Haberler
Rusya bir kez daha ABD füzeleriyle vuruldu, Savunma Bakanlığı 'Yanıt verilecek' dedi

ABD füzeleriyle bir kez daha vurulan Rusya'dan dünyayı korkutan açıklama

Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

Bebeğin vücudunda dikkat çeken izler var! Yataktan düştüğü iddia edilen 3 yaşındaki Elif bebeğin annesi tutuklandı

Yataktan düştüğü iddia edilen 3 yaşındaki bebeğin annesi tutuklandı

5 yaşındaki kız çocuğunun ölümünde sır perdesi 6 yıl sonra aralandı

5 yaşındaki kız çocuğunun ölümünde sır perdesi 6 yıl sonra aralandı

Trabzon'da Fetö Davası

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) Trabzon'un Sürmene ilçesi yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan 2'si tutuklu 6 sanığın yargılanmasına başlandı.

Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) Trabzon'un Sürmene ilçesi yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan 2'si tutuklu 6 sanığın yargılanmasına başlandı.

Trabzon 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu yargılanan Mehmet Bilgin ve Recep Akova ile tutuksuz sanıklar Fatma Çakır İbrahimbaş, Nezahat Bilgin, Suat Yıldız ile sanık yakınları ve avukatları hazır bulundu. Tutuksuz sanık Ayşe Akova ise Körfez 2. Asliye Ceza Mahkemesi salonundan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı.

Tanık polis memuru M.Y, beyanında, sanıklardan Mehmet Bilgin'in, sürekli eski İlçe Emniyet Müdürü Mevlüt Ak ve firari Lütfi İnal'ın yanına geldiğini anlattı.

M.Y, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından sanıklardan İbrahimbaş'a, ev araması sırasında "bu örgütle ilgili ne bildiğini" sorduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"O da 'Bana sormayın, burnunuzun dibinde Mehmet var' dedi. Kastettiğinin Mehmet Çebi olduğunu zannettim ancak devamında Çebi'nin paraları topladığını, Mehmet Bilgin'in de bu paraları değerlendirdiğini, ayrıca kendisinin Zaman gazetesine abone olduğunu, Kimse Yok mu derneğine yardım ettiğini söyledi. Suat Yıldız'ın ev aramasında ise evde çocuklar olduğu için onlara 'Polisler evde sayım yapıyor' demişler. Çocuklara telefonların nerede olduğunu sorduğumuzda, 'Babam telefonları topladı, bilgisayarlarımız bozulmuş onları tamire götürdü' dediler."

Tanık polis memuru S.D. ise Sürmene İlçe Emniyet Müdürlüğünde 2007'den beri görev yaptığını, trafik ekibindeyken Mehmet Bilgin'e üç kez ceza yazdığını ve Ak ile İnal'ın bunun üzerine kendisine sitemde bulunduğunu söyledi.

Sanıklardan Mehmet Bilgin ise savunmasında, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirtti.

ByLock kullanmadığını, hakkındaki iddiaların Sürmene'de polis memuru tanıkların beyanlarına dayandığını, bunların gerçeği yansıtmadığını öne süren Bilgin, esnaflık yaptığı için ilçedeki kamu görevlileriyle görüşmesinin gayet normal olduğunu dile getirdi.

FETÖ'nün "Sürmene mütevelli heyeti"nde yer aldığı yönündeki iddiaları kabul etmeyen Bilgin, Zambiya'da ticari işletmesi bulunduğuna yönelik iddiaların da doğru olmadığını savundu.

Tutuklu sanık Recep Akova da savunmasında, üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi.

Tanıkları tanımadığını iddia eden Akova, Bank Asyada hesabı bulunduğunu, Aktif-Sen, TEKAYDER gibi sendika ve derneklere üye olduğunu kaydetti.

ByLock tespit edilen telefon hattını eşinin kullandığını belirten Akova, "Tarihini tam olarak hatırlayamıyorum fakat dernekte yüklemiş olabilirim. Bu program aracılığıyla kimleri eklediğim, kimlerle yazıştığımı aradan 2 yıldan fazla süre geçmesi dolayısıyla hatırlayamıyorum." ifadelerini kullandı.

Akova, mahkeme heyetinin "Şirin Kapazan'ın cemaatin Sürmene sorumlularından olması ve 'Mehmet Şirin' kod adını kullanması" yönündeki sorusu üzerine, bu kişiyi apartman komşusu olması dolayısıyla tanıdığını, dershanede öğretmen olarak bildiğini ve kendisiyle yazışıp yazışmadığını hatırlamadığını belirtti.

Tutuksuz sanık Ayşe Akova ise üye olduğu derneğin hiçbir faaliyetine katılmadığını ifade etti.

Akova, eşinin üzerine kayıtlı telefon hattını kendisinin kullandığını ve ByLock programını indirmediğini öne sürdü.

Tanıklar E.K. ve T.Ö'yü tanıdığını anlatan Akova, bu kişilerin öğrenci evlerinde kaldığını belirtti. Akova, "Bunlara maddi yardımda bulunmadım. Kandil programlarında tanımadığım birçok bayan onların evinde toplanıyordu. Beni de Kur'an okumam için çağırıyorlardı. Kur'an okumaya giderken pasta falan yapıp götürüyordum. Adı geçen yapıyla hiçbir bağlantım yoktur." diye konuştu.

Tutuksuz sanık İbrahimbaş, o dönemde örgütü "nur cemaati" olarak bildiğini, Yakamoz derneğine ise hayır işleri yapılacağını vadetmeleri nedeniyle üye olduğunu söyledi.

Tutuksuz sanıklar Nezahat Bilgin ve Suat Yıldız da üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedi.

Sanık avukatları ve cumhuriyet savcısının beyanının ardından mahkeme heyeti, sanık Recep Akova'nın tutukluluk halinin devamına, Mehmet Bilgin'in ise tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınıp yurt dışı yasağı getirilerek adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Duruşma ertelendi.

Kaynak: AA / Güncel
title