Toprak: 'O Ayet Yine de Sinir Bozucu'
Prof. Binnaz Toprak, 'sinir bozucu' dediği 'Her canlı ölümü tadacaktır'ın ayet olduğunu bildiğini söyledi.
CHP İstanbul adayı Prof. Binnaz Toprak, 'sinir bozucu' dediği 'Her canlı ölümü tadacaktır'ın ayet olduğunu bildiğini söyledi...
CHP İstanbul adayı Prof. Dr. Binnaz Toprak, "Her canlı ölümü tadacaktır"ayetinin sinir bozucu olduğu görüşünde ısrar etti. Star Gazetesi'nde yer alan habere göre bu sözün ayet olduğunu bilerek konuştuğunu kaydeden Toprak "Bu ayette söylenmek istenen canlı değil, nefistir" iddiasını da savundu.Boğaziçi Üniversitesi Mezunları Derneği'nin (BÜMED) düzenlediği Siyaset Buluşmaları'nın 5.'sinde AK Parti ve CHP'li milletvekili adayı Boğaziçili karşı karşıya geldi. CHP'li Toprak ile AK Parti İstanbul adayı Meltem Gürler birer konuşma yaptı.
AYET OLDUĞUNU BİLİYORUM
Toprak, İstanbul Zincirlikuyu Mezarlığı'nın girişindeki "Her canlı ölümü tadacaktır" ayet meali için kullandığı "sinir bozucu" ifadesini tekrar etti. Toprak, bu açıklamasından dolayı kendisini eleştiren Başbakan Erdoğan'a cevap vererek şunları söyledi:"Benim ve Kılıçdaroğlu'nun söylediği sözü bir aydır miting meydanlarında kullanıyor. İstanbul'un ana arterlerinde binlerce insanın her gün önünde geçtiği Zincirlikuyu mezarlığının kapısında her can bir gün ölümü tadacaktır yazıyor. Bu sinir bozucu bir şey dedim. Benim söylediğim buydu."Ayet mealinin yanlış yazıldığını iddia eden Binnaz Toprak,"Bu ayette söylenmek istenen canlı değil, nefistir. Canlı değil nefis çünkü canlı insan ölümü tadamaz. Ölmesi lazım ki ne olduğunu tatsın" dedi. Toprak, "Sinir bozucu sözlerini söylerken o yazılanların ayet olduğunu biliyor muydunuz" sorusuna "Evet ayet olduğunu biliyordum" cevabını verdi.
Toprak'ın ayette"canlı"değil, "nefis"ten bahsedildiği iddiasını değerlendiren İlahiyatçı Prof. Dr. Halis Ayhan,"Ayette şüphesiz her canlı ölümü tadacaktır diyor"açıklaması yaptı. Ayhan, şunları söyledi:
"Canlı ile nefs (nefis) aynı anlama geliyor. Ruh ile bedenin birleşmesi sonucu ortaya çıkan varlığın adı nefstir. Türkiye'deki aydınların bir sıkıntısı bu. Günümüzdeki bazı aydınların bu konularda konuşması ve yazması, usul bakımından toplumun değerlerine, kutsal metinlerin doğru anlaşılmasına yönelik olmalıdır. Bu konuların dışında kalarak yapılacak yorumlar, her şeyden önce aydının kendisine zarar verir."