Haberler
Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin "İmralı ile yüz yüze temas olmalı" çağrısına DEM Parti'den jet yanıt

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

CHP lideri Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 3 yıl önceki market alışverişi üzerinden yüklendi

Erdoğan'a 3 yıl önce yaptığı alışveriş üzerinden yüklendi

TOBB'u İkna Savaşı

TOBB'u İkna Savaşı
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

TOBB Genel Kurulu, Siyasi Partilerin 1 Milyon 300 Bin Üyesi Bulunan Bu Kurumu 22 Temmuz Öncesinde 'Yanına Almaya ve İkna Etmeye' Yönelik Seçim Provasına Dönüştü.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) 62. Genel Kurulu, siyasi partilerin 1 milyon 300 bin üyesi bulunan bu kurumu 22 Temmuz öncesinde "yanına almaya ve ikna etmeye" yönelik seçim provasına dönüştü.

Kongrede, Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar şu mesajları verdi:

Erdoğan

AB üyeliğini isteyen parti seçimi almalı

İSTİKRAR yoksa ne gelişme, ne kalkınma, ne de huzur vardır. Demokratik istikrardan kastımız, Türkiye’nin rotasından çıkmadan büyük yürüyüşünü sürdürmesidir. Bunun önüne taş koyan, millet iradesinin önüne taş koymuştur. Türkiye’nin ihtiyacı statüko, durağanlık değil, değişimdir, dönüşümdür. Önümüzde seçim var. Benim samimi beklentim, en büyük umudum sandıktan A ya da B partisinin değil, istikrarı sürdürecek tablonun çıkmasıdır. Türkiye’nin geleceğine dair projeleri olan, açık seçik ortaya koyan, AB sürecinde kararlığı olan, Türkiye’nin üyeliğine gönülden savunan anlayış bu seçimden galip çıkmalıdır diye.

Egemenliği başka yerlerde arayanlara, 22 Temmuz’da halkımız en iyi cevabı verecektir. Bunun başka kurum ve kuruluşlara tevdi edenlere de cevabı sandıkta verecek. Halka, hukuka ve temel hak ve özgürlüklere rağmen, meşruiyet de olmaz, istikrar da olmaz. Türkiye sil baştan yapmamalı. Sandığa değişim, demokrasi ve istikrar kavramıyla damgasını vuracaktır. Kimse demokrasiye, bize özgü, konjonktürel dalgalanmalara göre değişen eğilip bükülen tarifler getirmemeli. Kimse demokrasi ve istikrara zarar verme sorumsuzluğunu göstermemeli. Koalisyon dönemlerinde sıklıkla yaşadığımız patinajların bu dönemde yaşanmaması gerekiyor. Anayasa’nın demokrasi, laiklik, sosyal devlet ve hukuk anlayışı ilkeleri vazgeçilmezdir. Mükemmel ve ileri bir devlet bu dört özellikle olabilir.

Baykal

İstikrarı sen bozdun şimdi yalvarıyorsun

BAŞBAKAN sıra dışı bir gerginlik, bir telaş ve kaygı içinde konuşuyor. Demokrasi hiç kimsenin babasının malı değildir. Hiç kimse demokrasi hamaseti yapmasın. Kimse milli irade hamaseti yapmaya kalkmasın. Eğer demokrasiyi, cumhuriyeti tahrip etmek için, cumhuriyetin kazanımlarını yok etmek için bir usul olarak kullanmaya kalkarsanız, Türkiye’nin eşsiz dengesini, ülkeyi bugünlere getiren dengeyi bozarsınız. Bunu yapmayın. Demokrasi tartışmasını 1950’lerde çözdük. Arada kesintiler oldu hemen ardından demokrasi mücadelesi yürütüldü. Hepimiz Türkiye’nin demokratik rejiminde sandığa dayalı çizgide yürümesinin mücadelesini 12 Eylül’de verdik. Bir daha da böyle bir mücadele vermek istemiyoruz. Devletin kurumlarına savaş açacaksın sonra da istikrarı bozma diye işadamlarına yalvaracaksın. İstikrarı sen bozdun sen. Parlamentoda üçte iki değil dörtte üç çoğunluk olsa bile uzlaşılması gerekiyor. Sana oy verenin de vermeyenin de cumhurbaşkanını seçeceksin. Kimseye dayatma yapamazsınız. Türkiye’nin siyasi krize girmesinden Cumhurbaşkanlığı sürecini iyi yönetemeyen başbakanı sorumludur. Bizim maruz kaldığımız tehdidin terör olduğunu ABD bile kabul ediyor. Ama Kuzey Irak terör örgütü olarak kabul etmiyor. Siyasi sorun diyor. Hükümetin silahlı kuvvetler yetki istesin diye açıklama yapmaya hakkı var mı?

Ağar

Az kaldı, geleceğiz ve teslim alacağız

TÜRKİYE’de demokrasi hiçbir partinin tekelinde filan değildir. Türkiye’de demokrasinin yolu, ismini aldığımız DP ile açılmıştır. Bugün bizzat Sayın Başbakan’ın kendisi de o açılan kapılardan söylenen demokrasi yoluyla buralara taşınmışlar. Kendilerinin geçmişte mensup olduğu gelenek, merkez sağ geleneği çökertmek üzere, özellikle AB yoluna sürekli engel çıkaran bir siyasi hareket olarak var olmuştur. Dış politika meselesi en önemli meseledir. Seçim öncesi şov yaparsanız altında kalırsınız. Bunlar ciddi meselelerdir. Gelin konuşalım dediğimizde hepiniz 300 kilometre uzakta oldunuz. Bunları yokmuş varsaymak işinize geldi. Sokakları dağları eşkıyaya teslim ettiniz. Ama merak etmeyin gerçekten çok az zaman kaldı. Kanun, nizam, hukuk, millet adına teslim alacağımız günler geldi. Lafı yuvarlamaya gerek yok geleceğiz ve millet adına teslim alacağız.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title