Torunlarının Gözüyle Iı. Abdülhamid"
II. Abdülhamid'in torunlarından Orhan Osmanoğlu: "Biz 2010'da veraset davasını açtık, kim varis kim değil görmek istedik.
II. Abdülhamid'in torunlarından Orhan Osmanoğlu, 2010'da veraset davası açtıklarını belirterek, "Kim varis kim değil görmek istedik. İlk aşama bu. Daha sonra ne olur bilemiyoruz. İlk defa Osmanlı zamanında Sultan Abdülhamid, kendisine tapu yapıyor: 'Malı kendi paramla satın alıyorum' diyor. Biz bu mallardan bahsediyoruz. Saraylar, köşkler, yalılar bizim meselemiz değil. Şu anda biz Türk adaletine güveniyoruz. Bulgar vakıflarına iade edildi, bazı Rum vatandaşlarına haklarının iade edildiğini duyuyoruz. Osmanlı'nın neden iade edilmesin?" dedi.
Üsküdar Üniversitesi Tarih Kulübü tarafından üniversitenin Altunizade Kampüsü'nde "Torunlarının Gözüyle II. Abdülhamid" konulu söyleşi düzenlendi.
Orhan Osmanoğlu, 1974'te Türkiye'ye geldiklerini ve ilk geldiklerinde dedesinin mezarını ziyaret etmek istediğini ifade ederken, şunları anlattı:
"Sanki oraya gitmek yasaklıydı. 1975'te ziyaretine gittim. Harabe şeklindeydi ve pek dışarıda duramadım. Yasak olduğunu ve bazı çevreler tarafından yanlış anlaşılacağını gördüm. 1990'lardan sonra rahat rahat dedemizi ziyaret etmeye başladık. İlk geldiğimizde dedemden 'Kızıl Sultan' olarak bahsediyorlardı. 'Kızıl Sultan', 'kan döken bir sultan' demekmiş sonradan öğrendim. Suriye'de yaşadığımız yıllarda Sultan Abdülhamid'le ilgili eleştiri duymadım ama Türkiye'de kendi kanından olan insanların 'Kızıl Sultan' demesi beni yaraladı. 2000'li yıllardan sonra artık 'Kızıl Sultan' denmiyor."
Bir tarih programında II. Abdülhamid'in içki içtiğine ilişkin yorumların yapıldığına değinen Osmanoğlu, "Dedemiz değil içki kesinlikle abdestsiz gezmeyen bir padişah. Nasıl içki içtiğini anlamıyorum. Şehzadeyken de alkol almadığını en yakını olan kızı Ayşe Sultan kitabında yazıyor" diye konuştu.
Osmanoğlu, 31 Mart olayı ile bağlantılandırılarak, darbelere ilişkin sorulan bir soru üzerine, "Günümüze kadar öyle devam ediyor. Geride bırakalım artık dik durmanın zamanı diyorum" ifadelerini kullandı.
Gazetecilere veraset davasıyla ilgili bilgi veren Osmanoğlu, bir gazetede "İstanbul'un yarısını istediklerine dair" bir haber çıktığını hatırlatarak, şunları söyledi:
"Orada zikredilen avukatlar bizim avukatımız değil, bizim avukatımız Ayşe Topuz hanımefendidir. Osmanlı hanedanı içerisinden değil bunlar, kendilerini varis diye göstermişler, fakat biz daha tanımıyoruz onları. Biz 2010'da veraset davasını açtık, kim varis kim değil görmek istedik. İlk aşama bu. Daha sonra ne olur bilemiyoruz. Tabii ki bizim bir talep hakkımız olacak ama bu gazetede yazıldığı şeklinde değil."
Osmanoğlu, davanın devam ettiğine ve mart ayında tekrar bir celsenin görüleceğine değinerek, "Verasetin tamamlandığına dair hakimden haber bekliyoruz" dedi.
" Türkiye'yi zora sokacak bir rakamı kabul etmeyiz"
II. Abdülhamid'in mallarını almanın söz konusu olmadığını belirten Osmanoğlu, şu bilgileri verdi:
"Saraylar, Topkapı, Dolmabahçe, bunlardan bahsetmiyoruz. İlk defa Osmanlı zamanında Sultan Abdülhamid, kendisine tapu yapıyor: 'Malı kendi paramla satın alıyorum' diyor. Biz bu mallardan bahsediyoruz. Bu malların hepsi çok büyük mallar. Bazıları ikinci, üçüncü ele satılmış, Milli Emlak el koymuş. Biz bunlardan bahsediyoruz yoksa saraylar, köşkler, yalılar bizim meselemiz değil. 1924'te sürgün edildiğimiz yıllarda padişah malları ve mal varlıklarının halka intikal edildiğine dair bir kanun var. Padişah ve şehzade olduğu yıllar var ve Sultan Abdülhamid'in bu yıllara ait mal varlığı var. Onları talep ediyoruz. Şu anda Türk adaletine güveniyoruz. Bulgar vakıflarına iade edildi, bazı Rum vatandaşlarına haklarının iade edildiğini duyuyoruz. Osmanlı'nın neden iade edilmesin? İade derken herkes, Osmanlı deyince komple Türkiye zannediyor. Öyle bir şey değil. Adaletin bize öngördüğüne bir şey diyemeyiz. İlk talebimiz verasetnamenin çıkması. Kazansak bile Türkiye'yi zora sokacak bir rakamı kabul etmeyiz."
Nilhan Sultan Osmanoğlu ise hanedan üyelerinin miras talebiyle ilgili bir soruya, "Sultan Abdülhamid'in kendine ait mülkleri de vardı. Sizin dedenizin mal varlığı olsa bunu istemez misiniz?" karşılığını verdi.
- "Dizinin tamamının yalan olduğunu düşünüyorum"
Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu ise ilkokulda bir öğretmeninin kendisine "vatan haininin torunu" dediğini aktararak, "Bizim dedemiz asla bu ülkeyi satıp da gitmedi diye söylediğimde mahcup oldu" dedi.
Özel bir televizyon kanalında yayımlanan "Muhteşem Yüzyıl" dizisiyle ilgili bir soru üzerine de Osmanoğlu, "Muhteşem Yüzyıl diyemiyorum muhteşem rezalet demek zorundayım. Bizim dedelerimiz, kafa çekerek değil, besmele çekerek bu toprakları kazandılar. Konuları nasıl buralara taşıdılar, rahatsız ediyor. RTÜK'ün kaldırması gerektiğini düşünüyoruz. Dava açılabilir. Seyredebilirsiniz için ancak bazıları bunlara inanıyor. Dizinin tamamının yalan olduğunu düşünüyorum" diye konuştu. - İstanbul