Trabzon'da 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Konferansı Gerçekleştirildi

Trabzon'da 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla "Kahramanlık Destanı Yazan Milletin Zaferi" konulu konferans gerçekleştirildi.

Karadeniz Teknik Üniversitesince Prof.Dr. Osman Turan Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen programda, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın ardından Kur'an-ı Kerim okudu. Daha sonra İletişim Başkanlığınca hazırlanan 15 Temmuz ve Milli Birlik Günü konulu video izlendi.

Vali Aziz Yıldırım, burada yaptığı konuşmada 15 Temmuz'un bir milat ve dönüm noktası olduğunu söyledi.

15 Temmuz'un belki de devletin yeniden ve tekrar kuruluşu olduğuna işaret eden Yıldırım, "Ama öyle bir kuruluş ki artık darbeler döneminin kapandığını, darbe yapmak isteyenlere milletimizin izin vermeyeceğini, bu milletin geleceğini ve istikbalini yine bu millet tarafından belirleneceğinin bir defa daha ihsas edilmiş olduğu zamandır. Onun için darbe girişimi, o bedbaht girişim inşallah bir daha vuku bulmayacaktır." dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Trabzon Milletvekili Mustafa Şen ise 15 Temuz gecesi İstanbul'da olduğunu ve işgal edilen AK Parti İl Başkanlığını kurtarmaya çalıştığını dile getirdi.

Asker görünümlü 68 kişiye karşı mücadele ederek, sabah namazında onları polislere teslim ettiklerini belirten Şen, şunları kaydetti:

"Sonunda da şükürler olsun. Vatan kurtuldu, bedeli ödenerek kurtuldu. İşte biz orada uğraşırken çok sevgili dostum ağabeyim Erol Olçok o köprüde şehit oldu, Ömer Halisdemir 30 kurşunla bu vatanın bedelini ödüyordu, daha nice arkadaşlarım gazi ve şehit, onlarca elimde yetiştirdiğim gençlerden, gazilerimiz ve şehitlerimiz var. O geceye ait onlarca hatıra anlatabilirim ama gerçekten ağlamadan ve hıçkırıklara boğulmadan mümkün değil."

FETÖ'nün hain planlarını başarabilmek için paralel ordusuyla, paralel emniyetiyle, paralel yargısıyla, paralel bürokrasisiyle, paralel iktisadıyla, paralel maliyesiyle hatta paralel diniyle bir paralel devlet kurduğuna dikkati çekerek, "Fakat paralel millet kuramadı ve millet anında 'Türk Silahsız Kuvvetlerine' dönüşerek onları en ağır bir yenilgiye uğrattı." dedi.

Şen, darbe girişimi sonucunda iç savaş ve işgal ile Türkiye'nin Libya'nın durumuna sokulmasının amaçlandığını ifade ederek, "Erdoğan'ın şehit edilmesi aynı zamanda vatanın da teslim alınması manasına geleceği ve bunu asla kabul edemeyeceğimiz için çatışmalar başlayacaktı." diye konuştu.

Darbecilerin, bağımsızlaşan Türk maliyesini yeniden IMF'ye teslim etmek ve Türk ekonomisini yeniden çok uluslu şirketlerin ve onların yönettiği ülkelerin kontrolüne sokmak istediğini belirterek, "15 Temmuz'da hainler başarılı olsalardı, iş başına gelecek olan gayri yerli ve gayri milli hükumet tüm avantajları küresel güçlere teslim edecekti. Bu, Türkiye'yi teslim etmekten farksız olacaktı." ifadelerini kullandı.

Mustafa Şen, darbe girişiminin başarısızlığa uğratılmasından sonra, çoğu yarım ağızla olmak üzere Türkiye'nin yanında olduklarını ifade eden Batılı ülkelerin, darbeci vatan hainlerinin hukuk karşısına çıkarılması süreçlerinde her gün yeni bir demokrasi, özgürlük ve insan hakları soytarılığına soyunduklarını aktardı.

Batılı ülkelerin, darbecilerin avukatlığını yaptığını, ülkenin iç işlerine müdahale etme cüreti göstermeye yeltendiğini ve teröristlere arka çıktığını belirten Şen, şöyle devam etti: "

"Kendi ülkelerindeki teröristlere yardım ve yataklık yapmaktalar. Bu durum, darbeyi gerçekte kimlerin yaptırdığı, eğer başarsalardı ipleri asıl kimlerin ele alacağı ve böylece Türk dış politikasının kimlere hizmet edeceği konusunda sanırım herkese bir fikir vermektedir. Bu süreçte her türlü oyunu boşa çıkaran Türkiye, gerek bölgesel gerekse küresel ölçekte bir umut olarak diplomatik, jeopolitik ve jeoekonomik sorunların onsuz çözülemeyeceği bir konuma yükselmiştir."

"15 Temmuz'da bütün mesele, tam bağımsız bir ülke yolunda hızla ilerleyen Türkiye'nin yolunu ve nefesini kesmekti." diyen Şen şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye'nin tam egemen bir ülke haline gelirken kara, hava, deniz, uzay ve siber uzay hakimiyetlerini de tam olarak sağlaması hainlerin efendilerini tek tek düşürmek demekti. Vatanın can damarını kesmelerine ramak kalmıştı ki milletiyle, devletiyle, lideriyle, başkomutanıyla, gerçek silahlı kuvvetleriyle ve silahsız kuvvetleriyle Türkiye ayağa kalktı ve ülkesini, devletini, maliyesini, ekonomisini, hariciyesini, milli savunmasını, savunma sanayisini, dinini ve milli iradesini kurtardı."

Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, 15 Temmuz'un yeni bir bağımsızlık yolu ve yolculuğu olduğunu vurgulayarak, Türk milletinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte yeniden ayağa kalktığını ve 15 Temmuz'un da bunun bir miladı olduğunu söyledi.

Rektör Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı ise darbe girişiminin üzerinden 8 yıl geçtiğini hatırlatarak, tanka karşı silahsız insanların mücadele ettiğini ve böyle bir milletin ferdi olmaktan şeref, onur ve gurur duyduğunu belirtti.

Konuşmaların ardından Çuvalcı, Şen'e teşekkür belgesi ve tablo hediye etti. Katılımcılar daha sonra 15 Temmuz konulu sergiyi gezdi.