Trabzon'da "İnternet ve Hukuk" Konferansı

İnternet, Medya ve Bilişim Federasyonu Genel Koordinatörü Avukat Meltem Banko,  "Gezi olaylarında gördüğümüz üzere sosyal medyada ülkemizde iç savaşlar çıktığına dair söylemler dünya gündeminde yer aldı ve bu, bizim bütün ekonomimizi tutun da eğitimimizi, her şeyimizi etkiledi" dedi.

Karadeniz Teknik Üniversitesi İşletme ve Ekonomi Kulübünce İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi E3 Amfisi'nde düzenlenen "İnternet ve Hukuk" konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Banko, eğitimin hiçbir düzeyinde internet, medya ve bilişim konuları hakkında kişilere bilgi verilmediğini belirtti.

Gelişen teknolojinin insanların hayatını kolaylaştırdığı gibi diğer yandan da suç işleme kanallarını genişleterek suç işlemeyi artırabildiğini ifade eden Banko, "Maalesef Türkiye'de bazı taşlar yerine oturmamış. Bizler sizlere sosyal sorumluluk bilinciyle Türk Ceza Kanunu kitapçığı dağıttık. Buradaki temel amacımız toplumun suç oranlarının düşürülmesidir" diye konuştu.

Toplumun suç oranının düşürülmesinde eğitimin çok önemli olduğunu vurgulayan Banko, "Biz insanlara, neyi yaparlarsa suç, neyi yapmazlarsa suç, bunları hiçbir zaman anlatamıyoruz. İnsanlar da bu tarz olaylara karışıyor ve bunun suç olduğunu daha sonra öğreniyorlar. Örneğin Ceza Kanunu'nun 226-1 ve 3. maddelerine bakacak olursanız burada müstehcen görüntülerle ilgili bir düzenleme var. Çoğu insan sosyal medyada müstehcen görüntüler ve içeriklerle karşılaşıyor, bunları paylaşıyor, bunların paylaşılmasının suç teşkil edeceğini bilmiyor" ifadelerini kullandı.

Banko, çocukların görebileceği şekilde açık saçık görsellerin paylaşılmasının artık suç niteliğinde olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"İnsanlar 'aman bir şey olmaz, beni bulamazlar' diye düşünüyor. Gerçek kimliğinizle kullandığız bir profilde mutlak suretle bulunuyorsunuz. Sosyal medya öyle bir şey ki bunların kontrolü Amerika Birleşik Devletleri'nin elinde olduğu için en ufak bir uzlaşmazlık, hakaret durumunda bile buradan adli merciler Amerika'ya gidiyor ve dolayısıyla sonuç bazen çok geç geliyor. Yargılama da bu nedenle kesintiye uğruyor. Dolayısıyla ben burada gerçek bir kişinin kullandığı profili hedef olarak gösteriyorsam,' bu paylaşımı bu kişi yaptı' diyorsam, ben suç duyurusunda bulunuyorum. Bunun ardından sizi ifadeye çağırıyorlar. 'Ben yapmadım' diyorsanız, kullandığınız bütün elektronik aletlere el konuluyor ve adli bilişim uzmanları tarafından incelemeye alınıyor. Bunun sonucunda suç bulgusuna rastlandığı an hemen hakkınızda cezai yargılama başlıyor."

-"Önlemek, tedavi etmekten daha iyidir"

Banko, internette şu anda çok önemli bir hukuki boşluk olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bunun en büyük nedeni de uluslararası anlaşmaların tam olarak oturmamış olmasıdır. Yani halihazırda bir suçlar sözleşmesi var ama şu anda tam olarak onaydan geçmedi. Bizler, kişiler olarak toplumu bilinçlendirebiliriz. Sizlere Türk Ceza Kanunu'nu dağıtarak buradaki maddeleri okumanızı ve çevrenizdeki insanları bilgilendirmenizi rica ediyorum. Bu hepimiz için gerekli. Yarın bir gün başımıza bir haksızlık geldiğinde, bir mağduriyete uğradığımız zaman çare aramak için adliyelere gideceğiz. O kadar yoğunluk oluyor ki gerçekten insan orada hakkını bulamıyor. Dolayısıyla burada bizler önleyici tedbirler alacağız. Önlemek tedavi etmekten daha iyidir. Sonradan bir sorunu düzeltmektense önceden insanları eğiterek bunların oluşmamasına ilişkin düzenlemeleri yapmamız gerekiyor."

-"14 yaş altı çocuklar sosyal medyayı kullanmamalı"

İnternette en çok kadınların mağdur olduğunu belirten Banko, "İnternette genç kızlarımız ve çocuklarımızın korunmasıyla da ilgili yasaya taleplerimiz olacak. Çünkü çocuk pornografisiyle biz Türkiye olarak dünyada en iyi mücadele eden ülkeler arasındayız" dedi.

Banko, 14 yaş altındakilerin sosyal medyayı kullanmaması gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"14 yaş altı çocukların sosyal medyayı kullanması gibi bunlara ait görüntüleri de ailelerinin sosyal paylaşım sitelerinde paylaşmaları tamamen sakıncalıdır. Çocuk pornografi mağdurlarının hepsi sosyal medyada daha önce paylaşılan video ve görsellerden işaret ediliyor. İyi insanlar olduğu kadar kötü insanlar da var. Bunlar insanlara ulaşarak, kamera açtırıyorlar. Video gönderiyorlar ve oradaki görüntüleri yapmalarını istiyorlar. Daha sonra çocuk istemeden farklı görüntüler verebiliyor. Çocukları sosyal medyadan, internetten uzak tutacağız. Bizim sağlıklı geleceğimiz için bunu bugün yapmamız gerekir."

-Gezi Parkı olaylarına sosyal medyanın etkisi

Banko, Türkiye'de internet kullanım oranının yüksek olduğuna dikkati çekerek, "İnternet kullanımının önemini anlamamız gerekiyor. Gezi olaylarında gördüğümüz üzere sosyal medyada ülkemizde iç savaşlar çıktığına dair söylemler dünya gündeminde yer aldı ve bu bizim bütün ekonomimizi tutun da eğitimimizi, herşeyimizi etkiledi. İnternet nükleer silahtan daha tehlikeli. Çünkü son 20 yılda çıkan savaşlara baktığımız zaman yüzde 95'i iç savaş ve artık internet bu iç savaşlarda bir silah olarak kullanılıyor. Siz düşmanın size hangi ülkeden saldırıda bulunduğunu bilmiyorsunuz" diye konuştu.

Banko, Gezi olaylarında provokatif mesajların büyük bölümünün yurt dışından atıldığını savunarak, "Tamamen yurt dışı odaklı olarak Türkiye'ye bu tarz provokatif bilgiler gönderildi ve burada halkı isyana teşvik ettiler. Ülkemize milyon dolarlık zararlar verdiler. Bizim bütün bunları kontrol altına alabilmemiz için muhakkak bir yasanın yapılması gerekmektedir" dedi. - Trabzon