlı ve her insanın hakkı olduğu gibi bu vadide yaşayan bizlerin de hakkıdır. Bu yaşama hakkını korumaya yemin ettik" ifadelerini kullandı.
Basın açıklamasının ardından şehitler için dua edildi. - TRABZON