Topbaş'ın Metrobüs Davası

CHP'li meclis üyelerinin şikayeti üzerine, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş hakkında metrobüs alımlarında görevi kötüye kullandığı iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması görüldü. Kadir Topbaş duruşmaya iş yoğunluğunu gerekçe göstererek katılmadı.CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, "Unutursa diye evinin ve belediyenin önüne duruşmadan bir hafta önce davul zurnalı ekiplerimizi gönderip hatırlatacağız" dedi.

CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclis üyelerinin şikayeti üzerine, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş hakkında, metrobüs alımlarında görevi kötüye kullandığı iddiasıyla açılan davanın görülmesine başlandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi CHP grubu üyesi Hakkı Sağlam ve eski üye Bülent Soylan'ın şikayeti üzerine açılan davanın ilk duruşması 31. Sulh Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Duruşmaya tutuksuz sanık Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş katılmazken müştekiler Sağlam ve Soylan'ın yanı sıra CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ile bir grup partili katıldı. Duruşmada müştekiler Hakkı Sağlam ve Bülent Soylan şikayetçi olduklarını belirterek davaya katılmak istediklerini belirtti. Topbaş'ın avukatı Abdurrahman Kayapınar ise müvekkilinin iş yoğunluğu nedeniyle duruşmaya katılamadığını, gelecek celse katılacağını söyledi. Müştekilerin davaya katılma taleplerinin daha sonra değerlendirilmesine karar veren mahkeme duruşmayı 3 Ekim 2012 tarihine erteledi.

DAVUL ZURNALI HATIRLATMA

Duruşmanın ardından CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı da adliye önünde açıklama yaptı. "Bugünkü duruşma gibi unutur diye son bir hafta arkadaşlarımız büyükşehir belediyesinin önünde davul zurna ile hatırlatacaklar" diyen Salıcı sözlerine şöyle devam etti:

"Kadir Topbaş'a bu davanın açılması maalesef 3 yıl sürdü. AKP, CHP'nin çok haklı gerekçelerle açmaya çalıştığı bu davayı farklı yöntemlerle 3 yıl uzattı. Bu davada ilk defa bugün görülebiliyor. Bu dava şu anda metrobüs olarak işletilen 50 adet Phileas marka otobüsün alınması için toplam 150 milyon civarında bir paranın haksız yere bu firmaya transferi. Firmanın aslında teklif olarak gönderildiği bir mektubun daha sonra şartnameye dönüşmesi, kapasitesi motor gücü yetersiz bu otobüslerin Kadir Topbaş'ın yaptığı basın tanıtımında nasıl yolda kaldığını hep beraber gördük. Bu otobüslerin İstanbul gibi tepelerin ve rampaların bulunduğu bir şehirde çalışması mümkün değil. Buna ilişkin Belediye Meclisi üyesi arkadaşlarımızın ellerinde raporlar var. Bu raporlarda bu otobüslerin bakım onarımı dahil olmak üzere normal bir performansla Türkiye koşullarında çalışmasının imkansız olduğunu gösteriyor."

"BU DAVA İSTANBULLAR'IN DAVASIDIR"

Harcanan 150 milyon lirayı geri istediklerini ifade eden Salıcı, "Topbaş'ın vergilerimizden oluşan bu parayı Hollanda'ya transfer ederek motor kapasitesi yeterli olmayan bu otobüsleri neden tercih ettiğini soruyoruz. Kendisini 3 Ekim 2012'deki duruşmaya tekrar davet ediyoruz. Unutursa diye evinin ve belediyenin önüne duruşmadan bir hafta önce davul zurnalı ekiplerimizi gönderip hatırlatacağız" dedi. Davayı açanlardan CHP eski Meclis Üyesi Bülent Soylan ise "Bu dava İstanbullar'ın davasıdır. Para İstanbul'dan çıktığına göre yolda kalan arabaları İstanbullular arkadan ittiğine göre bunun hesabını da İstanbullular'ın da öğrenmesi lazımdı. Bu davaya gelmeyerek daha önemli işlerim var denilen tavır yanlıştır. İstanbul halkının bunu iyi değerlendirmesi lazım" ifadesini kullandı.

3 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede Topbaş'ın "Görevi kötüye kullanmak" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi isteniyor. İddianamede, gerekçe olarak ise, "İBB İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün metrobüs projesiyle ilgili yaptığı alım hakkında iki otobüs firması seçeneğinden CapaCity firmasının finansal şartlarının daha iyi olmasına rağmen Phileas otobüslerini tercih edilmesi suretiyle belediyeyi zarara uğratıldığı, bu nedenle Kadir Topbaş'ın görevinin gereklerine aykırı davrandığı" belirtildi. İddianamede, şikayet konusu 50 adet metrobüsün alımında rekabetin sağlanmamış olduğunun açık olması ve soruşturma belgelerine göre, İBB Başkanı Kadir Topbaş'ın olayda sorumluluğunun bulunduğu anlatıldı.

(BB) - İstanbul / Kağıthane