Topun Yönü İstanbul'a Dönseydi Atışı Engelleyecektik"

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 52'si tutuklu, 12'si firari 86 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesince Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesindeki salonda yapılan duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ve yakınları katıldı.

Davaya müdahil olan Başbakanlık adına avukatlar Halit Çokan ve Abdullah Yürük duruşmada hazır bulundu.

"Topun yönü İstanbul'a dönseydi atışı engelleyecektik"

Darbe girişiminde Gölcük Donanma Komutanlığı limanından seyre çıkartılan ve İstanbul Moda açıklarında top atışı yaptırıldığı belirlenen TCG Kemalreis Fırkateyni Savaş Harekat Merkezinde topçu astsubayı olarak görev yapan Ozan Demir, tanık olarak ifade verdi.

Demir, 16 Temmuz saat 05.50 sıralarında atış yapılacağının söylenmesinin ardından 5 top mermisini silaha yüklediğini belirterek, "Silah Subayı Kenan Erkalkan atış emri verdi. Furkan astsubay, 'Yukarı çıkıp bir bak. Etrafta kara parçası, tekne veya canlı bir hedef var mı?' dedi. Ben de çıkıp baktım. Denize doğruydu ve canlı hedef yoktu. Daha sonra 3 top atışı yapıldı. Topun yönü İstanbul'a dönseydi atışı engelleyecektik." diye konuştu.

Tutuklu sanık Gemi Komutanı Yarbay Arif Çırtlık'ın atıştan önce, "Top atışını darbecilere karşı korkutma amacıyla yapıyoruz. Önemli olan gemi ve personelin güvenliğidir." şeklinde açıklama yaptığını aktaran Demir, "Bizim görevimiz sadece topu yüklemekti. Atışı yapan atış kontrol görevlileridir. Erkalkan bir süre sonra başka atış yapılacağını söyledi ama arızalandığı için yapılamadı." şeklinde konuştu.

Söz alan sanık Çırtlık ise "O gece Başbakan bana havadaki darbeci uçakları vurma emri verseydi, demek ki, ben topları bir hedefe doğrulttuğumda bu personel bana engel olacaktı. Bunu mahkemenizin takdirine bırakıyorum." ifadesini kullandı.

Sistemi söküp, TV yayınını kesmiş

Darbe girişiminde seyre çıkarılan Gölcük Donanma Komutanlığına bağlı TCG Turgutreis Gemisinde bilgi teknolojileri astsubayı görevini yürüten Mehmet Han Güneş, tanık olarak ifade verdiği duruşmada, 2. Komutan Yarbay Ali Kocamanoğlu'nun, geminin acil olarak seyre çıkarıldığı ve tüm personelin telefonlarını kapatarak teslim etmesi yönünde anons yaptığını söyledi.

Gemi silah subayı tutuklu sanık Fatih Ergin'in, telefonlarını teslim edenlerin isimlerini yazmasını istediğini anlatan Güneş, "Normalde telefonlarımızı kutulara koyar, lazım olduğunda kullanırdık. Hiçbir anons yapıldığını ve isim listesinin tutulduğunu görmemiştim. Ayrıca Ergin, sistemi sökerek televizyon yayınını da kesmiş. Bütün bunlar bizi endişeye sevk etti, tedirgin olduk." dedi.

Güneş, telsiz odasına gidip cihazları açtığını ancak sisteme mesaj gelmediğini aktararak, şunları kaydetti:

"Sorunun ne olduğunu anlamaya çalışırken telsiz odasının kapısı sert bir şekilde çalındı. İçeri Silah Subayı Ergin girdi. Telaşlı bir şekilde, 'Senden başka kimse var mı?' diye sordu. Yok deyince, X-Band uydu sistemi ve Mesaj Dağıtım Sistemi'nin (MEDAS) kesinlikle açılmamasını istedi. Telsiz sistemini sadece seyre çıkan gemilerle iletişim sağlayacak şekilde ayarlamamı ve telsiz odasına kimsenin girmemesini emrini verdi."

Gemilerin dönüşe geçtiği 16 Temmuz saat 14.00'de Gemi 2. Komutanı Kocamanoğlu'nun, "Ülkemizde yapılmaya çalışılan darbe girişimi TSK tarafından bertaraf edilmiştir." şeklinde anons yaptığını anlatan Güneş, "Saat 18.00 sıralarında Gölcük Donanma Komutanlığı Poyraz Liman'ına geldik. Gemi Komutanı Albay Mevlüt Savaş Bilican, gemiye gelerek tüm subayları topladı ve "Arkadaşlar müsterih olun. Bu olaylara karışmayanlar rahat olsun." şeklinde konuşma yaptığını aktardı.

Duruşmayı AK Parti Körfez İlçe Başkanı Şener Söğüt, yönetim kurulu, kadın ve gençlik kolları üyeleri ile bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar da takip etti.

Duruşma, diğer tanıkların dinlenmesiyle devam ediyor.